Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Türkiye’nin sağlık alanında da hızlı bir millileşmeye ve yerlileşmeye ihtiyacı vardır. Bugün hala hem ilaç hem de tıbbi cihaz sektörlerimiz büyük ölçüde dışa bağımlıdır. Bundan kurtulmamız gerekiyor” dedi.

Sağlık Bilimleri Üniversitesi 2018-2019 Akademik Yıl Açılış Töreni'ne katılan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, önceki dönemleri ve yeni dönemde yapılan sağlık yatırımlarını anlattı.

 
 

“Biz bu çarpık sağlık sistemini tümü ile değiştirdik”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Sağlık bizim 16 yıldır üçerinde hassasiyetle durduğumuz, en çok yatırım yaptığımız ve en güzel neticeleri de aldığımız alanların başında geliyor” diyerek, önceki yıllarda sağlık alanında yaşanan olumsuzlukları anlattı. Erdoğan, “Ölülerin rehin kaldığı dönemleri çok iyi biliyoruz. Senet imzalayarak, arka kapıdan kaçmak zorunda kalan insanlar vardı. Hizmet kavramını lafın gelişi kullanılıyordu. Bir odada 6 hasta, 1 tuvalet ve oralara girdiğiniz zaman sağlam giren hasta çıkardı. Böyle bir yapı vardı” diye konuştu.
Erdoğan, hastanelerde muayene ve tedavi sıkıntılarının yanı sıra ilaç sıkıntılarının da yaşadığını kaydederek, “Biz bu çarpık sağlık sistemini tümü ile değiştirdik. Vatandaşlarımızın tamamını genel sağlık sigortası kapsamına aldık” şeklinde konuştu.
Hastane ve doktor sayılarında yaşanan artışı rakamlarla anlatan Erdoğan, “Tüm hastanelerimizi tetkik, tahliller ve tedaviler için gereken en modern cihazlarla donattık. Şehir hastanelerini sağlık hizmetlerindeki reformlarımızın zirvesi olarak görüyorum” ifadelerini kullandı.

 

“Türkiye'nin sağlık alanında da hızlı bir millileşmeye ve yerlileşmeye ihtiyacı vardır”
Türkiye'nin sağlık turizminde ve yurt dışına sağlık hizmetleri sunma konusunda her geçen yıl daha da ileriye gittiğini söyleyen Erdoğan, “Sağlık alanında da artık biz başkalarına özenmiyoruz, onlar bize gıpta ile bakıyor. Bunun için ülkemizde hala en gözde yükseköğrenim alanı olan sağlık eğitim ve öğretimine özel önem veriyoruz. Ülkemizin geldiği yer itibariyle artık meselelere bakış açımızı ve yaptığımız işlerin mahiyetini farklı bir noktaya taşımamız gerekir. Düne kadar başka ülkeleri araştırıp, geliştirip, hazır olarak bize sunduğu bilgileri, alt yapıları ve ürünleri kullanıyorduk. Bugün artık tüm bu süreçleri kendimizin yürütmesi gereken bir döneme girdik. Sağlık konusunda da aynı yolu izlememiz gerekir. Son dönemlerde tıp fakülteleri sayısını artırdık. Türkiye'nin sağlık alanında da hızlı bir millileşmeye ve yerlileşmeye ihtiyacı vardır. Bugün hala hem ilaç hem de tıbbi cihaz sektörlerimiz büyük ölçüde dışa bağımlıdır. Bundan kurtulmamız gerekiyor. Sağlık harcamalarımızın önemli bir bölümü ürün veya lisans olarak ithal edilen ilaçlara, cihazlara ödenen paralardan oluşuyor” dedi. 

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Buradan bakanlığımızı, üniversitelerimizi ve ilgili tüm kurumlarımızı bir kez daha ikaz ediyorum. Sağlıkta millileşme hamlemize hiçbir bahaneye, mazerete sığınmaksızın, hiçbir komplekse düşmeksizin destek verilmelidir. Bu konuyu en az savunma sanayimiz kadar kritik ve önemli görüyorum” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Gülhane Külliyesi Kapalı Spor Salonunda gerçekleştirilen Sağlık Bilimleri Üniversitesi Akademik Yıl Açılışı programında konuştu. “Kendi bilim insanlarımızı, kurumlarımızın, firmalarımızın yaptığı çalışmalara yeteri kadar destek verilmediğini üzüntüyle görüyorum” diyen Erdoğan, “Bir anda asırlık birikimleri yakalayıp geçmek tabi ki mümkün değildir ama bu doğrultuda samimi ve etkili çalışmalar yapan bilim ve iş insanlarımızı da gerektiği şekilde desteklememiz gerekiyor ve bu destekleri vermeye hazırız. Hem milletimize karşı sorumluluğumuzun hem de ülkemizin çıkarlarının gereği budur. Buradan bakanlığımızı, üniversitelerimizi ve ilgili tüm kurumlarımızı bir kez daha ikaz ediyorum. Sağlıkta millileşme hamlemize hiçbir bahaneye, mazerete sığınmaksızın, hiçbir komplekse düşmeksizin destek verilmelidir. Bu konuyu en az savunma sanayimiz kadar kritik ve önemli görüyorum. Türkiye sağlık alanındaki hedeflerine inanıyorum ki sizlerin gayretleriyle, çabasıyla emeğiyle ulaşacaktır. Madem ecdadımız, ‘Olmaya devlet cihanda bir nefes sıhhat gibi' demiştir. Bu iş bu kadar önemli. Öyleyse mutluluğun kaynağı olan sağlığa daha çok önem vereceğiz. Ortalama insan ömrünün birkaç asır önceki 40'lı yaşlardan bugün 80'li yaşlara dayandığı bir dünyada bizim sağlık alanındaki çalışmaların gerisinde kalmamız düşünülemez. Rabbimizin bize verdiği ömrün her anını mutlulukla, huzurla geçirmek için buna mecburuz. Eskiler sadece uzun değil aynı zamanda hayırlı, sağlıklı bir ömür isterlerdi. Hayırlı bir ömrün sağlık kısmında en büyük sorumluluk önce hocalarıma sonra da siz öğrencilerime düşüyor. Cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminde eğitim-öğretimi ve sağlığı önceliklerimiz arasında ilk sıralarda tutmayı sürdürüyoruz. Bugün ülkemizin eğitim ve sağlık kurumlarının her birinde görev yapanların sayısı silahlı kuvvetlerin ve emniyet teşkilatının toplam mevcudundan bile fazladır. Türkiye gibi dünyanın en büyük güvenlik sorunlarının yaşandığı coğrafyasında bulunan bir ülkenin eğitim ve sağlık konusuna verdiği bu önem aslında geleceğimize nasıl baktığımızın işaretidir. Amaçlarından birinin dünyanın en büyük 10 ekonomisine girmemiz olan 2023 hedeflerimizin temelini bu anlayış oluşturuyor. Gençlerimize mirasımız olan 2053 ve 2071 vizyonlarımızda ülkemizi her alanda en ileri seviyeye kavuşturmuş olacağız. Milletimizin ve dostlarımızın sağlıklarını emanet edeceğimiz sizlerden bu vizyonlara sıkı sıkıya sahip çıkmanızı bekliyorum” açıklamasını yaptı.  

Google+ WhatsApp