ASRIN FELAKETİ

ASRIN FELAKETİ


Sözlerime nereden başlasam?  Ne söylesem de neler anlatsam bilemiyorum. Tek bildiğim içimin paramparça olması. Paramparça diyorum vallahi sözde değil, billahi lafta değil yüreğimin en derinliklerinde, sönmüş Erciyes dağının volkanı yeniden patlamış gibi. İçim diyorum, dışım benden hesap soruyor. Acıların tarifi olmaz derler, şuan ülke olarak bu acıya ortağız ve hepimizin kanayan yarası aynı nokta üzerine kurulu. Bu dünyanın en şiddetli 3. Depremi. Aslında bu bir deprem de değil, bu bir felaket. Bu yüzyılın felaketi. Binlerce insanımızı kaybetmenin derin üzüntüsünü yaşarken günler geçmesine rağmen yaralı olarak kurtarılan canlarımız için de şükrediyoruz. Asrın felaketini yaşarken kimileri de böyle bir durumdan bile kendisine pay çıkarmayı, devletini kötülemeyi tercih ediyor. Yalan haberlerle kargaşa çıkarmayı planlıyor. Yapmayın etmeyin demekten devlet yetkilileri kendi asıl işleriyle uğraşamaz hale geliyor. Yalan üzerine yalan. O kadar hadsiz ve kendini bilmezce yalanlar ki, koskoca devleti yok sayacak kadar ileri gidiyorlar. Neymiş efendim devlet yokmuş, milleti kendi başına bırakmış. Yazıklar olsun bu iftirayı ortaya atanlara. Yazıklar olsun bu iftiraya kanıp inananlara.   Devletimiz deprem haberini alır almaz acilen deprem bölgesine görevlendirdiği koca yürekli Bakanlarıyla, Valileriyle, Polisleriyle, Askerleriyle, Kurtarma Birlikleriyle “devlet milletiyle omuz omuza mücadele etmiştir, etmektedir.” Ha bire yalan üretip devletin gücünü hiçe saymaya çalışan hainleri görüyoruz. Bir işe yaradığınız yok, bari böyle günlerde sesinizi çıkarıp kalabalık olmayın ortalıklarda. Herkes bilir ki siyasi partilerle işim olmaz. Hiçbir partiyi de tutmam. Yazdığım satırları siyasi koruma gibi de algılamasın kimse. Ama Allah aşkına bu olayların partilerle, siyasi düşüncelerle ne alakası olabilir. Her konuyu siyasi yönlere çekip yürütmeye çalışıyorsunuz. Yazıktır, günahtır, Allah'tan korkun, kuldan utanın...Millet devletini her an, her saniye, her yerde gördü de, bazı gözü açık ama zihni kör insanlar hala gördüm diyemedi. Gün birlik olmak günü ve devletinin yanında dimdik durma günüdür. Birlik olduğumuzu da bu zor zamanda maddi manevi desteklerimizle, deprem bölgesinde olan kardeşlerimize göstermiş bulunmaktayız. Bu süreçte sırtımızdan hançerleyenler olmadı mı? Bizler can derdine düşerken birileri mal derdine düşmedi mı? Yardım tırları birbir deprem bölgelerine ulaşırken birileri önünü kesip yağmalamadı mı? Silahla  yardım eden insanları tehdit etmediler mi? Marketlerin camlarını, kapılarını kırıp içlerini boşaltmadılar mı? Asrın felaketinde dimdik durup halkının yanında olan insanların yanında hainlik, kalleşlik hatta şerefsizlik yapan insanlar da kendini yine göstermedi mi? Elbette gösterdi. Ama bu olanlara devletimiz anında karşılığını verdi. Resmî dille gözlerinin yaşına bakılmayacağı anında duyuruldu. Polisim, askerim anında karşılığını verdi. Devletimiz güvenliği en üst düzeye çıkararak deprem bölgesinde hem yaraları sardı, hem depremzedelerimizin malını, mülkünü korumayı başardı. Yağmacılar, hırsızlar, kalleşler devletin gücünü gördü de birileri onu bile görmezden geldi. Olana yok demek acizlerin işiydi, onu da gayet kendilerine yakışır şekilde yaptılar.  Yaramız çok. Bu yara kolay kolay kabuk bağlamaz biliriz. Canımız yanıyor. Bu yangın kolay kolay sönmez biliriz. Ama şunu da biliriz ki biz "Türküyle, Kürdüyle, Lazıyla, Çerkeziyle, Gürcüsüyle, Abazasıyla, Boşnağıyla, Arnavuduyla tek milletiz”. Bunun bir kez daha net kanıtını tüm dünyaya göstermiş olduk.  Deprem bazı hayatları söndürürken,bazı hayatlarında yeniden yeşermesini sağladı. Nasıl mı? Ölüm her an, her yerde seni bulabileceğini. Sıcak yatağında en sevdiğin insanlarla uyurken, sabah tanımadığın insanlarla mezarda olabileceğini, paranın, malın, mülkün hayatında en önemli konumda yer almaması gerektiğini, aslında ne kadar boş işlerle uğraşıp küskünlükler içerisinde kaldığımızı hatırlattı. Aslında ne kadar da sevdiğimizi anlamsız üzgünlükler içerisin de bırakmışız öyle değil mi? Üzmeyin, kırmayın, sevin, sayın diyenlere aslında ne kadar da kulak kapatmışız. Geç mi kaldık? Kimileri için evet, kimileri için hayır. Rabbim bir daha ülkemize, milletimize, böyle felaketler göstermesin.

Dua ile...

Google+ WhatsApp