“Kanseriniz lokalse tedaviniz fokal olsun”

“Kanseriniz lokalse tedaviniz fokal olsun”

Yeni geliştirilen fokal tedaviyle prostat kanserindeki tümör odağı yakılarak yok ediliyor.Prof. Dr. Faruk Yencilek, böylelikle klasik ameliyat ve radyasyon tedavisinde ortaya çıkabilecek yan etkilerin görülmediğini ve kanser odağının da ortadan kaldırılmasının sağlanabildiğini belirtiyor.

Dünyada erkeklerde oldukça yaygın olarak görülen prostat kanseri ABD’de erkekler arasında ilk sırada yer alıyor. Her yıl ABD’de 650-700 bin, Avrupa’da ise 350 bin kişiye prostat kanseri tanısı konuyor. Kanser tanısı alan erkeklerin yüzde 24’ünde prostat kanserine rastlanıyor.

Ülkemizde prostat kanserinin akciğer kanserinden sonra ikinci sırada yer aldığını vurgulayan Prof. Dr. Faruk Yencilek, sözlerine şöyle devam ediyor: “Ortalama olarak her 12 erkekten birine prostat kanseri tanısı konuluyor. Ülkemizde her yıl yaklaşık 30 bin civarında erkeğin prostat kanserine yakalandığı tahmin ediliyor. Ancak bunların sadece 4-5 bin kadarına tanı konulabiliyor. Bu sonuçtaki en önemli faktör, erken tanı ve tarama yöntemlerinin yeterince farkında olunmaması.”

Prostat kanserini artıran risk faktörleri


Prostat kanserinde kesin risk faktörleri, artan yaş, etnik köken ve genetik faktörler olarak sıralanıyor. Yaşla birlikte prostat kanseri görülme sıklığı da artıyor. 40 yaşının altında 10 bin erkekten birinde prostat kanseri görülürken, 40-60 yaş grubunda bu oran yüzde 1’e çıkıyor. 60 yaş üzerindeyse her sekiz erkekten birinde görülüyor. Bir diğer risk faktörü de etnik köken. Dünyada prostat kanserine en çok Afro-Amerikalılarda (siyahi Amerikalılarda) rastlanıyor. Bunu Amerikalı beyazlar ve Avrupa ülkeleri takip ediyor.

Prostat kanseri Avrupa’da yüz binde 65 görülürken, ülkemizde bu oran yüz binde 37. Dünyada en az Çinlilerde, Güney Doğu Asya ülkelerinde görülüyor. Bir başka önemli faktör de genetik. Bu hastalık babadan oğula geçme potansiyeli olan bir kanser çeşidi. Bir kişide birinci derece yakınlarında prostat kanseri varsa, o kişinin prostat kanserine yakalanma riski iki kere daha yüksek oluyor. Yakınlarında iki kişide varsa risk beş, üç kişide varsa 11 kat artıyor.

Prostat kanseri hangi belirtilerle kendini gösteriyor?


Prostat kanserine özgü bir bulgu bulunmuyor. Bir şikâyete bakarak prostat kanseri tanısı konulamıyor. İyi huylu prostat büyümesini düşündürecek her türlü bulgu aynı zamanda kötü huylu prostat kanseri için de bir bulgu olabiliyor. İdrara çıkmada zorlanma, çatallı, kesik idrara çıkma, idrar yaptıktan sonra geride idrar varmış gibi his olması, geceleyin sık tuvalete çıkma gibi iyi huylu prostat büyümesine ilişkin bu bulgular, aynı zamanda kötü huylu büyümenin de bir belirtisi olabiliyor. Bazen insan hiç bulgu olmadan da prostat kanserine yakalanabiliyor.

Tedavide “Fokal” yaklaşım


Prostat kanseri tanısı alan hastalarda en önemli nokta hastalığın evrelendirilmesi olduğunu söyleyen Prof. Dr. Faruk Yencilek sözlerine şöyle devam ediyor: “Çünkü hastalığın evresine göre tedavi yaklaşımı değişmektedir. Günümüzde daha fazla sayıda erken evrede yakalanan (prostata sınırlı evrede) prostat kanseri, yeni tedavi yaklaşımlarını da beraberinde getirdi.

Önceleri organa sınırlı tümörlerin hepsinde sadece ameliyat veya radyoterapi uygulanırken, artık dünyada “Fokal Tedavi” konsepti literatüre ve uygulamaya girdi. Fokal Tedavi (HIFU) prostatın dışına çıkmamış erken evre tümörlerde, bir taraftan hastanın kanserden kurtulmasını sağlarken, diğer taraftan hastalığın komplikasyonlarının ortaya çıkma ihtimalini de azaltıyor. Yani bu yöntemde prostatın içinde erken yakalanmış tümör odağı yakılarak yok ediliyor.”

Google+ WhatsApp