Reuters’ın Düşündürücü Medya Araştırması

Reuters’ın Düşündürücü Medya Araştırması


Her zaman Türkiye’de medyanın güvenirliliği sorgulanmış ve tartışılmıştır. Özellikle iktidarların geniş yelpazelerde halkı etkileyebilme ve manipüle edebilme hırslarının bir aracı haline gelen yazılı ve görsel medya, bu defa Oxford Üniversitesi Reuters Gazetecilik Çalışmaları Enstitüsü’nün araştırmasına takıldı.

Yapılan araştırma birden fazla sonucu aktarıyor. En dikkat çeken kısmı medya kuruluşlarının güven oranları olsa da Türkiye’de halkın haber alma kaynaklarının çeşitliliği ve tercihleri de bence bu araştırmanın dikkat edilmesi gereken önemli noktalarından biri.

***                

Malum uzun süredir yapılan araştırmalar doğrultusunda insanların haber alma ve bilgi edinme aşamasında kullandıkları araçların bir dönüşüme ve değişime girdiği görülebiliyordu. Artık gazeteler, radyo ve kısmen TV’ler yavaş yavaş haber ve bilgi dağının zirvesindeki yerini kaybediyor ve dijital süreçle her eve giren mobil cihazlar, içinde barındırdığı binlerce farklı uygulama ile bu dağın zirvesine hızla tırmanıyordu.

İnsanları geleneksel medya araçlarından uzaklaştıran birçok farklı sebep olsa da Türkiye’deki medya organlarının halk nezdinde güvenirliliğini kaybetmiş olması bu durumu etkileyen önemli faktörlerden biri.

İnsanlar Türkiye’de var olan medya organlarının yüzde 90’ına güven duymadığından, kısmen daha özgür olan internetten bilgi edinme arayışına giriyor ki Reuters’ın araştırması da bunu destekler nitelikte. Ankete göre geleneksel medya araçlarına ve onların dijital yüzlerine duyulan güven azalırken, harici dijital platformlara ilgi gün geçtikçe artıyor. İnsanlar artık haber sitelerinden bilgi edinmek yerine bu işi Facebook, Instagram gibi sosyal medya mecralarından ya da biraz arka planda kalmış çeşitli haber sitelerinden hallediyor.

***

Güven eksikliğine gelmişken, araştırmaya göre halk iktidara yakın olduğu bilinen medya kuruluşlarını güven ve doğru bilgi açısından sınıfta bırakırken, mevcut iktidara muhalif bir çizgide yayın yapan azınlık medya organlarını ilk sıralara taşımış durumda.

Yani halkın büyük bir kısmı iktidara yakın olduğu bilinen medya organlarını hükümetin bir kurumu olarak görüyor ve yanıltıcı bilgi verdiğini düşünüyor.

Fakat ilginç bir detay daha var, her şeye rağmen Türkiye’de en çok takip edilen medya kuruluşları yine bu güven araştırmasında sınıfta kalan kuruluşlar oluyor.  Yalan ve palavra olduğu biline biline yine de en çok okunan, izlenen ya da dinlenen yayın kuruluşlarının bunlar olmasının sebebi ne olabilir?

Türkiye’de yer alan medya kuruluşlarının yüzde 90’ının hükümete yakın olması mı, yoksa muhalif basının ve aykırı ses çıkaran her kesimin ya da kişinin tepesine binilmesi mi?

***

Geçtiğimiz günlerde muhalif basına vurulan darbelerden birine daha acı bir şekilde şahit olduk. Oda TV Ankara Haber Müdürü Müyesser Yıldız ve TELE1 Ankara Temsilcisi İsmail Dükel göz altına alındı. İsmail Dükel serbest bırakılırken Müyesser Hanım tutuklandı. Kısa sürede bu haksız kararın bozulmasını temenni ediyorum.

Olayı bu yazıda irdelemeyeceğim. Ama yazımı bitirirken, ‘Özgür Basın Susmayacak’ sloganını da buraya bırakmak istiyorum.

Google+ WhatsApp