SIKI TEDBİRLER ALINMALI

SIKI TEDBİRLER ALINMALI


Koronavirüsü illeti her geçen gün dünya üzerinde

etkisini arttırıyor. Ülkemizde de her geçen gün hem vaka hem de ölümcül vaka sayısı artıyor.

Ölümcül tehlike belli bir yaş grubunda olsa da diğer yaş gruplarının da bu hastalığı geçirmeyeceği, tehlike yaşamayacağı anlamına gelmez.

Kimi ağır bir şekilde bu hastalığı yaşıyor kimi ise yaşı, vücudunun direnci, kalıcı bir hastalığı olmadığı için hafif ya da farkına bile varmadan atlatıyor. Kimi ise maalesef ölümle sonlanan şekliyle virüsle mücadelede yenik düşüyor.

Koronavirüsünün ülkemizde görülmesiyle birlikte de her gün yeni tedbirler alınıyor ve alınmaya da devam edecek.

Bazı kararlarda ise geç kalınıyor. Devletin bu konularda müsamaha göstermemesi lazım. Toplum olarak bir çoğumuz bu işin ciddiyetinin farkında değiliz. Ne yaşlısı ne genci farkında değil.

Genci nasıl olsa bana bir şey olmaz deyip elini kolunu sallayıp geziyor, kimi yaşlı ise işin ciddiyetini fark etmeksizin ordan oraya gezip duruyor.

Yetkililer evde kalın, dışarı çıkmayın dese de bunun önüne geçebilmiş değiliz.

Herkes şuanda bu virüsü taşıyor olabilir, bu hastalıkla farkında olmadan mücadele ediyor olabilir vücudu.

Kimse sadece kendisinden sorumlu değil. Herkes bir potansiyel taşıyıcı herkes şuanda potansiyel bir hasta konumunda. Herkes birbirinden sorumlu olmalı bu dönemde.

Belki de günler öncesinden alınması gereken sokağa çıkma yasağı kararı bugün yarın çıkabilir

çünkü gidişat onu gösteriyor.

En başta alınması gereken de bu olmalıydı. Devlet, gerekli çalışmaları yapacak, işçiyi-işvereni mağdur etmeyecek şekilde destekleyici paketlerle, herkese 15-20 günlüğüne sokağa çıkmayın diyecekti.

Bu konuda geç kaldık. Virüs yayılacağı kadar yayıldı, henüz ne biz nede başka ülkeler bu konuda

zirve noktaya ulaşmış değiliz. Özellikle bu hafta ve önümüzdeki hafta çok ama çok kritik.

Evde kalın demekle hastalığın önüne de geçilmiyor sadece yayılmasını geciktirmek, sağlık alanlarında yoğunlaşmayı önlemek, yaşlıları korumak adına bu çağrı yapıldı.

Uzmanların söylediğine göre insanların yüzde 80’e yakın kısmı bu hastalığı geçirecek ama kimi farkında olmadan atlatacak kimi hafif atlatacak kimi yoğun tedavi sonrası kurtulacak kimi ise maalesef ölümle.

Madem şu iki haftalık süreç çok önemli. O zaman devlet gerekeni yapıp yarın geç olmadan

daha fazla virüs yayılmadan sokağa çıkma yasağı alınmalı.

Bu karar alınırken de evine ekmek götürmek zorunda olanları, ekmeği için çalışırken virüsü evine taşıma riskini dahi göze alan anayı-babayı

da unutmamalı. Evde kal, virüsü yayma, evine getirme ama sende virüsten halkını korurken, ekonomik virüsü, geçim virüsünü evine sokmasına izin verme!..

Yarın daha fazla geç olmadan en kısa sürede sokağa çıkma yasağı kararı alınmalı.

Evde kala uyan yok, herkes tam tersi söylenmiş

gibi sokakta, caddede, parklarda cirit atıyor. Farkında olmadan kendimizi, en yakınımızı, bulunduğumuz sokağı, mahalleyi, semti, ilçeyi, ili, bölgeyi ve ülkemizi tehlikeye atıyoruz!..

Lütfen evde kal yerine, sokağa çıkma yasağı var herkes evde kalacak demek şuanda daha mantıklı!..

Google+ WhatsApp