Yeni yıl birden başladı, bugün  ayın onikisi  zamanın nasıl geçtiğini fark edemez olduk. Peygamberimiz Efendimizin (ASM) ahirzaman’da,  zamanın hızla geçeceğini bildiren bir hadisini hatırladım. ”Zaman öyle yaklaşır(peş peşe gelir.)hızlanır ki,bir sene bir ay; bir ay bir hafta,bir hafta bir gün,bir gün bir saat,bir saat bir ateş kıvılcımı kadar olur.”(Tirmizi /Zühd/24)

  Hakikaten günlerin nasıl geçtiğini farkedemiyoruz. Haftanın ilk günlerini yaşarken birde bakmışsınız  haftanın son iş günü Cuma gelivermiş. Çok önemli bir işiniz, bir sıkıntınız, bir rahatsızlığınız yoksa nasıl  geçtiğini fark bile edemiyorsunuz. Günlük rutin işlerimizin dışında kendi  kariyerimiz için,mesleğimiz ve yaptığımız işin geliştirilmesi,  firmanın üretiminin artması ve pazarlamanın etkinleştirilmesi ve dünyada aynı işi yapan firmalarla  rekabet edebilmek için ne eforlar sarfediyoruz. Kendi işimizde  gösterdiğimiz gayretin  en az onda birini de kendi ebedi hayat yolculuğumuz için, ebedi Cennetlere namzet olan müminler olarak, ahiretimiz için göstermemiz gerekmez mi? Dünyevi ve uhrevi işlerde  müslüman bir kişinin “iki günü eşit olan aldanmıştır.” Hadis-i Şerifi doğrultusunda yaptığı iş, hizmet ve gayretleri içinde  bir gelişme bir ilerleme olmazsa ,yerinde  sayıyorsa zarardadır. Bu gerçeği görerek,     nasıl aylık ve yıllık plan ve blançolar yapıp      önümüze yeni hedefler koyuyorsak. Ahiretimiz içinde böyle gelişen hedefler koymalıyız. 2022 Yılı bitmesiyle kaç yapraklı olduğunu bilmediğimiz  ömür ağacımızdan bir yaprak daha düştü.  Ebedi  hayatın başlangıcı olan kabre bir adım daha yaklaşmış olduk.  O halde “Hiç ölmeyecek gibi”  çalıştığımız  dünyevi işlerimizi  aksatmadan  devam ettirirken, ihtiyarlık  hastalık ve ölüm gelmeden yarın ne olacağı ve nelerle karşılaşacağımız bilinmeyen şu fani dünyada dikkatli olmak zorundayız. ”İnsan bir yolcudur.

Buradan kabre , kabirden haşre(kıyamet koptuktan sonraki büyük diriliş) haşirden ebed memleketine gitmek üzereyiz.”  Ebedi hayat yolculuğu için bugün de bir şeyler yapmalıyız. Ahir  zamanda “sebepsiz  ölümlerin” artacağını yine Peygamberimiz (ASM) haber veriyor. Her gün trafik başta, havadan, sudan ve “niye yan baktın?” gibi  sebeplerden  insanlar  öldürülüyor.. Rabbim ocaklardan uzak tutsun ve akıbetimizi  hayretsin. Ömür  sermayemiz  yaz mevsiminde  “Erciyes’ten kar getirip  satan satıcının; ”Sermayem eriyor,bitiyor   alan yok mu?” diyerek bağıran satıcının, satış yapmasının aksine ;Yıllar, aylar ve günlerimiz sessizce elimizden çıkıyor! Kısaca ömür sermayemiz  günden güne azalıyor! O halde bir günü, 24saat, yirmidört ayar altın gibi kıymetli günümüzü,  ebedi saadete tebdil etmek için en az bir saatini “ebedi hayat sigortasına”  yani namaza ayıralım. Bu yatırım yapıldığında meşru dairedeki tüm  dünyevi  çalışmalarımız da İnşallah  ibadete tahvil olacaktır. Tefsirlerde açıklandığı gibi: Namaz,hepimiz için kabrimizde nur ve ışık,  büyük mahkemede berat, sırat köprüsünde binek ve ebedi cennetlere dahil olmaya vesile olur, İnşaallah.Hoşça kalın.