
GÜLSOY : “GÜÇLÜ EKONOMİ, GÜÇLÜ REEL SEKTÖRLE MÜMKÜNDÜR”
Kayseri Ticaret Odası (KTO) Mayıs ayı olağan meclis toplantısında güncel ekonomik gelişmeler, sektörel sorunlar, iş dünyasının talep ve önerileri değerlendirildi. Başkan Ömer Gülsoy, yüksek faiz oranları ve finansmana erişim sorunları nedeniyle zorlanan reel sektörün ihtiyaçlarına vurgu yaptı. Üretim, istihdam ve ihracatın sürdürülebilirliği için uygun maliyetli ve erişilebilir kredilerin önemini ifade etti. Adil ve öngörülebilir bir vergi sisteminin gerekliliğine dikkat çeken Gülsoy, geçici düzenlemeler yerine yatırım dostu kalıcı politikaların hayata geçirilmesi çağrısında bulundu.
Meclis Başkan Yardımcısı Ahmet Şapçı başkanlığında gerçekleştirilen Mayıs ayı meclis toplantısına; KTO Başkanı Ömer Gülsoy, KTO Yönetim Kurulu Üyeleri, meclis ve komite üyeleri, Meclis Başkanlık Divan üyeleri ile Basın mensupları katıldı.
Saygı duruşundu bulunulması ve İstiklal Marşı’nın okunmasının ardından toplantıda Nisan ayında gerçekleştirilen faaliyetler ele alındı. Görüşülen gündem maddeleri oy birliği kabul edildi.
Gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulunmak için kürsüye gelen KTO Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Gülsoy, konuşmasında Gazze’de yaşanan insanlık dramına değinerek başladı. Sivil halkın hedef alınarak işlenen katliamların insanlığa karşı bir suç olduğunu belirten Gülsoy, “Bu saldırılar karşısında uluslararası toplum artık bir vicdan testinden geçmektedir. Sessiz kalmak, suça ortak olmak anlamına gelir. Zorla yerinden etme politikalarına karşı açık ve kararlı bir duruş sergilenmeli, bu vahşet bir an önce durdurulmalıdır. Filistin halkı, kendi topraklarında özgürce, onuruyla ve barış içinde yaşama hakkına sahiptir. Bu temel haklarının sağlanması, sadece bölgesel değil, küresel barışın da anahtarıdır. Gazze, Filistin halkınındır ve zorla, şiddetle, kuşatmayla bunu değiştirmek mümkün değildir.” dedi.
“KÜRESEL EKONOMİDE SIKINTILAR KOLAY BİTECEK GİBİ GÖRÜNMÜYOR”
Küresel piyasaların oldukça hareketli olduğuna vurgu yapan Gülsoy, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bir gün yumuşama olurken, ertesi gün başka bir gerilime uyunabiliyoruz. Bu sıkıntılar kolay bitecek gibi görünmüyor. Bu sebeple tedbiri elden bırakmamak gerekiyor. Bu gelişmelerden de ister, istemez bizlerde etkileniyoruz. Rusya- Ukrayna savaşı, Orta Doğuda artarak devam eden kaos ve çatışmalar, Pakistan-Hindistan gerilimi, Suriye’de yaşanan gelişmeler, ABD-Çin ticaret savaşları küresel ekonomiyi derinden etkiliyor. Tedbiri elden bırakmadan gelişmeleri dikkatle takip etmeliyiz. Çünkü bu gelişmeler kolay bitecek gibi gözükmüyor.”
“GÜÇLÜ EKONOMİ, GÜÇLÜ REEL SEKTÖRLE MÜMKÜNDÜR”
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın sıkı para politikasının ticari kredi maliyetleri üzerinde ciddi bir baskı oluşturduğunun altını çizen Başkan Gülsoy, “Son dönemde, ticari kredi faiz oranları iş dünyamızın finansmana erişimini zorlaştırmakta, yatırım iştahını azaltmakta ve üretim planlarını sekteye uğratmaktadır. Bu faiz oranları altında üretim yapmak, yeni yatırımlar planlamak ve mevcut istihdamı korumak her geçen gün daha da güçleşmektedir. Bizler elbette enflasyonla kararlı mücadelenin arkasındayız. Ancak üreticinin, sanayicinin ayakta kalması için sürdürülebilir bir finansman politikasına da acil ihtiyaç olduğunu hatırlatmak istiyorum. Ticari kredi maliyetlerinin makul seviyelere çekilmesi ve finansmana erişimin kolaylaştırılması artık bir tercih değil, bir zorunluluktur. İş dünyasının üretmeye, istihdam sağlamaya ve ihracat yapmaya devam edebilmesi için bu alanda somut adımlar atılması gerekmektedir. Ekonominin üretim eksenli büyüyebilmesi adına, dengeli ve erişilebilir bir finansman yapısı oluşturulmalıdır. Çünkü güçlü bir ekonomi, ancak güçlü bir reel sektörle mümkündür.” Dedi.
“UYGUN MALİYETLİ FİNANSMAN HAYATİ ÖNEMDE”
Konuşmasında, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Bakanlar ve 365 Oda/Borsa Başkanının katılımıyla gerçekleştirilen ‘TOBB Türkiye Ekonomi Şurası’na değinen Başkan Gülsoy, reel sektörün en büyük sorununun hâlâ finansmana erişim olduğunu, özellikle KOBİ’lerin krediye ulaşmakta zorlandığını, yüksek faiz oranlarının işletmelerin üretim ve istihdam gücünü zayıflattığını ifade etti. Cumhurbaşkanı tarafından açıklanan Kredi Garanti Fonu (KGF) destek paketini memnuniyetle karşıladıklarını belirten Gülsoy, “Ancak altını çizmek isterim ki; uygun maliyetli ve erişilebilir finansman, üretimin ve istihdamın sürdürülebilirliği açısından hayati önemdedir,” dedi.
“EMEK YOĞUN SEKTÖRLER DESTEK BEKLİYOR”
Başkan Gülsoy’un ikinci gündem maddesi ise özellikle tekstil, hazır giyim ve mobilya gibi emek yoğun sektörlerde yaşanan sıkıntılar oldu. Artan maliyetlerin bu sektörlerin ihracat pazarlarında rekabet gücünü zayıflattığını vurgulayan Gülsoy, “Bu sektörlerin ayakta kalabilmesi için özel destek mekanizmaları devreye alınmalıdır,” çağrısında bulundu.
“İHRACATÇIYA HEDEF ODAKLI VE YENİ DESTEK MODELLERİ GEREKLİ”
Gülsoy, Türkiye’nin sürdürülebilir büyüme hedeflerine ulaşabilmesi için ihracatçının daha fazla desteklenmesi gerektiğine dikkat çekti. “Rekabet gücümüzün yüksek olduğu alanlarda pazar kaybı yaşamamak adına, ihracatçımıza daha proaktif ve hedef odaklı destekler sunulmalıdır. Dünya ile rekabet edebilmek için ihracatçımızın yanında olmaya devam etmeliyiz,” dedi.
“TERÖRSÜZ TÜRKİYE, GÜÇLÜ EKONOMİ”
Konuşmasında terörle mücadelede gelinen kritik noktaya da değinen Başkan Gülsoy, “Güven ortamı; girişimciliği teşvik eder, yatırımı cazip kılar, turizmi canlandırır, ihracatı artırır. Bu iklimin sağlanmasıyla, ülke kaynaklarımızı üretime, eğitime ve inovasyona yönlendirme imkânına sahip olacağız,” ifadelerini kullandı. Aziz şehitlerimizi rahmetle anan Gülsoy, terörsüz bir Türkiye’nin istikrarın ve refahın önünü açacağına inandığını söyledi.
“ADİL, ŞEFFAF VE SÜRDÜRÜLEBİLİR BİR VERGİ SİSTEMİNE İHTİYAÇ VAR”
Konuşmasının bir diğer önemli başlığı ise vergilendirme sistemi oldu. Yüksek dolaylı vergilerin işletmelerin yükünü artırdığını, bu durumun hem üretim maliyetlerini hem de tüketici fiyatlarını olumsuz etkilediğini vurgulayan Gülsoy, şunları söyledi:
“Adil, şeffaf ve sürdürülebilir bir vergi sistemi talebimizdir. Sürekli değişen düzenlemeler güveni zedelerken, iş dünyasının plan yapmasını zorlaştırıyor. Vergi sistemi toplumun tüm kesimleriyle istişare içinde yeniden yapılandırılmalıdır.”
“TÜRKİYE’NİN İKİNCİ YÜZYILI İÇİN ORTAK AKIL VE BİRLİK ŞART”
Türkiye’nin küresel ekonomi içindeki yerini daha da güçlendirecek potansiyele sahip olduğunu belirten Gülsoy, özellikle Türk Cumhuriyetleri ile olan ilişkilerin Orta Asya’da bir üretim ve ticaret üssü kurulması açısından değerlendirilmesi gerektiğine dikkat çekti.