Zan, Gerçeklik ve Yaratımın Gücü

Zan, Gerçeklik ve Yaratımın Gücü


Zannettiğin her şey, gerçeğinden uzaklaşır insan.

Ben, kulumun zannı üzerindeyim, demiştim. O zaman zan ettiğin neyse, ben oyum; oradayım.

 

Düşüncelerinle ürettiğin her şeyi sana yaşatırım. Bunun için beni suçlayamazsın.

Eğer cenneti zan edersen, her şey ve her yer sana cennet gibi akar.

İyilik ve doğruluk nazarıyla baktığında, sen zan ettiğin düşüncelere iyilik ve doğruluk eklersin.

 

Dedim ya, Yüreğinin sesi, düşüncenin imzası ile aynı olmalıdır...

Eğer yüreğin doğruysa, düşüncen kirli olamaz; çünkü o zaman bu, benim diyemezsin.

Hiçbir yaptığının sorumluluğunu alamazsın, çünkü belirsizlik yaratan sensin.

 

Sonra, yarattıklarıma, kadere ve sisteme sitem edemezsin. Her şey senden sana gelir.

 

Bir evde ne pişiyorsa, o yemek o evin rızkıdır.

Senin için alemde hangi yemek pişiyorsa, rızkın da o olacaktır.

 

Karıştırma, güzel ruhum; ruhunu zihninle karıştırma.

Ben seni değişmez kaderle ve kimlikle yarattım ama daha nice güzellikler gizledim. Keşfet.

Sana öyle güzel tarifler verdim ki, yediğinde ne miden bozulacak ne de kötü kokular duyacaksın.

 

Aldığın, duyduğun, baktığın, temas ettiğin, zarar gördüğün ya da fayda aldığın ne varsa, senin eserin.

Ben sendeki yaratımın sahibiyim. Oluşturan sensin; zan ile bana gelen sensin.

 

Zanların sevgi üzerine olsun, güzel ruhum, çünkü sen sadece sevgiden ibaretsin.

Google+ WhatsApp