Lozan'ın Tapusu ve Suskun Silahlar

Lozan'ın Tapusu ve Suskun Silahlar


Lozan, bu ülkenin tapusudur. Kanla yazıldı, imzayla mühürlendi. Bir milletin bağımsızlık senedi, sadece kâğıt üzerinde kalan bir anlaşma değil, yıllarca dökülen kanın, verilen canların karşılığıdır. Bugün, tarih sahnesinde bir dönemeç daha dönülüyor: PKK, silah bıraktığını açıkladı. Peki, bu karar gerçekten bir dönüm noktası mı? Yoksa yeni bir oyun mu sahneleniyor?

Lozan’da yazılan kanlı tarih unutulmaz. Yıllarca toprağa gömülen silahlar, şimdi masaya mı konulacak? Silah bırakmak, sadece namlunun susması değil; zihniyetin değişmesidir. Ama ya bu sessizlik, yeni bir fırtınanın habercisiyse? Onca kaybın ardından toplumun tepkisi ne olacak? Silahların sustuğu söyleniyor ama zihinlerdeki öfke hâlâ dipdiri.

PKK’nın silah bırakması, sadece bir örgütün silahlarını toprağa gömmesi mi demek? Yoksa Türkiye’nin Güneydoğu’sunda, yıllardır beslenen bir ideolojinin yeniden şekillendirilmesi mi? Bu coğrafyada barış kelimesinin ardında gizlenen hesaplar, masanın altındaki kirli pazarlıklar ne kadar görünmez kılınabilir?

Barış sadece sessizlik değildir. Barış, adaletle mümkündür. Peki adalet nerede? Bugün susan silahlar, yarın hangi kirli pazarlıklara alet olacak? Uluslararası arenada bu kararın yankıları ne olacak? Avrupa Birliği, ABD ve diğer ülkeler bu adımı nasıl karşılayacak? Yoksa bu suskunluk, yeni bir kriz senaryosunun başlangıcı mı?

Lozan'da çizilen sınırlar yeniden mi tartışmaya açılacak? Bir asır önce verilen sözler, bugünün karanlık köşelerinde yeniden mi yazılacak? Türkiye’nin Güneydoğusu üzerindeki hesaplar, terörün sustuğu söylenen silahlarla mı yapılacak? Yoksa diplomatik masalarda, yeni bir böl-parçala-yönet senaryosu mu çizilecek?

Ve şimdi... Ellerini kanla yıkayanlar, barış güvercini mi olacak? Geçmişin yaraları kapanmadan, geleceğin barışı kurulabilir mi? Her susturulan namlunun ardında, patlamaya hazır bir mayın mı var?

Barış mı? Evet, hepimizin en büyük özlemi bu. Ama unutulmasın; silahların susması yetmez. Zihinlerdeki öfke de susmalı. Çünkü gerçek barış; silahtan değil, insanlıktan gelir.

Google+ WhatsApp