“İslam Ülkeleri, Arakan İçin Birlikte Hareket Etmeli”

İslam İşbirliği Teşkilatı 1. Bilim ve Teknoloji Zirvesi açılış oturumunda konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Arakanlı Müslümanlara yönelik katliamlarla ilgili olarak “Bölgede yaşanan insani dramın önüne geçmek için Myanmar ve Bangladeş hükûmetleri ile çalışmak istiyoruz. Uluslararası kuruluşlar, bilhassa da İslam ülkeleri olarak bizler elimizden gelen tüm imkânlarla bu zulmün son bulması için birlikte mücadele etmeliyiz" dedi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kazakistan’ın başkenti Astana’da düzenlenen İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) 1. Bilim ve Teknoloji Zirvesi’ne katıldı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Astana Bağımsızlık Sarayı’nda gerçekleşen zirvede, aile fotoğrafı çekiminin ardından açılış oturumunda bir konuşma yaptı.

Zirveye katılmaktan duyduğu memnuniyeti belirten ve ev sahipliğinden dolayı Kazakistan Cumhurbaşkanı Nursultan Nazarbayev’e teşekkürlerini ifade ederek konuşmasına başlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, ‘Geleceğin Enerjisi’ temalı Astana EXPO 2017’nin başarılı bir organizasyon olduğunu belirterek, Kazakistanlı yetkilileri kutladı.

İslam İşbirliği Teşkilatı Bilimsel ve Teknolojik İşbirliği Daimi Komitesi’nin, bu zirvenin hazırlıklarına ve kabul edilecek olan ‘2026 Bilim, Teknoloji ve Yenilikçilik Gündemi Belgesi’ne önemli katkılar sağladığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, komitenin başkanlığını yürüten Pakistan Cumhurbaşkanı Memnun Hüseyin’e ve tüm üyelere teşekkür etti.

“İSLAM MEDENİYETİ, İLİM VE İRFAN MEDENİYETİDİR”

İslam İşbirliği Teşkilatı olarak İstanbul Zirvesinde aldıkları kararı hayata geçirdikleri bu günde İslam dünyası adına çok önemli bir adım attıklarına işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Zira bizler, ilk emri ‘ikra’ yani ‘oku’ olan, ‘beşikten mezara kadar ilim öğrenmeyi’ tavsiye eden bir dinin müntesipleriyiz. İslam medeniyeti, özünde bir ilim ve irfan medeniyetidir. Müslümanların dünya siyasetine yön verdikleri dönem, aynı zamanda bilginin, ilmin, yeniliğin de merkezi oldukları dönemdir. Ne zamanki Müslümanların hayatında okuma, ilim tahsil etme, araştırma, sorma, sorgulama ikinci plana düşmüştür, işte o zaman gerileme ve çöküş de başlamıştır” diye konuştu.

Bugün İslam dünyasındaki nüfusun yüzde 55’inin okuma-yazma bilmediğine, OECD ülkelerinde millî gelirden eğitime ayrılan payın ortalaması yüzde 5,2 iken, İslam dünyasında bu oranın yüzde 1’i dahi bulmadığına dikkat çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, “En başarılı çocuklarımızı, en parlak beyinlerimizi, Batılı kurumlara ve ülkelere kaptırıyoruz. Günümüzün en önemli güç kaynağı olan enformasyon ve bilgi teknolojileri konusunda üreten değil tüketen konumundayız. Bu durum bizi, millî güvenliğimiz başta olmak üzere, birçok açıdan kırılgan hâle getiriyor” dedi.

“İSLAM ÜLKELERİ İLE TEKNOLOJİ VE EĞİTİM GİBİ ALANLARDA İŞ BİRLİĞİNE HAZIRIZ”

Güçlü ülke olmanın, bilgiyi üretmekten ve bilgiyi iyi işleyebilmekten geçtiğini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin; İslam İşbirliği Teşkilatı çerçevesinde teknoloji paylaşımı, eğitim iş birliği, öğrenci ve akademisyen değişimi, üniversiteler arası ortak projeler geliştirme gibi alanlarda her türlü iş birliğine hazır olduğunu söyledi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin hâlen İslam İşbirliği Teşkilatı üyesi ülkelerden 9 bin 500 öğrenciye yükseköğrenim bursu verdiğini hatırlattı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan şunları kaydetti: “Bizim inancımızda insanın görevi, tabiata ve dünyaya tahakküm değildir. İnsanın gayesi, dünyanın nimetlerinden istifade ederken onu korumak ve gelecek nesillere en iyi şekilde devretmektir. Çünkü bizi, tabiatı, dünyayı ve tüm evreni yaratan yüce Allah’tır. Çevreyi kirleten, doğal kaynakları düşüncesizce tüketen, kazanç uğruna savaşı, çatışmayı, katliamları meşru gören bir kalkınma modelini biz asla benimseyemeyiz. Öyleyse bizlerin dayanışmayı, yardımlaşmayı ve paylaşmayı esas alan bir anlayışla hareket etmesi gerekiyor. Özgürlük, asla sorumsuzluk veya hukuksuzluk demek değildir.”

Özellikle yeni iletişim araçları ve internet konusunda bu ilkenin gözetilmesinin şart olduğunu dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, hızlı, erişilebilir, bilinçli ve güvenli internetin; birey, toplum, devlet, ticaret ve ekonomi açısından vazgeçilmez olduğunu ifade etti.

“İSLAM’A ZARAR VEREN ÇETELERİN GELECEĞİMİZİ ÇALMASINA MÜSAADE ETMEMELİYİZ”

“Bununla birlikte internetin ve sosyal medyanın, İslam düşmanlığının aracı olma yanında DEAŞ, El Kaide, FETÖ gibi terör örgütleri tarafından etkin şekilde kullanıldığını da biliyoruz” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, İslam ülkeleri olarak, vatandaşları internetin tüm nimetlerinden faydalandırırken, zararlı etkilerinden de korumakla mükellef olduklarını söyledi.

Bu çerçevede, siber suçlara karşı hukuki ve teknik altyapının güçlendirilmesi gerektiğini sözlerine ekleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Yaptıkları her eylemle insanlığa ve İslam’a büyük zararlar veren eli kanlı çetelerin, değerlerimizin içini boşaltan akımların gençlerimizi, dolayısıyla geleceğimizi çalmasına asla müsaade etmemeliyiz” ifadelerini kullandı.

“HAREM-İ ŞERİF’İN KUTSİYETİNİN İHLAL EDİLMESİNE İZİN VEREMEYİZ”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Barış, istikrar ve güvenlik olmadan kalkınma ve ilerleme de olmaz. İslam ülkelerinin şu dönemde ayrışmaya ve gerilime değil, vahdete, birlik ve beraberliğe ihtiyacı bulunuyor. Son dönemde yaşadığımız hadiseler, bunu bir kez daha ortaya koymuştur. Körfez bölgesinde yaşanan kriz hepimizi derinden üzmüştür. İslam İşbirliği Teşkilatı Dönem Başkanı olarak, Körfez bölgesinde yaşanan krizin bir an önce çözüme kavuşmasını arzu ediyoruz. Kuveyt’in arabuluculuk çalışmalarını desteklemeyi sürdüreceğiz. Dünyanın her yerinde Müslümanların sıkıntı içinde yaşadıkları bir dönemden geçiyoruz. İslam ülkeleri olarak bizim birliğimizi, beraberliğimizi, dayanışmamızı seferber etmemiz gerekirken, enerjimizi bu tür krizlerle heba etmemeliyiz. Diğer taraftan, ilk kıblemiz Kudüs’ün ve Harem-i Şerif’in kutsiyetinin ihlal edilmesine de asla izin veremeyiz. Mescidi Aksa’ya yönelik saygısızlıkların, tahriklerin ve provokasyonların önüne geçilmesi için çok daha kararlı bir tutum ortaya koymalıyız. Aynı şekilde, Myanmar’da Müslüman kardeşlerimizin çektiği zulüm, işkence ve sürgünlerin son bulması için de hep birlikte gayret göstermeliyiz.”

“ARAKAN’DAKİ ZULÜM SON BULMALI”

Türkiye olarak bu doğrultuda attıkları adımları hatırlatarak, bölgede yaşanan insani dramın önüne geçmek için Myanmar ve Bangladeş hükûmetleriyle birlikte çalışmak istediklerini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Baskı ve katliamlardan kurtulmak için topraklarına sığınan Müslümanlara gerekli kolaylığın gösterilmesi beklentimizi ve yardım teklifimizi, Bangladeş makamlarına ilettik. Uluslararası kuruluşlar, bilhassa da İslam ülkeleri olarak bizler, elimizdeki tüm imkânlarla, bu zulmün son bulması için birlikte mücadele etmeliyiz” dedi.

İslam İşbirliği Teşkilatı ülkeleri arasında bilim ve teknoloji alanındaki iş birliğinin güçlendirmenin yanı sıra bu çalışmalara siyasi bir yön de vermeleri gerektiğinin altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, ilki gerçekleştirilen Bilim ve Teknoloji Zirvesinin düzenli olarak tertiplenmesi teklifini desteklediğini söyledi.

Toplantının hayırlara vesile olması, ümmetin ve tüm insanlığın huzuruna, refahına ve geleceğine olumlu katkılarda bulunması temennisinde bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan konuşmasını, Kazakistan Cumhurbaşkanı Nazarbayev’e, ev sahipliği ve zirveye katkıları için teşekkürlerini yineleyerek tamamladı.

Google+ WhatsApp