Yine bir yılın sonuna geldik, ömür takvimimizden bir yaprak daha düşmek üzere. Şöyle bir çevreme bakıyorum; her yer bir telaş, bir hazırlık… Ama bu telaş biraz "emanet" gibi durmuyor mu üstümüzde? Sanki bizim olmayan bir elbiseyi giymeye çalışıyoruz da, bir türlü potluğu gitmiyor gibi.

​Gelin, biraz dertleşelim. Biz Müslümanlar olarak öyle güzel bir medeniyetin evlatlarıyız ki, bizim neşemiz de huzurumuz da başkadır. Bizim "lezzet" dediğimiz şey; bir bardak demli çayın yanında edilen samimi sohbettir, komşunun kapısını çalıp hal hatır sormaktır, secdede bulduğumuz o derin sükunettir.

​Peki, şimdi sormak lazım: Yılbaşı denilince neden akla hemen o gürültülü eğlenceler, insanın zihnini bulandıran içecekler, "belki çıkar" diye umut bağlanan o biletler geliyor? Bunlar bizim ruhumuza, bizim o tertemiz inancımıza gerçekten şifa oluyor mu? Yoksa sadece bir gecelik sahte bir parıltı bırakıp, ertesi sabah içimizde kocaman bir boşluk mu açıyor?

​Canım kardeşlerim, ağabeylerim, ablalarım, dostlarım sizinruhunuz çok daha kıymetli. Bizim asaletimiz, "herkes yapıyor" diye peşinden gitmekte değil; kendi yolunda vakarla yürümektedir. Bir Müslüman’ın yılbaşındaki en güzel eğlencesi; çoluğuyla çocuğuyla huzurla oturup, geçen bir yılın şükrünü eda etmektir. "Eksiklerimiz neydi, önümüzdeki yıl nasıl daha iyi bir insan oluruz?" diye tefekkür etmektir.

​İnanın, o sahte ışıkların altında aranan mutluluk; bir yetimin yüzündeki tebessümde veya bir annenin duasında olan lezzetin yanından bile geçemez. Bizim duruşumuz sertlikten değil, kendimize olan sevgimizden ve inancımıza olan sadakatimizden gelir. Başkasına benzemeye çalışmak, aslında kendi hazinemizi fark edememektir.

​Gelin bu sene, o gürültülü kutlamaların uzağında, kendi gönül soframızda oturalım. Kimseyi kırmadan, incitmeden ama "benim yolum, benim tercihim bu" diyerek dik ve zarif bir duruş sergileyelim. Bizim gecemiz alkol kokulu değil, dua kokulu olsun.

​Ömür kısa, vakit kıymetli. Rabbim bizi kendi rızasından, o eşsiz İslam lezzetinden ayırmasın.İnsan kendi çizgisinde yürürse, başkasının adımlarına ihtiyaç duymaz.Yeni yılın hepimize huzur ve uyanış getirmesi duasıyla...

Bu düşüncelerimden sonra beni eleştirenler illa ki olacaktır. Düşüncelerime 'eski' diyenler, aslında değişmeyen değerlerimin sarsılmazlığını görüyorlar. Rüzgara göre eğilmem, inandığım yoldan dönmem.Doğrularım sabit, duruşum nettir.Kimseye hor bakmayız ama kendi mayamızı da kimseye bozdurmayız. Selam ve dua ile...