
Aşkın Gizli Hâli
Merhabâ sevgili okurum,
"Aşk bir ateş ise sevgili o ateşe gönül veren ruhun tutkusu dur"
Bazı aşklar vardır, görünmez.
Ne gözle görülür, ne kelimeyle tarif edilir. Yalnızca hissedilir. Gözlerin içine bakmadan bile seni duyan birinin varlığını bilirsin; kalbinin bir yerinde ince bir titreşim olur, o titreşimle dünya biraz daha yumuşar. İşte bu, aşkın gizli hâlidir.
Aşk çoğu zaman gürültüyle anlatılır: mesajlar, buluşmalar, paylaşımlar, vaatler... Oysa gerçek aşk sessizdir. Çünkü kelimeler yetmez; anlatmaya çalıştıkça eksilir. Gizli hâliyle yaşandığında büyür. Herkesin gözü önünde değil, kalbin içinde filizlenir.
Belki o kişiyle yolların kesişmez, belki de kesişir ama kavuşmazsınız. Yine de o bağ vardır. Ruh, ruha dokundu mu geri dönüşü yoktur. İsimler, mesafeler, zamanlar değişir ama o frekans kalır. Çünkü gizli olan, korunmuştur.
Aşkın gizli hâli bir sahiplenme değil, bir teslimiyettir.
"Sen benimsin" demek yerine, "Seninle aynı kaynaktan geldik" diyebilmenin derinliğidir.
O yüzden kimseye kanıtlanmaz. Fotoğraflarda değil, dualarda yaşar.
Bazen bir bakış, bir sessizlik, bir vedada saklı kalır.
Ve sen anlarsın: bu, yaşadığım ama anlatamadığım en derin şeydi.
Kimi aşklar hikâye olmaz, çünkü yaşandığı an zaten tamamlanmıştır.
Belki de aşkın en saf hâli budur;
bir kalpte dua olarak kalan,
bir kalpte sabırla olgunlaşan,
ve görünmeyen yerden her şeyi güzelleştiren...
