Toplumun gerçek aynası yasalar değil, vicdanlardır.

Ve ne yazık ki bu ülkenin vicdanı, yıllardır aynı yaradan kanıyor:

Kadına şiddet.

Her gün bir başka kadın, bir başka anne, bir başka kız kardeş eksiliyor aramızdan.

Birileri, “sinirlendim”, “öldürmek istemedim”, “pişmanım” diyerek adaletin terazisine gölge düşürüyor.

Oysa bir kadının nefesi, bir insanın onuru bu kadar ucuz olmamalıydı.

Tam da böyle bir dönemde, bir ses yükseldi Kayseri’den…

O sesin sahibi Milliyetçi Hareket Partisi Kayseri Milletvekili Baki Ersoy’du.

Bir süre önce “Bu mesele benim için bir namus borcudur” demişti.

Ve sözünü yere düşürmedi…

O sözü, Meclis kürsüsüne kadar taşıdı.

Kadınlara ve çocuklara karşı işlenen ağır suçlarda artık “iyi hal indirimi”, “tahrik indirimi”, “pişmanlık indirimi” gibi bahanelerin uygulanmaması için kanun teklifini meclise sundu.

Yani lafla değil, icraatla konuştu.

Siyasetin, gerçekten insanın onuruna dokunduğu o nadir anlardan birine tanıklık ettik.

Bu adım sadece bir kanun teklifi değil, adaletin onurunu kurtarma girişimidir.

Çünkü bu ülke artık, ağlayan çocukların, korkuyla bakan kadınların, sessizce yok sayılan mağdurların ülkesine dönüşmemelidir.

Bu milletin evlatları, adaletin gölgesinde değil, ışığında yaşamalıdır.

Sayın Ersoy’un attığı bu adım, hem siyasi hem insani anlamda bir dönüm noktasıdır.

Bir milletvekili olarak değil, bir insan, bir baba, bir evlat olarak verdiği sözün arkasında durmuştur.

Bu ülkenin her sokağında, her evinde, her radyosunda şu cümle yankılanmalı:

“Kadına el kalkamaz. Çocuğa göz dikilemez. Adalet indirilemez.”

Toplumun yeniden nefes alabilmesi için bazen bir kişinin cesareti yeter.

O cesareti gösterdiği için bugün minnet duymak, teşekkür etmek gerekir.

Baki Ersoy, bu ülkenin kadınlarına, çocuklarına, hatta adalet duygusunu kaybetmek istemeyen herkese bir umut olmuştur.

Sözünün eri olmuştur.

Namus sözü verip, sözünü tutan insanlara ihtiyaç duyduğumuz bu zamanda…

O sözü tuttuğu için kendisini içtenlikle tebrik ediyorum.

Siyaset, kavga etmek için değil; insanlık için mücadele etmektir.

Ve bu kez, bir milletvekili “insanlık adına” konuştu.

Bu toprakların vicdanına biraz huzur, biraz umut serpti.

Ve biz o umuda inanmak istiyoruz…

Teşekkürler Baki Ersoy.