Yine Yüreklerimiz Yandı

Yine Yüreklerimiz Yandı


Yaşanan askeri uçak kazası, ülke genelinde büyük bir üzüntü yarattı. Eğitim uçuşu için havalanan askeri nakliye uçağı, henüz belirlenemeyen bir nedenle radardan kayboldu ve kısa süre sonra enkazına ulaşıldı. İçinde bulunan mürettebattan kurtulan olmadı.

Yine bir haber bülteninde, yine aynı kelimeler: “Şehit oldular…”

Ve yine yüreklerimize oturan bir sessizlik.

Bu topraklarda “şehit” kelimesi artık haberin bir parçası haline geldi. Ama her kelime, ardında bir ev, bir aile, bir hayat bırakıyor. Mehmetçiğin adı geçince televizyon sesini kısan, elleri titreyen analar bu ülkenin gerçek sahipleri.

Kaza mıydı, ihmal mi vardı, teknik arıza mı?

Elbette açıklanacaktır.

Ama bu ülkede bazı acılar sadece raporlarda kalıyor,

Oysa insanın canı raporla ölçülmez.

Bir annenin feryadına, bir çocuğun “babam gelecek mi?” sorusuna paragraf yetmez.

Bu milletin evlatları gökyüzüne bir kez daha “vatan” diyerek çıktı,

Ama dönemediler.

Uçak yere düştü, ama onurlar göğe yükseldi.

Yine bayraklar yarıya indi,

Ama biz biliyoruz: onların yeri en yüksekte.

Bu ülkenin şehitlerine sahip çıkmak,

Yalnızca anmakla değil, unutmamakla olur.

Gerçeği aramak, ihmal varsa üstünü örtmemekle olur.

Şehitlik yüce bir mertebe, ama ölümün nedeni “kaza” diye geçiştirilemez.

Bu milletin vicdanı, gerçekleri duymak ister.

O uçakla birlikte gökyüzüne karışan o kahramanların adı,

Bugün sadece haber başlıklarında geçmesin.

Yarın okul kitaplarında, meydanlarda, vicdanlarda yaşasın.

Ruhları şad olsun.

Ama biz, bu satırları yazanlar, konuşanlar, okuyanlar…

Artık sadece “üzülmekle” yetinmeyelim.

Google+ WhatsApp