CENİN’DE KATLİAMA DUR DE!

CENİN’DE KATLİAMA DUR DE!

Cenin şehri, Filistin direnişe başladığı ve ilk defa 1935 yılında İngilizlere karşı ayaklanan en önemli bölgelerden biridir. Osmanlı Devleti'nin zayıflamasıyla birlikte bölgeye akın eden Siyonist kabileler uzunca bir süre İngiliz mandası altında bölgeye yayılmaya başlamıştır. Kudüs başta olmak üzere Filistin'den boşalan mültecilerin kontrol altına alınması ve Nazi tarzı bir yönetim modelinde bulunmak istemesi üzerine 1951 yılında Cenin de işgal güçleri tarafından büyük bir mülteci kampı kurulmuştur.

Neredeyse son 70 yıldır Cenin de siviller katledilmiş, tarım alanları kundaklanarak ekinlere zarar verilmiş, şehre giden elektrik ve su yolları kesilerek bölge tam bir açık hava hapishanesine döndürülmüştür.

3 Nisan 2002 tarihinde işgal güçlerinin Cenine saldırması üzerine 1300 masum sivil acımasızca katledildi, yüzlerce kişi ağır şekilde yaralandı ya da esir alınarak hukuksuz bir şekilde müebbet cezasına çarptırıldı. Yüzlerce sivil İsrail hapishanelerinde suçsuz bir şekilde bulunuyorlar.

Tarihler 19 Haziran'da gösterdiğinde Cenin tekrar kötü bir güne uyandı. İşgal güçlerinin başlattığı saldırı neticesinde biri çocuk sivil acımasızca katledildi. Helikopter, savaş uçağı ve tankla ellerinde sadece taş olan çocuklara orantısız güç kullanıldı. 18'i ağır olmak üzere 201 Filistinli de yaralandı. Ayrıca bölgeye kimyasal bomba atıldığı ve onlarca kişinin nefes darlığı yaşadığı, fakat bölgedeki imkansızlıklar nedeniyle doktor ve hastaneye ulaştıramadıkları belirtilmektedir.

İşgal güçleri 2006 yılından bu yana ilk defa Apache helikopterler kullanarak ne denli büyük bir katliama hazırlandıklarını tüm dünyaya tekrar göstermiştir.

Bu saldırılar sadece Cenin’e ya da Filistin'e değil, İslam coğrafyasına ve vicdan sahibi ülkelere yapılmıştır.

Buradan İslam ülkelerinin liderlerine özellikle Türkiye Cumhuriyeti yöneticilerine sesleniyoruz.

Türkiye asırlar boyunca bölgedeki barışın ve istikrarın güvencesi olmuştur. Mescidi Aksa'ya, Kudüs'e, Batı Şeria'ya, Gazze'ye ve Filistin'e musallat olmuş işgal çeteleri artık bir apartheid rejimine dönüşmüştür.

İsrail savaştan, istikrarsızlıktan ve problemden beslenmektedir. Gelin hep beraber apartheid rejimine karşı büyük boykotu başlatalım. İsrail uluslararası siyasette yalnızlaştırılmalıdır. Çünkü İsrail sessizliğimizden güç, tepkisizliğimizden kuvvet almaktadır. Sivil toplum kuruluşlarımıza, siyasi partilerimize, cemiyet ve kuruluşlarımıza bu çağrıya destek vermeleri için sesleniyoruz.

Cenine acilen yeni bir insani yardım koridorunun açılması ve gözlemci heyetlerin bölgeye gönderilerek insani durumun gözlenmesi gerekmektedir.

Google+ WhatsApp