Başbakan Yardımcısı Şimşek, zorunlu trafik sigortasıyla ilgili çalışmalara ilişkin, "Riski düşük olanlara daha düşük primle bu sistemi iyileştirmemiz gerekiyor. Biz sorunun kökenine iniyoruz. Burada popülist bir yaklaşım yok. Primler çok yüksek, zorla aşağı indirelim diye. Bu adımla birlikte ben sigorta primlerinin de düşeceğine inanıyorum" dedi.

Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, TEPAV ve Dünya Bankası'nın “2016 Dünya Kalkınma Raporu” lansman toplantısı ve Türkiye Yatırım Fonu imza töreninin ardından basın mensuplarının gündeme ilişkin sorularını cevapladı. Zorunlu trafik sigortasıyla ilgili çalışmanın hatırlatılarak, kusurlu sürücülerin zararının şirketler tarafından karşılanmayacağına ilişkin ayrıntıların sorulması üzerine Şimşek, “Ben çalışmayı başlattım. Hazine şuanda bir taslak tasarı üzerinde çalışıyor. Yakında onu Bakanlar Kurulumuza, oradan Meclis’e getireceğiz. Bu prim tartışması yaşanıyor. O zaman bizim sorunun kökenine inmemiz lazım. Sorunun kökeni çok boyutludur. O boyutlardan bir tanesi kusurlu sürücülerin dikkate alınması gerekiyor. Bu önemli bir husustur. Sistemin öngörülebilir olması lazım. Yükleriyle masraflarıyla yılda 1.2 milyon kaza oluyor Türkiye’de. Bu kazalarda yaklaşık 3 bin 500 vatandaşımız hayatını kaybediyor, 10 binin üzerinde vatandaşımız yaralanıyor. Bunların hepsinin sisteme getirdiği etkiler var. Yargı kararları var. Sistemi bir bütün olarak daha öngörülebilir ve bu çerçevede riski düşük olanlara daha düşük primle bu sistemi iyileştirmemiz gerekiyor. Onun için dün kapsamlı bir açıklama yapmıştım. Önümüzdeki dönemde buna ilişkin bir taslak tasarıyı inşallah Meclisimize göndereceğiz. Biz sorunun kökenine iniyoruz. Burada popülist bir yaklaşım yok. Primler çok yüksek, zorla aşağı indirelim diye. Özel sektörün yaptığı bir sigorta. Sigortaladığınız risklerin getirisinin, götürüsünün dengeli olması lazım. Sistemin öngörülebilir olması lazım. Bir bütün olarak bakacağız. Bu adımla birlikte ben sigorta primlerinin de düşeceğine inanıyorum. Biz oturup yasa yapacağız. Yargı keyfi uygulama içerisinde olamaz. Bizdeki yasalar yargıyı bağlar” yanıtını verdi.

“BİZİM İŞGÜCÜ PİYASASINI DAHA ESNEK KILACAK REFORMLAR YAPMAMIZ LAZIM”
Bir gazetecinin işsizlik rakamlarının açıklandığını hatırlatması üzerine Şimşek, şunları kaydetti:
“Türkiye’de biz son 12 ayda 800 binin üzerinde vatandaşımıza iş imkanı bulmuşuz. Ama gelin görün ki yanlış yatırlamıyorsam 840 bine yakın yeni vatandaşımız da daha doğrusu işgücüne katılım oranı öyle bir artmış ki işgücüne katılım oranından dolayı ilave bir 840 bin yeni iş arayan var. Bir de çalışma çağındaki nüfus hızla artıyor. Türkiye’nin hızla reform yapması lazım. İşte o nedenle güvenceli esneklik dediğimiz reform paketini Meclis’e biz gönderdik. Bu çok önemli. İnşallah yakında yasalaşır. Çünkü part time çalışmadan tutun diğer esnek çalışma modellerine kadar Türkiye’nin ciddi bir ihtiyacı var. Türkiye reform yapmadan işsizliği yüzde 10’ların altına kalıcı olarak zor çeker. Bu kadar teşvike, bu kadar desteklere rağmen biz şuanda işsizlik oranını ancak yüzde 10 civarında tutabiliyoruz. Bizim işsizlik oranını kalıcı olarak yüzde 10’un altına çekmemizin tek yolu var, o da dünyanın başarılı ülkelerindeki yoldur. Reformla işgücü piyasasını daha çok esnek hale getirmemiz. Bugün Amerika’da işgücü piyasası son derece esnektir. İşsizlik şuanda yüzde 5’in altına doğru gidiyor. Avrupa’da işgücü piyasası esnek değildir ve işsizlik oranı yüzde 10’nun üzerinde seyrediyor. Bu kadar açık ve net. Bizim işgücü piyasasını daha esnek kılacak reformlar yapmamız lazım. Başka kolaycı bir çözüm yolu yoktur ama son aylık açıklamada ben kötü bir trend görmüyorum. İşsizlik oranında biraz geçen seneye göre bir gerileme söz konusu. 800 binin üzerinde istihdam söz konusu. Dolayısıyla son açıklanan veriler aslında olumlu veriler. Ama daha çok istihdam için daha çok yatırım için çabalıyoruz. O nedenle bir taraftan yatırım iklimini iyileştirmeye çalışıyoruz, bir taraftan da işgücü piyasası reformuyla daha çok kişiye daha esnek şartlarda istihdam sağlayacağız.”