Komşu ülke Suriye’de 2011’de başlayıp 8 Aralık 2024’te sona eren Baas ve Beşar Esat zulmünün sona ermesinin üzerinden bir yıl geçti.

14 yıl süren Suriye iç savaşın da zalim Beşar Esat ve onun Baas iktidarının katliamında 15 milyona yakın Suriyeli yaşadığı toprakları terk ederek ülke içinde ve dünyanın bir çok yerinde sığınmacı durumuna düştü. 1,5  milyondan fazla insan çatışmalarda ve cezaevlerinde işkence altında hayatını kaybetti.

Şehirler, köyler yıkıldı, aileler dağıldı, Yüz binlerce insan sakat kaldı, mağduriyetler yaşandı. Zalim Baas rejiminin baskılarına boyun eğmeyip onun zulmüne karşı yiğitçe mücadele eden Suriye’nin kuvay-i milliyesi  direnişçilerinin verdiği mücadele sonucu, direnişçilerin Suriye halkının desteğini arkalarına alarak zalim Beşar Esat ve Baas güçlerine karşı verdikleri mücadele sonucu 8 Aralık 2024 günü ülkenin başkenti Şam’a girmeleri Suriye halkının katili Beşar Esat’ın ülkeden kaçması sonucunda 61 yıllık zulüm dönemi sona erdi. Suriye halkı zalimlere karşı verdiği onurlu mücadeleyi kazanarak ülke yönetimine el koydu.

Bugün 8 Aralık 2025 günü Suriye Kuvay-i milliyesinin gerçekleştirildiği devrimin birinci yıldönümü. Devrimin üzerinden geçen bir yıl içinde 600 bin’i Türkiye’den olmak üzere 1 milyondan fazla Suriyeli ülkelerine dönerek, hayata tutunmaya başladı.

Ahmet Şara başkanlığındaki Suriye hükümeti ülkeyi ekonomik, politik, sosyal, kültürel ve uluslararası ilişkilerde toparlamak, Suriye’de yaşayan tüm insanların sahip çıktığı bir ülke haline getirmek için büyük bir çabanın içine girmiş bulunuyorlar.

Bizler Kayseri Gönüllü Kültür Kuruluşları olarak;

14 yıl süren acı ve gözyaşı ile geçen yıllarda hayatını kaybeden tüm Suriye insanına Allah’tan rahmet, hayatta kalanlara geçmiş olsun dileklerimizi iletiyor, 8 Aralık Milli Mücadele Bayramının Suriye halkına mübarek olmasını diliyoruz. Bir dileğimizde 14 yıllık iç çatışmada ve daha önceki Baas iktidarları  döneminde Suriye halkına kan kusturan, ülkeyi ve insanlarını talan eden, Beşar Esat ve Baas yöneticilerinin bir an önce yakalanıp, adalet önüne çıkarılması ve yaptığı zulümlerin hesabının sorulmasıdır.

Yaşasın özgür Suriye 

 

 

 

 

 

SUÇ İŞLEYEN YÖNETİCİLER AYRIMSIZ HESAP VERSİN

Son bir yıl içinde gün geçmiyor ki belediyeler ve belediye yetkileri hakkında rüşvet, suistimal ve görevi kötüye kullanıp, rüşvet almaktan dolayı soruşturma açılıp, sorgulama, tutuklama ve görevden alma haberleri kamuoyunda yer almasın.

Mevcut yasalara ve toplumun vicdanına göre belediye başkanları ve yetkilileri, milletin verdiği oyla seçilip onun adına ve onun emanetçisi olarak görev yapıp hizmet verirler. Hal böyleyken ülkemizin içinde büyük şehirler başta olmak üzere bir çok belediye başkanı ve yetkilileri hakkında rüşvet, suistimal ve görevi kötüye kullanma, rüşvet alma ve verme suçlamasıyla soruşturma açılması millet vicdanında asla kabul görmeyen durumlardır.

Kayseri Gönüllü Kültür Kuruluşları olarak;

Ucu nereye dayanırsa dayansın iktidar, muhalefet, hangi siyasi partiden olursa olsun, tüm belediyelerin icraat ve harcamalarının tarafsız ve güvenilir müfettişlerce  detaylı olarak denetlenmesi, varsa suçu olanların adalet önünde hesabının sorulması için, ilgili devlet kurumlarını derhal harekete geçmeye davet ediyoruz.

28 ŞUBAT ZULMÜ AVUSTURYA ‘DA HORTLADI

28 Şubat 1997 de  Türkiye’de meydana gelen postmodern darbesi hiçbir hukuk, inanç ve kültür tanımadan, Müslüman dünya görüşüne sahip insanımıza zulmetmiş. Devlet memuru ve kız öğrenciler üzerine terör estirerek on binlerce mağduriyet üretmişti.

28 Şubat Türkiye’sinin darbecilerinden örnek alan Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ve Kosova’da da benzer uygulamalar yürürlüğe konularak, orta ve yüksek öğretimde okuyan kız öğrencilere başörtü yasağı uygulanarak eğitim hakları engellenmeye başlanmıştır.

Bu yetmiyormuş gibi şimdi de sözüm ona medeni Avrupa denen, Avrupa’nın ortasındaki Avusturya’da 14 yaş altı kız öğrencilere başörtü yasağı uygulanarak eğitim hakları ellerinden alınmaya, dini hayatlarını yaşamalarına yasaklar getirmenin hazırlığı yapılıyor. Yasakla ilgili kanun teklifi hazırlanmış olup Avusturya Parlamentosuna sunulup kanunlaşması bekleniyor. Eğer teklif yasalaşırsa 12 bin kız öğrenci mağdur duruma düşecektir.

Bizler Kayseri Gönüllü Kültür Kuruluşları olarak;

Toplum vicdanında uluslararası hiçbir hukukta ve semavi dinlerde kabul görmeyecek olup insanın en doğal hakkı olan eğitim ve inanç hürriyetini yok saymaya yönelik bu Yasayı asla kabul edilemez ve çağdışı buluyor yasayı hazırlayanları şiddetle kınıyoruz.

İnsana 28 Şubat zulmü ülkeler dolaşıyor dedirten, verilen bilgilere göre Avusturya’da 12 bin mağdur Üretecek bu yasa teklifinin Avusturya parlamentosundan geçmeyip yok sayılması için, Avrupa parlementosu, Türkiye, AB parlamento ve hükümet yetkililerini harekete geçmeye davet ediyoruz