YENİ BİR GÜN DOĞACAK

YENİ BİR GÜN DOĞACAK


Türkiye’de sıra dışı olaylar yaşanıyor.

Bir süredir Türkiye’nin tepesinde kara bulutlar dolanıyor desek yanlış olmaz.

Koronavirüs ile birlikte gelen Pandemi, Akdeniz bölgesinin vuran yangınlar..

Son olarak Kahramanmaraş merkezli depremler ve yitip giden binlerce vatandaşımız.

Kimi insanlar kâhinler, astrologlar, takvim yaprakları, şeyhler ve hocalar aracılığıyla gelecekten haber kopartmaya çalışırken, kimi vatandaşımız ise birbiri ile farklı söylemlere sahip uzmanlardan fikirler kapmaya çalışıyor. 

Şu an yaşadığımız deprem psikolojisi hepimizde ufak bir paranoya oluşturdu. Travma veya hasar gören beynimizin salladığı bedenlerimiz, sürekli deprem oluyormuş hissi ile duygularımızı allak bullak etti. 

Bu da yetmiyormuş gibi deprem sonrası yaşanan koordinasyon eksikliği, binalarımızın güvenli olup olmadığı merakı bizi depresyonun en tepesine çıkarttı.

Siyasetteki depremi ve siyasilerin U dönüşlerini hiç anlatmıyorum bile.

Halbuki sadece güvenli bir liman, sakin bir yaşam, geleceğe umutla bakabilen bir üklemiz olsun istiyorduk.

Ama ne fayda.

Siyasal İslamcıların bölüp parçaladığı dinin inançlarımız, bu nedenle ayrışan Müslüman halkın birbirini kâfir ilan edişi, siyasetçilerin hakaret dolu sözleri maalesef tüm güzel hayallerimizi paramparça etti.

Kime neye inanacağımızı şaşırdık. 

Geçmişte FETÖ elebaşını Türkiye’ye davet edip, okyanus ötesine selam gönderen siyasetçiler bugün 1 numaralı vatan savunucusu olurken, vatandaş ise kandırıldık açıklaması ile yetindi. 

Güvenini kaybeden insanlar Pandemi’de Bilim Kurulunca açıklanan rakamlara itiraz etti, ardından orman yangınlarında yangın söndürme uçaklarımızın olmayışı, kamu kurumlarına olan güvenimizi sarstı, yetmedi TÜİK verileri kendisi ile çelişti.

Yetmedi… Siyasilerin dün söyledikleri ile bugün söyledikleri adeta birbiri ile kavga etti, kurulan demokrasi ittifakları birbirlerini terörist ilan etti. 

Yetmedi siyasetçiler Anayasa Mahkemelerinin PKK’nın arka bahçesi ilan etti. Yetmedi depremde kurtarma ekipleri birbiri ile kavga etti ve yetmedi Kızılay elindeki çadırları bir başka yardım kuruluşuna sattı.

Kim kime güvenecek bu ortamda cevabını siz verin lütfen. 

Seçim yaklaştı, yalanlar, palavralar ve sahte vaatler yine havada uçuşuyor. 

Benden size bir tavsiye, hiçbir zaman aç iken markete alışverişe gitmeyin. Giderseniz ihtiyacınız olmayan yanlış şeyleri alırsınız. Kendinizi yalnız hissettiğinizde de yeni bir ilişkiye başlamayın, yanlış kişiyi seçebilirsiniz. O yüzden kendinizden emin olun ve geleceğinizi belirleyecek olan kararlar alırken 1 değil 5 kez düşünün.

Google+ WhatsApp