KELİMELER DE TUTSAK

KELİMELER DE TUTSAK


“Sosyal Medya” eminim bir çoğumuz için vazgeçilmez bir tutku, vazgeçilmez bir uğraş.

Kendi anlarımızı ölümsüzleştirdiğimiz, başka hayatların neler yaptığınıda merakla takip ettiğimiz koskoca bir Dünya..

 

Değişen teknoloji, pandemi, hayat mücadelesi derken insanların kendi dünyalarını küçük ekranlara sığdırdığı bir hayat

 

Kimimiz içimizden gelenleri yazarak deşarj oluyoruz, kimimiz başkasının duyguları ile yazılan yazılarda kendimizi buluyoruz.

Ya da yazdıklarınızdan, cümlelerinizden yargılanıyoruz. 

İnsan içinden geçenleri yazabilmeli, “kim ne düşünür, kim ne der” diye kendini kasmamalı. Bir başkasının yazılarına, paylaştıklarına bakıp önyargılı olmamalı..

 

Çok fazla yaşıyoruz, yaşıyorum.

Paylaştığım bir çok yazıdan yüzlerce aklıma dahi gelmeyen anlamlar çıkarılıyor. Eminim bir çoğumuz için bu durumlar yaşanıyor.

 

Neden her yazının altında bir kahraman yaratır insan zihninde ?

Neden her cümleyi bir kalıba koyar ?

Taşıdığı anlamı anlamak yerine,neden başka bir bedene giydirir cümleleri,,,

“Kime aşıksın?" "Kimi özledin?" "Canınmı sıkkın?" cevabını bekleyen onca soru,onlarca..

Birşeyler yazmak için birinemi ihtiyaç var ?

Ya da birileri olmadan yazılamazmı hiç bir cümle...

İnsanlara iyi gelen uğraşlar vardır,kimisinin kitap,kimisinin kayak. 

Kimisi denizin maviliğinde...

Kimisi en canlı hali ölümsüzleştirir objektifinde,

Şair değilim,senarist hiç değil.. Olamam da...!

Bi aklım var bana yakın,bir elim; arasında can bulur cümleler,

Yazmak için;bir bedene,bir nefese,bir kokuya ihtiyaç yoktur zihnimde...

Bazen bir çocuk göz yaşında hayat bulur kalemim,bazen bir martı sesinde...

Bazen bir gazete okuyan amcanın keşkelerinden alırım söylemlerimi,bazen bir kadının ahından...

Vapur sesi bile ilhamdır kaleme...

Deniz dalgası,

Rüzgar uğultusu,

Yağmur damlası,

Hatta;en ürkütücü karanlık bile en samimi sözü yazar geceye...

Kimseye ilhamım yok benim,aldığım nefesin şükrü,yaşadığım hayatın gerçekleridir kağıda düşen..

Bir karakter de yok yazıma destek veren...

Küçük bir çocuğun masumluğunda görmek istiyorum hayatı,yaşlı bir teyzenin tecrübesinde...

Yarası kanamış bir kadının kabuklarında acıyı hissetmek,adına "Aşk" dediğiniz duyguyu yaşayan bir erkeğin yüreğinde...

Sorgulamayın cümlelerdeki duyguları,dinlersiniz ama hissedemezsiniz...

Yalın kalır düşünceleriniz.. 

 

İnsanlar özgürlüklerini el-alem ne der diye askıya aldılar.

Bırakın cümleleri özgür kalsınlar….

Google+ WhatsApp