
Bugün Son Gün Olsaydı
Merhaba sevgili okurum,
“Bugün son günüm olsaydı” sorusu, aslında insanın varoluşuna yönelttiği en derin sorulardan biridir. Çünkü ölümü düşünmek, yaşamın anlamını sorgular
Bugün son günüm olsaydı, sahip olduklarımı değil, gerçekten anlamlı bulduklarımı düşünürdüm. Weber’in dediği gibi, modern insan giderek “etkin” ama “anlamsız” bir hayat sürüyor. Sürekli meşgulüz ama çoğu zaman neden meşgul olduğumuzu bilmiyoruz.
Son gün fikri, insana neyin önemli olduğunu gösterir. Kırgınlıkların, rekabetin, gösterişin aslında ne kadar küçük kaldığını fark ederiz. Durkheim’ın da belirttiği gibi, insanın kendisiyle kurduğu bağ, toplumsal bağlardan daha derin bir bütünlük oluşturur.
Bugün son günüm olsaydı, yaşamımın gerçekten “ben” dediğim kişiyle uyumlu olup olmadığını sorgulardım. Çünkü anlam, zamanın uzunluğunda değil, farkındalığın derinliğindedir. Viktor Frankl’ın dediği gibi, “İnsanı hayatta tutan şey, yaşama yüklediği anlamdır.”
Belki de önemli olan, ölümün ne zaman geleceğini bilmek değil; her günü son günmüş gibi, bilinçle ve şükranla yaşayabilmektir. Çünkü ölüm bilinci, aslında yaşamı daha değerli kılar.
