Fatiha ve Biz(2)

Fatiha ve Biz(2)


Namazda kainatın meyvesi  ve arzın halifesi olan              ” insan” Kur’anın hülasası ve özeti olan “Fatiha’yı” okumakla bütün mevcudatın tesbih ve zikirlerini sonsuz kudret sahibi Rabbimizin huzurunda ona takdim ediyor! Fatiha’da “Ancak sana kulluk ederiz ve yalnız senden yardım dileriz.” anlamında yardım istiyor. Kur’an-ı Kerim’imiz Fatiha Suresinde özetlenmiştir. Koca ceviz ağacı ceviz meyvesinde özetlendiği ve  İncir ağacının, incir meyvesi ve içindeki küçücük incir çekirdeğinde özetlendiği gibi.  Şüphen varsa, uygun toprak ve hava şartlarında toprağa ek! Bak içinden nasıl fide ve fidan çıkartılıyor! Sübhanallah de.  Biz her namazda ve her rekatta Fatiha’yı okuyoruz. Tek başımıza namaz kıldığımız zamanda  aynen“biz”diyoruz. 

Bakınız!Üstad Bediüzzaman Said Nursi  nasıl değerlendiriyor! Anlamaya çalışalım! Aslı 29. Mektup’ta geçen tefekkürün bir kısmını   açıklamaya çalışayım. Konuyu etraflıca ve orijinalinden okumak isteyenler, Bediüzzaman’ın Mektubatı’na bakabilirler.  ”Birden namazdaki  cemaatin fazileti ve sırrı, o “nun”harfinden (Nun narfi, ayeti “biz ibadet ederiz.” anlamına getiriyor.) inkşaf etti. Gördüm ki: Namaz kıldığım o Bayezid Camii’ndeki cemaatle iştirakimi, her biri benim bir nevi şefaatçim hükmüne ve kıraatımda izhar ettiğim hükümlere (Okuduğumda açıkça ifade ettiğim hakikatlere) birer şahit ve birer müeyyid (doğrulayıp  tasdik eden)  gördüm…Birdenbire bir perde daha inkişaf etti: Yani İstanbul’un bütün mescitleri ittisal peyda etti(Manen birbirine bağlandı.). Şehir o Bayezid Camii hükmüne geçti….Onda dahi ruy-i zemin (yeryüzü) mescidinde, Kabe-i Mükerreme etrafında (Mekkedeki Kabe) dairevi saflar içinde kendimi gördüm…birden bir vaziyet daha açıldı. Gördüm ki: Dahil olduğum cemaat üç daireye ayrıldı:

Birinci Daire: Ruy-i zeminde (Yeryüzünde)müminler ve muvahhidindeki (Allahın birliğine inananlar) cemaat-ı uzması(Büyük Cemaatı).

İkinci Daire: Baktım,umum mevcudat(Yaratılmış her şey),bir salat-ı kübrada(büyük bir namazda),bir tesbihat-ı uzmada( teşbih çeken büyük bir topluluk  içinde), her taife kendine mahsus salavat ve tesbihat ile meşgül bir cemaat içindeyim.

Üçüncü bir daire; İçinde  hayretengiz(hayret verici) zahiren(görünüşte) ve keyfiyeten(mana ve mahiyet itibariyle) küçük, hakikaten ve vazifeten ve kemiyeten (sayısı çok) büyük,bir küçük alemi gördüm ki, zerrat-ı vücudiyemden  (vücudumdaki zerrelerden,atomlardan, elektronlardan) tâ havvassı zahiriye’me(göz, kulak, dil gibi gördüğümüz beş duyu)ve batıniye’me(içimdeki manevi duygular) kadar taife taife….”Bu derinlemesine yapılan tefekkürü namaz kılmadan önce yapmamızı tavsiye ediliyor. Namaz esnasında Rabbimizin huzurunda gönlümüzü ve fikrimizi dağıtmamamız da gerekiyor.  Özetle düşünüp, namazda huzurda olduğumuzun bilincinde olmalıyız. Ne diyelim !Rabbim şuurumuzu ve bilincimizi artırsın, ihlassız ibadetlerimizi ihlasa ,az amelimizi çoğa  tebdil eyleyip bizleri kendine “kul”,Habibine Peygamberimiz (ASM)’e “ümmet” eylesin. Günah ve hatalarımızı affeyleyip; Cennetine, Rızasına  ve Cemal’ine mazhar olan salih kullarına dahil etsin,İnşallah. Hoşça kalın.

Google+ WhatsApp