
SON KULLANMA TARİHİ GEÇMİŞ VİCDANLAR PİYASADA
Bugün sadece midemizden değil, geleceğimizden bahsetmek istiyorum.Gıda, bizim için basit bir ihtiyaç değil; hayatın kendisidir. Bizim fiziksel gücümüz, çocuklarımızın büyümesi, toplumun yarınlara güvenle bakması... Hepsi, sofralarımızdaki o bir lokma ekmeğin, o taze sebzenin üzerine kuruludur. Gıda sektörü, bu nedenle, en kutsal ve en kritik sektör olmalıdır.
Fakat bu kutsal görevin bazen ne kadar hoyratça, ne kadar sorumsuzca yerine getirildiğini gördükçe içim acıyor. O küçücük kâr hırsları, koskoca bir toplumun sağlığını ve geleceğini riske atıyor.
Gıda zincirinde ilk ve en temel kural "tazeliktir." Bir ürünün son kullanma tarihi geçtiğinde, o ürün artık sadece bir malzeme değil, potansiyel bir tehdittir. Aynı şekilde, o bayat, kokmaya yüz tutmuş ürünü yeniden ambalajlayıp, sosla gizleyip bize sunmak... Bu, insan hayatını hiçe saymaktır.
Lütfen, o miadı geçmiş ürünlerin birer zehirli ok olduğunu aklınızdan çıkarmayın. Zehirlenme vakaları, basit bir mide bozukluğu değil; aileleri perişan eden, en kötüsü bir hayatı tehdit eden olaylardır. Birkaç kuruşluk kâr için, insan hayatının devamlılığına risk atmak... Bu, hiçbir ahlaki teraziye sığmaz. Kıymetli esnafımız, lütfen o terazinin kefesine vicdanınızı koyun.
Mutfak, sadece yemek pişirilen yer değil; nesillerin sağlıklı büyümesi için şifa üretilen yer olmalıdır. Ama o mutfaklarda gördüğümüz kirlilik, yağ, düzensizlik... Bu, bizim temel yaşam kalitemizi düşürüyor.
Gıdanın kirlenmesi,hastalıklara davetiye çıkarır. Dün kalan yemeği, ertesi gün yeniymiş gibi sunmak ya da hijyeni ihmal etmek... Bu, günü kurtarmak değil, toplumun sağlığını eritmektir. Bizim çocuklarımızın bağışıklığı, sizin mutfağınızdaki temizlikle doğrudan bağlantılıdır.Temiz bir mutfak, sağlıklı nesiller demektir. Lütfen, bu basit ama yaşamsal gerçeği unutmayın.
Ve gelelim, bu sorumsuzluğu cilalayan, parayla yalanı bize güzellik diye satan o "influencer"lara.
Sizler, elinizdeki o güçlü platformu, halk sağlığı için kullanmak yerine, tam tersine, kötü niyeti ve pisliği pazarlıyorsunuz. Sizin sahte övgünüz, sizin parayla satın alınmış coşkunuz; miadı dolmuş ürünü bile "taze" gösteriyor.
Size çok net sesleniyorum: Sizin her ücretli yalanınız, bu toplumun geleceğine ekilen bir güvensizlik tohumudur. Sizler, sadece bir ürünü değil, dürüstlüğün kendisini satıyorsunuz. İnsan hayatının devamlılığı, sizin o sahte tanıtımınızdan çok daha önemlidir. Lütfen, bu ağır sorumluluğu idrak edin ve bu ahlak dışı ticaretten vazgeçin.Şüphesiz ki, kişisel hijyen ve temizlik hassasiyetini ilke edinerek hareket edenlere en ufak bir sözümüz dahi olamaz.
Gıda sektörü, bize sadece hayatta kalmayı değil, sağlıklı bir yaşamın devamını sağlamakla yükümlüdür. Bu sorumluluk, bir lokma ekmek kadar kutsaldır. Gelin, hepimiz bu kutsallığın gereğini yapalım. Biz, size güvenmek istiyoruz. Lütfen, bu güveni bize geri verin. Çünkü huzurla yenen bir yemek, hayatın en güzel ve en temel devamlılığıdır.Bu sözlerimle sitemimi yalnızca üzerine alınanlara iletiyor, buna karşın halkımızın sağlığını her şeyin üstünde tutarak hareket eden tüm kıymetli esnaflarımıza yürekten teşekkür ediyorum.
