AK PARTİ 10 YAŞINDA
Ak Parti 14 Temmuz 2001 tarihinde kurulmuştu. Henüz 10 yaşında bir partinin, tarihi çok daha eskiye dayanan siyasal hareketleri alt etmesi çok görülen bir durum değil. Ak Parti hareketinin sırf bu yüzden sadece Türkiye’de değil, dünyada da araştırılması gerekir. Siyaset bilimciler için canlı tam bir çalışma alanıdır.
Başarı için yalnızca rakiplerinin çok başarısız olmalarını söylemek yeterli olmaz.2001 krizi de tek başına Ak Parti gerçeğini açıklamaya yetmez. Zira Ak Parti, 10 yıl içerisinde 2 yerel, 3 genel ve 2 de referandum olmak üzere 7 seçimi de ezici bir çoğunlukla kazanmıştır. Şu an bir seçim yapılması halinde de bir alternatifi bulunmamaktadır.
Nedenler konusunda uzmanlar çeşitli değerlendirmeler yapacaklardır. Ancak hiçbiri bütün bunların tesadüfen gerçekleştiğini söyleyemeyecektir. İşin uzmanı değilim. Gençlik yıllarından beri siyaseti dışarıdan gözlemleyen ve anlamaya çalışan biriyim.
Eğer normal olmayan bir durum söz konusu ise normal olmayan bir müdahalenin olması gerekir. Genelde bu devrimler veya darbeler şeklinde gelişir. Devrimler ve darbeler yeni durumlar oluşturur. Yeni siyaset ve ticaret erbabı doğurur.
Birilerinin söylediği gibi Ak Partiyi 28 Şubat doğurdu diyebilir miyiz? Bin yıl süreceği söylenen darbenin hedefi, Ak Parti tipi siyasi yapılanmalar olduğuna göre, doğrudan böyle var oluşu kabul etmek mümkün değildir. Dolaylı olarak bu mümkün mü diye sorulabilir. Her darbe sonrasında darbe karşıtı siyasal hareketler, halktan destek görmüşler, ancak darbe ideolojisi ve programlarıyla ters düşmeyi göze alamayarak bir süre sonra halkla ters düşmüşlerdi. Ak Parti de başlangıçta o partilerden biri gibi görülüyordu.
Gerek parti kurucuları, gerekse partiye destek veren kitleler, aynı sürecin bir kez daha yaşanmasına izin vermeyerek, yeni bir durum ortaya koydular. Kitleler bu partinin sağ gösterip sol vurmadığını gördü. Darbeciler ve darbe heveslileri de bunu gördü. Bu sefer baltayı taşa vurmuşlardı. Onlar AK Partinin üzerine gittikçe halk da desteğini artırıyordu. Yüzde otuz dörtlerden, yüzde ellilere hatta elli sekizlere varan bir destekle partiyi güçlendirdiler.
Bunun adı sivil, siyasi bir devrimdir. Bunun için sonuçları itibariyle normal değildir. Burada bir partinin seçim kazanmasından öte bir durum vardır. Halk, yıllardır yetiştirdiği evlatlarını, bir vesayet olmaksızın, iktidarda görmek istemiştir. Bunu her seferinde kansız, silahsız, sandığa giderek yapmıştır.
Elbette bu halk hareketi Ak Partiyle başlamamıştır. Ak Parti ülkenin yetişmiş kadrolarıyla böyle bir devrime hazır olduğu bir zaman diliminde doğru yerde, doğru siyaset yolunu seçerek, devrimi kendi hareketiyle bütünleştirmiştir. Başarılı olmuştur.
Toplumlarda değişim süreklidir. Siyasal hareketler bu değişimi iyi yönettikleri sürece başarılı olurlar. Her devrim kendi statükocularını da oluşturur. Yeni değişimlere direnir veya ayak sürür. Kendi sonunu da hazırlamış olur. Nasıl 28 Şubat bin yıl devam edememiş ise Ak Parti de devam etmeyecektir. Başarısının, varlığının devamlılığı, değişimi iyi yönetmesine ve kendini yenilemesine bağlıdır.
Sayın İl Başkanı Ömer Dengiz’in de açıklamasında dikkat çektiği gibi 2023,hedefi ve buna göre uyarlanmış programların gerçekleşmesi, devrimin gerçek sahibi halkın, Ak Parti hakkındaki kanaatinin sürmesine bağlıdır.