
NEDEN TUNCELİ
Terör Örgütünün neden son zamanlarda eylemlerini Tunceli civarında gerçekleştirdiği soruluyor. Akşam gazetesi bu soruyu çeşitli uzmanlara sormuş. Uzmanlardan Ercan Çitlioğlu:” Tunceli'nin birbirine bağlı birkaç özelliği var. Bölge sarp bir coğrafyada. Yine Tunceli'de, sadece o bölgede hiç yanmayan meşe ormanları var. Örgüte örtü ve barınma imkânı sağlıyor. Tunceli, örgütün Karadeniz Bölgesi'ne yayılması için önemli. Örgüt burayı bir üst bölgesi olarak kullanıyor. Ağırlıklı olarak Zaza nüfusun yaşadığı bir yer. Dolayısıyla hareketin dışındaki Zazalar üzerinde de baskı yaratma amacındalar. Örgüt Hakkâri, Şırnak ve Tunceli üçgeninde aktif olmak istiyor.” Değerlendirmesini yapıyor. Diğer uzmanların görüşleri de benzer denilebilir. Mehmet Yeğin: “ Terörle mücadele konseptinde aktif rol oynayacak olan Özel Harekât polislerine yönelik eylemler düzenlemesi örgütün bir mesajı niteliğinde.” Diyor. Mümin Öngören de: “Tunceli etnik yapısı açısından özel bir yer. Türkiye'de bu şekilde üç özel bölge var, Tunceli, Hakkâri ve Diyarbakır. Kandil'e yapılan hava harekâtı, örgüt üzerinde bir baskı yarattı. Türkiye'de eylemlerini artırarak Kuzey Irak Bölgesel Yönetimi'ni rahatlatmaya ve Kandil üzerindeki baskıyı azaltmaya çalışıyorlar. Eylemlerini batıya kaydıracaklar. Tunceli'ye yapılacak operasyonların, bölgeyi ve Türkiye'yi ayağı kaldırma potansiyeli var. Örgüt de bu potansiyeli harekete geçirmek niyetinde.”diyor.
Bu değerlendirmelere katılmakla beraber bazı eksik noktaların olduğunu da hatırlatmak istiyorum. Bunlardan birincisi, Tunceli bölgesinin hala Ergenekon’un aktif kaldığı bölgelerden biri olmasıdır. Ergenekon’un Erzincan ayağı üzerinde operasyon maalesef tamamlanmamıştır. Tunceli ve Karadeniz’de eylemlerde bulunan militanların PKK merkez güçlerine doğrudan bağlı bir görüntü vermedikleri, ancak eylemlerini örgütün üslendiğini görüyoruz. Bu bölgelerde PKK’nın yanında diğer sol örgütlerin de aktif oldukları ve silahlı eylemler yaptıkları biliniyor. Son eylemlerden birinde Devrimci Karargâh Örgütü üyesi bir militanın ölü ele geçirildiği belirtiliyordu. Bu örgütün Ergenekon'un bir çıkış için oluşturduğu silahlı bir güç olduğu biliniyor. Elebaşısı PKK kamplarında eğitilmiş ve PKK ile birlikte eylem yapan bir örgütten bahis ediyoruz. Bu durumda değerlendirmeye şunu da eklememiz lazım. PKK’nın içerde ve dışarıda sıkışmışlığını açmak için bir örgüt dayanışması içinde Ergenekon'un kendine bağlı güçleri harekete geçirmiş olduğu. Bunun için içerdeki elemanları vasıtasıyla güvenlik zafiyetlerinin örgüte iletildiği ve eylemlerin bu zafiyetler kullanılarak gerçekleştirildiği.
Daha önce ses kayıtlarında var olan içerdeki hainlerin “heron” ihaneti gibi bilgiler maalesef yine içeriden ihanetler olabileceğini aklımıza getiriyor. Teröristlerin asker kıyafetiyle şehir merkezlerine inip eylem yapmaları eğer bir ihanet sonucu değilse ihanete eş değer ihmallerin sonucu olabilir. İç İşleri Bakanlığı müfettişlerinin bu konuda titiz bir çalışma yapmaları gerekir. Ancak şehrin dört köşesinde konuşlanmış askerin de kendi içinde ve sağlam bir araştırma ve soruşturma yapması lazımdır. Varsa ihmal veya ihanetler en ağır şekilde cezalandırılmalıdır.
Tunceli’nin alevi kimliği üzerinde bir oyun oynanmak isteniyorsa ki bu eski bir numaradır. Bu konu da titizlikle değerlendirilmelidir. Seçimlerde BDP’nin desteklediği adayın seçilememesi, bütün baskılara rağmen seçilememesi, bölge halkının terör örgütüne sıcak bakmadığını göstermektedir.
Ellerinde daha fazla bilgi ve belge olan yetkililerin tüm bunları göz ardı etmeyeceklerini zannediyorum.