UMUT EDEREK YAŞLANMAK

UMUT EDEREK YAŞLANMAK


Kayseri Doğu Türkistanlıların kalabalık olarak yaşadıkları bir şehir. Uygur Türklerinin, Kayseri’ye bu ilk gelişleri de değil. Anadolu’ya Türk boylarının gelişi sırasında da gelmişler.

Çin’in baskı ve zulmünden kaçarak gelen, acıyı ve hasreti yaşayan insanlar umutlarını tazeleyerek yaşlandılar. Bir kısmı artık mezarları burada olduğu için buraya bu topraklara karıştılar.

Az da olsa iletişim kanalları açıldıkça, umutlar yeşerdi. Akrabalar birbirine kavuştu. Telefonla da olsa hasret giderildi. Yeni gelenler oldu. Acılar tazelendi.

Yılanın sevmediği ot misali, Çinliler gelip Kayseri’de gösteriler yaptılar. Hem de Onların mahallelerinin içinde. Bir avuç dostlarıyla protesto ettiler. Seslerini duyuramadılar.

Yine de sürgündeki Uygurların en aktif olanları, kıt imkânlarla esareti ve zulmü dünyaya duyuranları buradaydı.

Başbakan Erdoğan Çin’e gitti. Sembolik olsa da bir mesajla gitti. Önce Urumçi’ye uğradı. “Urumçi'de ilk kez bir Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı gören Uygur Türkleri, Erdoğan'a sevgi gösterisinde bulundu. Erdoğan’ın yaklaşık 40 araçtan oluşan uzun konvoyunun uzun güzergâhı boyunca trafik akışı kesildi, caddelerde yaya akışı da donduruldu. Güzergâh boyunca elli metrede bir polis yerleştirilerek güvenlik önlemi alındı. Başbakan Erdoğan Urumçi'deki Büyük Pazar'ı dolaşırken Uygur Türklerinin yoğun ilgisi ve sevgi gösterileriyle karşılandı. Pazar gezisine Emine Erdoğan ve kızı Sümeyye ile bakan eşleri de katılarak alışveriş yaptı.”

Öyle kapalı bir toplum, öyle baskı altında bir halk var ki, haberler bu birkaç cümle ile sınırlı kaldı. Ne geziye katılan yazarların konuşabildiği, hal hatır sorabildiği, ne de o kadar yetkilinin temas sağlayabildiği birisi olabildi. Uzaktan selamlaştılar. Uzaktan sevgi gösterileri yapıldı. Mizansen bir alış veriş, o kadar. Gerçekten de sembolik bir ziyaret oldu.

Başbakan orada birkaç gün kalacak. Ziyaretin asıl amacı, ticaret ve uluslar arası ilişkiler olduğu için asıl görüşmeler Pekin’de yapılacak. Bu ziyaretin öncelikleri arasında Uygur Türklerinin bekledikleri özgürlüklerin geliştirilmesi talebi de olacak mı bilemiyorum. Sadece bu ziyaretin bile bizim medyamıza göre Uygurları mutlu ettiği söyleniyor.

Kayserili Uygurlar, bu konularda hem kendilerine kucak açan Türkiye’yi zor durumda koyacak bir davranışa girmekten çekiniyorlar, hem de Çin’le her türlü ilişkinin kendileri için rahatsız edici olduğunu hissettiriyorlar.

Bu durum her iki ülke için hem avantaj, hem de dezavantaj olarak ilişkilere yansıyor. Çin’de dilini ve halini bildiğimiz 20 milyon Uygur var. İki ülke ilişkilerinin gelişmesi için başka ülkelere göre büyük bir avantaj. Aynı şekilde Çinceyi bilen, ülkemizde yaşayan Uygurlar da ilişkilerin gelişmesi için bir avantaj.

Ancak bir türlü olumlu yönde değişimin gerçekleşmemesinde Çin’in Uygur Türkleri üzerinde yoğunlaştırdığı asimilasyon politikalarının devamı neden olarak gösteriliyor. Ticaret, bir kapıyı aralasa da görmezden gelinemeyecek bu politikalar değişmedikçe, iki ülke arasında sağlam ilişkiler oluşturulamayacaktır.

Google+ WhatsApp