SUÇ DEĞİLSE KABAHAT DE Mİ DEĞİL?
Yasalarımızda zinanın suç olmaktan çıkarılması, ailenin çöküşünün önemli nedenlerinden biri olmasına rağmen, nedense üzerinde durulmuyor. Bataklık orada dururken sivrisineklerle uğraşılmaya devam ediliyor. Kadına şiddet, boşanmaların artmasının arkasında çöken aile yapımız olduğu görmezden geliniyor.
Sıkıntıyı görenler sadece şikâyetleri dillendiriyorlar. Çözüm konusunda elle tutulur bir önerileri yok. Geçen hafta iki haber dikkatlerden kaçmadı. Birisi Eski Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Necmettin Nursaçan’ın açıklamasıydı:
“Nursaçan, Türk aile yapısının çöküş içerisinde olduğunu ifade ederek, “Dünyada aile çöküyor. Ailesi kutsal olan bizde bile çöküntü içerisinde. Uyuşturucuya bulaşanlar, maceraya karışanlar gibi… Bu, dünyaya medeniyet götürmüş, üzerinde güneş batmayan yerlerin, taşına toprağına Allah sevgisi götürmüş milletin, acı tablosudur. Sadece bu değil. Dünyada intihar sayısı artmaya başladı. Bu, insanların bunalım içerisinde olduğunu gösteriyor.”
İkincisi ise bir Emniyet Müdürüne aitti:
“Bursa Emniyet Müdürü Ali Osman Kahya, huzur toplantısında park, bahçeler ve ormanlık alanlarda fuhuşun engellenmesini isteyen muhtarlara, "Ben de gezmeye çıkınca, bu tür görüntülere tanık oluyorum. Ağaçların altında çift var. Bunlar benim kanıma dokunuyor, ama iki taraf gönüllü olunca yapacak bir şey yok. Yasalar buna izin vermiyor. Biz kolluk görevlisi olarak onları uyarıyoruz. Dolaşmak için ben de evimden dışarı çıkınca, Kültürpark’ın her ağacın altında bir çift var, her çalının dibi yatak odası gibi. Her şey meydanda. Bunlar benimde kanıma dokunuyor. Ama iki taraf gönüllü olunca yapacak bir şey yok. Yasalar buna izin vermiyor. Biz kolluk kuvveti olarak sadece uyarıyoruz" diye konuştu.”
Her iki haber de malumu ilan ediyor. Ama aynı zamanda bir çaresizliği gösteriyor.
Aslına bakarsanız zinanın suç olmaktan çıkarılması başlı başına sorunlu. AB uyum yasaları adı altında yapılmış olabilir. Yarın AB ülkeleri kendi aileleri için büyük tehdit oluşturan bu durumdan vaz geçerek zinayı suç sayarsa, bu doğrultuda yasalar çıkarırsa, biz de arkasından mı gideceğiz?
Tarih boyunca bütün dinler ve değer üreten toplumlar zinayı suç saymışlardır. İnsanlığın kültürel geçmişi ve birikimi asla zinayı meşrulaştırmamıştır. Buna rağmen zinanın suç olmaktan çıkarılmış olması, kabul edilemez ve sürdürülemez bir durumdur. Mutlaka dönüş olacaktır.
Hadi zinayı suç sayan bir yasa çıkaramıyoruz, böyle yaparsak kıyamet kopar, çağdaşlık elden gider, yasalar dine uydurulmuş olur, laiklik elden gider gibi korkulara kapılıyoruz. Bari açık alanlarda, parklarda, plajlarda, sokaklarda fuhuş yapılmasını, çocukların, ailelerin olumsuz etkilenmesini önleyecek kabahat sayacak yasalar çıkaramaz mıyız?
Sigara için getirilen kısıtlamaların bir benzeri yasal olarak getirilemez mi? Bize göre bu pisliği yapacaksa bari herkesin gözü önünde yapmasın. Gitsin nerede yapacaksa yapsın. Her iki taraf razı ise, biz razı değiliz. Bizim hakkımız ne olacak? Bizim yasal olarak korunmamız da bir hak değil mi? Biz derken toplumun diğer bireylerini kast ediyorum. Biz derken toplum adına emniyet müdürüne şikâyet ileten Bursalı 67 muhtarı kast ediyorum.
Birisi, tuvalete bevlederse normal bir ihtiyacını gidermiş olur, aynı işi sokakta yapmaya kalkarsa ayıplanır, yaptığı bir kabahattir. Bunun toplumda bir karşılığı olmalıdır. Olmalıdır ki, herkes aynı kabahati bir daha işlemesin. Zina yasalarda suç olmaktan çıkarıldı, alenen yapılmasını engellemek için bari kabahat olarak yasalarımıza konulsun ve alenen yapılması engellensin.