ŞEYHİN SAVAŞ KEHANETİ

ŞEYHİN SAVAŞ KEHANETİ


ŞEYHİN SAVAŞ KEHANETİ

“Kıbrıs'ta yaşayan Nakşibendî Şeyhi Nazım Kıbrısi, Türkiye ile Rum Kesimi arasında yaşanan sondaj kriziyle ilgili şok bir açıklama yaptı. Kıbrısi, iki taraf arasında savaş çıkacağını ileri sürdü.Kıbrıslı Türklere erzak depolaması çağrısında bulundu. Kıbrıslı Türklere 'Elinde parası olan tutmasın, zahire, buğday arpa ne bulursa alsın' uyarısı yapan Kıbrısi, iddiasını bir adım daha ileri taşıyarak, halkın 5'te 4'ünün öleceğini ve 5'te birinin kalacağını ileri sürdü. Bir video paylaşım sitesine 2 gün önce eklenen videodaki konuşmasına 'Vakti saati geldi' diyerek devam eden Kıbrısi, "Bu harp, en zor harptir, en korkunç harptir, en tehlikeli harptir' ifadesine de yer verdi.”

Şeyh , bu konuşmasında ABD’nin Suriye’ye vuracağını da söylüyor. Dikkat çektiği bir husus da Kıbrıs’ta yaşayanların içine düştükleri ahlaki çöküntü. Şeyh Kıbrıs’ta yaşayanlara Kıbrıs’ı terk etmeleri çağrısında bulunuyor. Aksi takdirde öleceklerini söylüyor.

Bu yaz Kıbrıs’ı ziyaretimde, kendisini ziyaret etmek istemiştim. Bir müridinin cenazesi için ayrıldığından randevulu gitmemize rağmen görüşememiştik. Yine de benim için önemli bir tecrübe olmuştu. Türkiye’de tekkeler kapatıldığı için göremediğimiz tekke yapısı ve hayatını görme imkânı bulmuştum. Şeyhin Karadenizli yardımcısı bizi misafir etmiş, bilgiler vermişti.

Daha çok yabancı milletlerden müritleri vardı. Orada kıt kanaat geçinerek, vakitlerini ibadetle geçiriyorlardı. Bir namaz vakti sonrası zikirlerine de şahit olmuştuk. Tekkenin avlusundaki kazanda bulunan yemekten acıkan yemek alıp yiyordu. Kediler ve yeni yavruları da var olanı paylaşıyorlardı. Yeşillikler ortasındaki bu yerin kenarında müritlerin kaldıkları odalar vardı.

Tekkenin duvarlarında şeyhin resimleri ile birlikte çeşitli Arapça yazılar vardı. Herkes rahatlıkla girip çıkabiliyordu.

Şeyhin daha çok İngiltere ve ABD’de müritlerinin olduğu ifade ediliyordu. Daha önce giden dostlar kendisinden ve sohbetinden çok etkilenmişlerdi.

Bense oldum olası bu tür yapılanmaların kendi etraflarında oluşturdukları bir tür propaganda ile genişlediklerini ve etkili olduklarını düşünürüm. Piri fani bir ihtiyarın, insanların ağzından çıkacak sözleri emir telakki ettikleri bir şeyhin, yaptıklarıyla mutlaka İslam’a hizmeti olmuştur, olmaktadır.

Ancak Kıbrıs’ta var olan ahlaki çöküntü, o boyutlara gelmişti ki, Şeyhin yardımcısı, tekkeye gelirken geçtiğimiz yol üzerinde 20 kadar uygunsuz yerin olduğunu söylemişti. Acaba mum dibine ışık vermiyor muydu?

Adada dünya çapında böyle etkili biri varken din ve ahlak eğitimi konusunda çıkarılan engelleri, üstelik adanın yerlilerinde gelen engelleri nasıl izah edebilirdik?

Biz Şeyhin açıklamalarına “kehanet” diyoruz ama bağlıları için bu açıklamalarda söylenenler mutlaka gerçekleşecektir. Biz yine de gelecek konusunda bilgi sahibi olamayacağımızı düşünerek, açıklamalardan bir sonuç çıkarabiliriz.

Şeyh, ahlaksızlığın geldiği noktaya dikkat çekerek, geçmiş milletlerin başına geldiği gibi, Kıbrıslıların da başına bir belanın geleceğini söylemek istemiş olabilir. Onlara yakın ve uzak tehlikeyi göstererek, ya ahlaksızlığı terk edin, ya da ahlaksızlığın bulunduğu yeri terk edin demiş olabilir.

Böyle bir uyarıya Kıbrıs’ın gerçekten ihtiyacı vardır.

Google+ WhatsApp