ANAYASA DEĞİŞTİ BEYLER

ANAYASA DEĞİŞTİ BEYLER


Yargı organlarının, yürütme üzerinde, yasama üzerinde vesayet aracı olarak kullandığı “yerindelik” denetimi hukuku katlettiği için, Anayasa’da değişiklik yapılmıştı. Referandum sırasında yargının bu uygulamasının sürmesini isteyenler de olmuştu. Onlar anayasa değişikliğine de karşı çıkmışlardı. Ancak Anayasa değişti. Anayasanın 125. maddesindeki değişiklik şöyle oldu:

“(Değişik Cümle: 7.5.2010 5982/11)Yargı yetkisi, idarî eylem ve işlemlerin hukuka uygunluğunun denetimi ile sınırlı olup, hiçbir surette yerindelik denetimi şeklinde kullanılamaz. Yürütme görevinin kanunlarda gösterilen şekil ve esaslara uygun olarak yerine getirilmesini kısıtlayacak, idarî eylem ve işlem niteliğinde veya takdir yetkisini kaldıracak biçimde yargı kararı verilemez. “İdarî işlemin uygulanması halinde telafisi güç veya imkânsız zararların doğması ve idarî işlemin açıkça hukuka aykırı olması şartlarının birlikte gerçekleşmesi durumunda gerekçe gösterilerek yürütmenin durdurulmasına karar verilebilir.”

Danıştay 10 dairesinin 19 Mayıs Bayram törenlerinin şekli konusunda yürütmenin bir tercihini yerinde bulmayarak yürütmesini durdurması, hem yürütmeye müdahale hem de Anayasa maddesi göz önüne alınırsa, yasamaya ve milli iradeye müdahale olarak görülebilir. Bir süredir yargının demokratik gelişmelere göre hareket ettiği ve eski alışkanlıklarını terk ettiği görüntüsünü bozan bu karar, garip karşılandı. Bayramın nerede yapılacağına yargı karar verecekse, demokratik seçimlerin yapılmasına niçin gerek olsun? Bırakalım ülkeyi yargıçlar yönetsin. Unutmaya çalıştığımız jüristokratik anlayışın hortlamasını normal karşılamak mümkün mü?

Görüyoruz ki, muhalefet bu karara bile sahip çıkıyor. Garip bir yargı kararı üzerinden muhalefet yapıyor. Yargının kararı kadar muhalefetin bu tutumu da gerçekten çok garip.

İşe eğitimci gözüyle bakıldığında nasıl göründüğüne, bir eğitim sendikacısının açıklamalarından alıntı yaparak göstermek istiyorum:

“Demokrat Eğitimciler Sendikası (DES) Genel Başkanı Gürkan Avcı, Danıştay'ın 19 Mayıs kararının doğru olmadığını bildirdi. Sendika genel merkezinde basın toplantısı düzenleyen Gürkan Avcı, Milli Eğitim Bakanlığı'nın 19 Mayıs Atatürk'ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı ile ilgili genelgesine yürütmeyi durdurma kararı veren Danıştay'ın bu kararının, 19 Mayıs kutlamalarını stadyumlara hapsettiğini ifade etti. Bu ülkede yaşayan herkesin bayramlarını coşkuyla kutlama hakkına sahip olduğuna dikkat çeken Avcı, "Ama bu kutlama ile ilgili süreçleri belirleme hakkı da Danıştay'ın değil, Milli Eğitim Bakanlığı'nındır. Atatürk'ün gençlere hediye ettiği 19 Mayıs Bayramının modası geçmiş kutlanış şeklinin değiştirilmesi, içerik ve ruh yönü eksik militarist geçit törenlerinden vazgeçilmesi gerektiğini düşünüyoruz. Törenler için aylarca yağmur, çamur altında milimetrik şekilde hizaya sokulmaya çalışılan, derslerden geri bırakılan, ailelere kıyafet parası külfeti oluşturan bu anlayış gençler için bayram değil, ancak eziyet olabilir. Bayram ve törenlerde şekil yerine öze, hamaset yerine işin ruhuna hitap eden çağdaş ve sivil kutlamaların yapılmasını istiyoruz. Bayramlar bürokrat ve kamu görevlileriyle doldurulmuş statlar yerine okullara, cadde ve sokaklara inmeli halkla iç içe kutlanmalıdır. Öğrencilerimiz resmî tören ve bayramlarda tören kıtası olarak kullanılmak da istemiyor. Öğrencilerin 'asker' gibi davranmaya zorlanması pedagojiye ve çocuk gelişimine uygun değildir." dedi.

Muhalefet, hamaset yapmayı bırakıp, eğitimcileri dinlese ve Anayasanın değiştiğini unutmasa iyi olur.

Google+ WhatsApp