NİÇİN YAZICIOĞLU?

NİÇİN YAZICIOĞLU?


Helikopter kazası sonucu kaybettiğimiz BBP Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu, devlet içinde rutin dışı işler yapan kesimleri iyi tanıyan, en azından hayatının bir bölümünde onlarla birlikte olmuş ve bazı gizli şeylere vakıf bir liderdi. Mesela Çatlı ile olan yakınlığını gizleme gereği duymamıştı. Aynı zamanda kendi vicdanında ve halkı gözünde temiz bir siyasetçiydi. Böyle konularda kendine güveni ve cesareti biliniyordu.

Kaza sonrasında yaşananlar, kaza ile ilgili şüpheleri artırdı. Emniyet, Jandarma, Savcılık, TBMM komisyonu incelemeler yaptı. Birçok şey şüpheli görünüyordu. Olay sıradan bir kazaya benzemiyordu. Ancak bir sonuca varılamadı. Daha önce yaşanan suikast ve suikasta benzeyen kazalar gibi üzeri örtüldü.

Soruların cevapsız kalması, Cumhurbaşkanı Gül’ü harekete geçirdi. Son çare olarak DDK görevlendirildi. DDK, yukarıda sıraladığımız devlet kurumlarının ulaşamadığı hangi şeyi nasıl bulacaktı? Aradan zaman geçmişti. Deliller varsa bile kaybolmuş olabilirdi. Ayrıca soru oklarının kahir ekseriyeti askeriye cenahını işaret ediyordu. Kapalı bir kutunun içinden bilgi ve delil bulmak hiç de kolay değildi. Başlangıçta, işin DDK’ ya verilmesi, bürokrasideki işi komisyona havale ederek unutturma eylemi gibi görüldü. DDK’nın elinde sihirli değnek yoktu. Yetkileri de sınırlıydı.

Delillere ulaşıldıkça olayın bir kaza olmadığı yargısı güçlenmeye başladı. Deliller delilleri getirdi. Beklenmedik şekilde DDK çok başarılı bir araştırma gerçekleştirdi. Açıklanması cesaret isteyen deliller kamuoyuna sunuldu. Hemen ardından da savcılık yeniden harekete geçti.

Cumhurbaşkanı Gül’ün son açıklamaları ile DDK’nın geldiği noktadan daha da ileri gidildiğini öğrenmiş olduk. İçeriden bilgi ve belge akışı da olmuş. Savcılar şimdi daha fazla bilgi ve belgeye sahipler.

Umudumuz sonuna kadar gidilmesidir. Şimdiye kadar verilen emeklerin boşa gitmemesidir. Sonuca çok yaklaşılan birçok olayda olduğu gibi iyi saatte olanların devreye girerek, soruşturmayı akamete uğratmamasıdır.

Eğer bu bir kaza değilse Yazıcıoğlu niçin hedef seçilmiştir?

Ankara kulislerinde çok sayıda senaryodan bahsedilmektedir. Yazıcıoğlunun birden fazla olmak üzere Başbakan’a düzenlenen suikastları haber verdiğinden söz edilmektedir. Ayrıca Ergenekon davasının gizli tanıklarından birinin O olduğu söylenmektedir. Sadece bu iki konu bile Onun ortadan kaldırılması için yeterli görülmektedir.

Bu olayın bize hatırlattığı bir diğer gerçek de hala devlet içinde rutin dışına çıkmış odakların var olduğudur. Olayın araştırılması sırasında her aşamada karşılaşılan engeller, her kademede örgütlü yapının varlığını gösterir. Ya her kademede engel çıkaranlar bu yapının bir parçasıdır. Ya da korkuların egemen olduğu yapı hala dağıtılamamıştır. Birileri bu yapıdan çekinmektedir.

Sivil iktidarların kadrolarını “güven”le oluşturmalarının önemi de buradadır. DDK, bu konuda iyi bir örnek olmuştur. Devletin her kademesi önemlidir ve kadrolar titizlikle seçilmelidir. Ancak böyle doğru sonuçlar alınabilir.

Belki Yazıcıoğlu’da Hükümete kadroları konusunda verdiği “güven”li bilgilerin kurbanı olmuştur.

Cumhurbaşkanımız ve DDK’ ya teşekkürlerimi sunuyor, Muhsin Başkan’a bir kez daha Allah’tan rahmet diliyorum.

Google+ WhatsApp