CHP CEMAATE TALİP

CHP CEMAATE TALİP


CHP’nin kendi ifadeleri ile mütedeyyin insanlara yaklaşmak maksadıyla tertiplediği iftar programı, gerçekten mütedeyyin insanların CHP’ye yönelmesini sağlar mı bilemem. Genelde mütedeyyin insanların sol bir partiye hele de CHP’ye yönelmeleri şimdiye kadar görülmeyen bir tutumdur.

Geçmişte sadece DSP ve Liderinin bugün kısaca cemaat olarak isimlendirilen kesimle sıcak ilişkileri olmuştu.

Bugün de siyasal bir topluluk olarak en çok onların dile getirildiğini biliyoruz. Diğer cemaatlerin o kadar güçlü ve homojen olmadıkları da biliniyor. Bu durumda mütedeyyin insanlar denilince de münhasıran cemaatin kast edilmiş olması düşünülebilir.

Gerçi bu büyük kitlenin AK Parti ile bağları bilinmektedir. Aradaki bir kısım gel gitlere rağmen AK Partiye desteklerinin devam ettiği görülmektedir.

CHP’nin bu son girişiminin göle maya çalmak kadar bile olsa karşılıksız olmadığı düşünülebilir. Mesela Hüseyin Gülerce’nin Ak Partililere olduğu tartışılmayan uyarısı arşivlerdedir:

“Başkaları ile el ele tutuşurken, vefalı ellerden uzaklaşılırsa, geri dönülmez bir akşamın ufkuna yürümek de var. "Süreci yumuşatarak atlatalım" derken, vesayetçilerin oyununa gelmek de var...”Aynı yazarımızın iftar sonrası ifadeleri de manidardır:

“ Bu iftarı, CHP'nin "yeni CHP" olması adına ben çok önemsedim. Türkiye'de gerilimin ve kutuplaşmanın yerine, uzlaşma kültürünün, diyalogun ve karşılıklı saygının yerleştirilmesi adına gerçekten önemsedim. Konuya, siyasi bir hamle olarak bakmıyorum. CHP'nin, toplumsal barış adına üzerine düşen sorumluluğun bilinci ile attığı ve ihtiyaç duyduğumuz bir adım olarak bakıyorum. Elbette bu adımın, demokratikleşme yolunda yeni bir duruş, yeni bir üslup ile takviye ve tahkim edilmesi gerekir. Bunu da konuşmak için önümüzde epey zaman ve fırsat var.”

                        CHP tarafının da bu iftardan sonra özelde cemaate yönelik değerlendirmelerinde kullandıkları üslup dikkat çekicidir. CHP’nin "mütedeyyin" açılımının fikir babaları arasında yer alan eski PM üyesi Dr. Muhammet Çakmak, Konya'da mütedeyyin entelektüeller zirvesi planladıklarını söylüyor  "Gülen hareketini yanlış bir yere koymanın da vicdansızlık olduğunu düşünüyorum" yorumunu yapıyor ve ekliyor:

“Dolayısıyla Gülen hareketi önemli ve yetişmiş insan potansiyelini Türkiye'ye kazandırmıştır ki bu da Türkiye'nin gücüdür. Türkiye'nin bir büyük gelecek projesidir. Dolayısıyla Gülen hareketini Türkiye'de yanlış bir yere koymanın büyük vicdansızlık olduğunu düşünüyorum. Bu hareketin bu ülkenin çocuklarına yaptığı büyük katkıları görmeden, bu hareket hakkında olumsuz kanaatlere sahip insanların bu hareketi yakından tanıdıkça kanaatlerinin değişeceğini ümit ediyorum.”

Kılıçdaroğlu’nun fırsatları çok iyi değerlendirdiğine şüphe yok. Şu anki konumunu buna borçlu. Aynı fırsatçılığını partisinin gelecek tasavvuru için de kullanabileceği değerlendirmesi yanlış olmaz. Ortamın müsait olmadığını düşünseydi, herhalde böyle bir girişim içinde olmazdı.

Google+ WhatsApp