SAVUNAN ADAMI ANMAK
Eski Başbakanlarımızdan merhum Necmettin Erbakan vefatının senei devriyesinde anılıyor. Kayseri’de de bir dizi anma programı gerçekleştirildi, gerçekleştiriliyor.
Onun öncülük ettiği ve çileli ve bir o kadar da onurlu siyasi hareket, Türkiye’de taşları yerinden oynattı. Tabuları yıktı.
Bunun için başta bu davanın öncüsü olmak üzere, hareketin her aşamasında yer alanlar ağır bedeller de ödediler. Bazıları hala bedel ödemeye devam ediyorlar.
Onun siyasi hayatımıza kazandırdığı isimler bugün ülkeyi yönetiyorlar. Devletin en tepesindeki isimden başlayarak, bugün iktidar gücünü elinde tutanların çoğu Onun rahle-i tedrisinden geçmiş kimseler.
Onu bir siyasi partinin lideri olarak görüp, değerlendirmek ve öylece anmak, tam olarak anlamamak ve eksik değerlendirmek demektir.
O,ismini “Milli Görüş” koyduğu bir davanın öncüsüydü. Siyaset bu davanın sadece araçlarından biriydi. Onu tanıyanlar, Onun sohbetlerinde bulunanlar, asıl verdiği mesajın İslami bilinçlenme olduğunu bilirler.”Milli Görüş” ismi de aslında siyasal terminolojideki “İslam”ın ifadesiydi.
Onu anmak ve anlamak için düzenlenen programların da, Onun hedeflediği yönde eğitici ve bilinçlendirici ağırlıkta olması gerekir. Onu anarken de Onun mesajlarını yeni kuşaklara aktarma fırsatı aranmalıdır.
Bir siyasi partinin liderini anmasından daha doğal bir durum olamaz. Ancak Onu sadece bir partinin siyasi lideri olarak görmek de, Onu anlamamaktır. Başta da belirtildiği gibi, Onun davasını benimsemiş geniş kitleler, farklı siyasal yapılar içinde, farklı yerlerde bulunuyor olsalar da Onun davasını savunmaya devam etmektedirler. Onun boncuk boncuk terleyerek savunduğu davanın tarafındadırlar.
Daha önce siyasal hareketlere öncülük etmiş, liderler üzerinden yürütülen siyasetler, çok verimli ve sürekli olmamıştır.
Bunun için, anma toplantılarının ve içeriğinin, toplantılardaki verilecek mesajların, daha geniş kitleleri hedefler şekilde belirlenmesi gerekir.
Yalnızca bir siyasi parti eski liderini, siyasi konuşmalarla ve partilerini önceleyen mesajlarla anmak istediğinde, hedeflediği sonuçları elde edebilir. Onu anmış, Ona vefa göstermiş olur. Vefatından önce zaten Onunla birlikte olanlarla duygular paylaşılmış olur.
Onu anmak ve anlamak gayreti içinde olmak, verdiği mesajları gelecek kuşaklara aktarmak, siyasi getiri beklentilerinden daha önemli olmalıdır. Bunun için de Onu görüşleri ve duruşuyla sergilediği dava çerçevesinde yorumlayan anma programları yapılmalı ve bu programlar kesinlikle bir siyasi parti ismiyle yapılmamalıdır.