
NEVZAT ÇİÇEK KAYSERİ’DEYDİ
Taraf Gazetesinin genç yazarlarından Mehmet Baransu’dan sonra, yine genç 1976 doğumlu Nevzat Çiçek TKMM toplantısı için Kayseri’deydi.
Nevzat Çiçek, İstanbul Ticaret Üniversitesi’nde Medya ve İletişim bölümünde okudu. Kanal D Haber’de staj yaptıktan sonra Nokta Dergisi’nde muhabir olarak çalışmaya başladı. 12 Eylül ile ilgili hazırladığı haber dolayısıyla derginin kapanmasıyla birlikte Bugün Gazetesi İstihbarat Birimi’nde görev yaptı. Nokta Dergisi’nin tekrar kurulmasıyla birlikte bu dergide çalışmalarına devam etti. Derginin tekrar kapanmasından sonra Taraf Gazetesi’nde önce muhabir sonra Yurt Haberler Müdürlüğü yaptı.
Öğrencilik yıllarında, Aydın Doğan Genç İletişimciler Yarışması’nda En İyi Röportaj Ödülü’nü kazandı. Pakistan, Sudan, Kazakistan, Irak ve Suriye’de İslami cemaatler ve tarikatlar üzerine araştırmalar yaptı. Nevzat Çiçek’in Terör ve Kürt Meselesi hakkında yurt içinde ve yurt dışında yayınlanan birçok makalesi bulunmaktadır. Eserleri:Puşi ve Sarık , İtirafçı , Dağlıca Kod Adı: Düğün , Sivas Kampı
Yazarla önce kahvaltıda birlikte olduk ve Uludere olayını konuştuk. Sonra da TKMM toplantısında MİT olayı üzerine konuşuldu.
Yazar, Uludere’ye mağdur ailelere ziyarete de gitmişti. Değerlendirmeleri şöyleydi:”Uludere olayı Gez komutanlığının MİT’e devredilmesinden iki gün sonra oldu. Henüz daha ne olduğu anlaşılmadan da olayın MİT’in yanlış istihbaratı ile olduğu gazetelere bildirildi. Gez komutanlığındaki istihbarat imkânı başka hiçbir kurumda yok. Buraya sahip olan bir güçten habersiz ihtilal yapılamaz. O yüzden çok önemli olan bu devir işleminin rahatsız ettiği kesimler olmuştur. Uludere olayı bir operasyondur. Hükümet bunu yapanları biliyor. Delillerin toplanmasını bekliyor. Telefon dökümleri henüz mahkemeye gelmemiş. Olayın sorumluları ortaya çıktığında MİT’e karşı operasyon yapanlar da deşifre olacaklardır.”
Yazarın konuşmalarında dikkat çeken bazı değerlendirmelerini de şöyle özetleyebiliriz:
“Abdullah Öcalan’la görüşmeler hala devam ediyor. Etmesi de gerekir. Yalnızca iletişimi kesilmiş durumda.”
Kürt hareketinin sekilerleşmesi konusunda 60 ihtilalından sonra Kürt İleri gelenlerinin toplandığı “Sivas Kampı” dikkat çekiyor. Buraya 485 kişi getiriliyor. Hepsine siyasi Kürtçü muamelesi yapılıyor. Bunlardan 35 kişi sürgün ediliyor. Kamptan ayrıldıklarında birer Kürtçü olarak ayrılıyorlar. Bundan sonra Kürt hareketi “medrese” kökenli olmaktan çıkıyor seküler ırkçı bir hareket oluyor. Bu planlanarak yapılan bir iş. Ardından PKK gibi olan Kürt örgütleri ortaya çıkıyor. Bu gelişmeyi devlet kendi eliyle yapıyor.
Yazar, MİT’le ilgili değerlendirmesinde hedefin Hakan Fidan olduğunu söylüyor. Özellikle İsrail’in tavrına dikkat çekiyor.
Açıklamalarındaki bir başka dikkat çeken nokta ise, kendisi de Adıyaman’lı olduğu için son günlerde Adıyaman’da yaşanan Alevi vatandaşların evlerine işaret konulması ile ilgili yaptığı değerlendirme oldu.”Gerçekten böyle işaretlemeler olmuştu. Ancak Adyaman’lı diğer Müslümanlar bu oyunu bozdular. Aynı işaretleri kendi kapılarına da yaparak bozdular. Halk artık eskisi gibi provokasyonlara izin vermiyor.”
Yeni kuşak gazeteciler, enerji ve birikimleriyle bilinen tabuları yıkıyorlar. Bu da bizi mutlu ediyor.