MEDYA NE İSTİYOR? SAVAŞ MI?

MEDYA NE İSTİYOR? SAVAŞ MI?


Gazetelere baktınız mı? Özellikle söylemeyi unuttuğumuz kartel medyasına dikkat ettiniz mi? Köşe yazarları, muhabirleri ve manşetleri Kuzey Suriye Kürt Devleti tehlikesi ana konusu üzerinden hem savaş kışkırtıcılığı yapıyorlar, hem de hükümetin Suriye politikalarını yerden yere vuruyorlar. Eğer müdahale etmez isek orada bir Kürt Devleti kurulacakmış. Hükümetin de bu tuzağa teşne bir tutum içinde olması şaşırtıcı. Başbakanın açıklamaları ile gazetelerin haber ve yorumları örtüşüyor.

Daha önce bir yazımda bu konuya dikkat çekmiştim. Suriyeli muhaliflerle yaptığımız görüşmede önümüze elleriyle çizdikleri bir haritayı koymuşlardı. Henüz medya bu kadar çılgınca bu konunun üzerinde değilken, böyle bir propaganda yapılabileceğine dikkat çekmişlerdi. Kürtlerin uzun sınırımız içinde birbirinden çok ayrı bölgelerde yaşadıklarını ve ara bölgelerde Arap ve Türkmen nüfusun bulunduğunu böyle bir coğrafi bütünleşmenin mümkün olmadığını ve Suriye’de yaşayan diğer insanların buna izin vermeyeceğini söylemişlerdi.

Aşağıya USAK’ın Abdi Noyan Özkaya’ya 2007 yılında yaptırdığı araştırma dosyasından bazı bilgiler aktaracağım. Benzer bilgilerin devletimiz tarafında da olduğu gerçeğini de hatırlatarak.

“Kürtler, Suriye’deki en büyük etnik azınlığı oluşturmaktadırlar. Yaklaşık 1,8 milyonlu nüfuslarıyla ülke nüfusunun yaklaşık % 10’unu oluşturdukları iddia edilmekle birlikte bu oran

kesin değildir. Bazı kaynaklara göre bu oran % 8 (1,5 milyon) civarındadır.

Kürt yanlısı kaynaklar ise Suriye’deki Kürt nüfusunun 2,5 milyon (%13–14) olduğunu ifade ederler. Bu konuya ilişkin en düşük tahmin ise 500.000’dir (% 2,8) . Bu oranın kesin olmamasının nedeni, ileride de tartışılacağı gibi, Suriye hükümetlerinin etnik azınlıkların varlığını kabul etmemesi ve ülkedeki herkesi Suriyeli Arap olarak görmesidir. Bu nedenle birçok Kürt de asimile olmuş ve Araplaşmıştır. Ülkedeki Kürtlerin tamamına yakını Sünni Müslüman’dır ve daha çok Kürtçenin Kırmançi lehçesini konuşmaktadır.

Suriye Kürtleri, daha çok ülkenin kuzeyinde ve kuzeydoğusunda yaşarlar. İran, Irak ve

Türkiye’deki Kürtlerin aksine birkaç bölgeye dağılmışlardır. Kuzeydoğu’daki Haseke vilayetinin kuzeyi -özellikle Türkiye sınırı boyunca-, Halep’in kuzeybatısında yer alan Kürt Dağı(Afrin) ve Fırat Nehri’nin Suriye sınırlarına girdiği yerde bulunan Ayn el-Arab, Kürt nüfusun yoğun olarak bulunduğu yerlerdir. Ekonomik nedenlerle bu kırsal bölgelerden göç eden Kürtler ise Halep ve Şam’da önemli Kürt nüfusları oluşturmuşlardır.”

Aynı araştırmada verilen harita ile Suriyeli muhaliflerin elleriyle çizdikleri harita arasında bir fark yoktur.

Bu durumda Suriye yönetiminin iç kamuoyumuzu yönlendirebilecek araçlara sahip olduğu sonucuna mı varmalıyız? Hem o bölgelerde askeri varlığı olacak, hem de başka bayrakların asılmasına ve gösteriler yapılmasına izin verecek, görüntüleri Türkiye kamuoyuna servis edecek. Böylece dış politikamız kendi eliyle düşman oluşturan yanlışlarla dolu gösterilecek. Türkiye’deki iç muhalefeti yönlendirecek ve harekete geçirecek. Onlara muhalefet malzemesi sunacak.

Başka bir ihtimal olarak da, bir türlü müdahaleye ikna edilemeyen Türkiye’yi panikleterek yanlış yapmaya yönlendirecek küresel bir oyun olarak mı görmeliyiz?

Her iki halde de medyanın bağımsız bir tutum izlemediği ve ulusal çıkarlarımızı gözeten bir tavır geliştirmediği sonucu çıkacaktır.

Google+ WhatsApp