
OKUDUĞUNU ANLAMAMAK MI, KASIT MI?
Ak Partinin en önemli icraatlarından biri sosyal devlet kavramının içini doldurması oldu. Özellikle engelli vatandaşlarımıza sağladığı destek çok önemli. Yeni nesil her sokak başında engelli dilenciler görmüyorsa, engelliler mutlu ise bu destek sayesindedir.
Şimdi anlatacağım hikâye, çok yakınımda yaşandı. Hatta ben de hikâyenin içindeyim. Olanı biteni size olduğu gibi anlatacağım.
Olayın kahramanı 47 yaşında.%92 engelli raporu var. Ben onu 15 yıldır tanıyorum. Rapordan da anlaşılacağı üzere neredeyse tüm ihtiyaçları başkaları tarafından karşılanıyor. Ancak O, hayata o kadar iyimser bakan biri ki, çevresinde bir sevgi oluşturmayı başarıyor. Sokaktaki insanlar, esnaf, gençler, çocuklar onunla olmak, ona yardım etmek için yarışıyorlar. Onun normal masrafları dışında iki tutkusu var. Biri maalesef sigarası, diğeri de Fenerbahçe. Bunları karşılayabilmek için devletin kendisine maaş bağlamasından önce de tekerlekli sandalyesinde kâğıt mendil sattığını biliyorum.
O tam 47 yıldır engelli. Ailesi Ona 47 yıldır bakıyor. Hükümetin desteği daha yeni. Kendisinden küçük altı kardeşi var. Ancak hayat devam ediyor. Kardeşlerin hepsi evlenip, ayrılıyorlar. Anne baba yaşlanıyor. Zor da olsa annesi ona bakıyor. Ak Parti hükümeti ona maaş bağlıyor. Annesine de bakım ücreti veriyor. Kardeşler dışarıdan destek oluyorlar. Bu destek ona müthiş moral oluyor.
Ancak bu uzun sürmüyor. Aile bir trafik kazası geçiriyor. Annesi ve gelinleri vefat ediyor. Babası da kazadan bir kolunu kullanamaz bir engelle kurtuluyor. Yozgat’ta yaşayan kardeşi Onu yanına alıyor, bakımını üsleniyor. Uzun süre devlete müracaat etmiyor. Sonra devletin tanıdığı hakkı kullanmak istiyor. Zaten bütün bakımını yapan eşi için bakım ücreti talep ediyor. Uygun görülüyor. Hem kendisine maaş bağlanıyor, hem de bakım ücreti ödeniyor.
Sıkıntı Kayseri’ye tayin istemesiyle başlıyor. Devlet her şey Ankara’da olmasın diye bu yetkiyi illere vermiş. Her gittiği ilde yeniden müracaat gerekiyormuş. O da Kayseri’de müracaatını yeniliyor. Memurlar durumunu inceliyorlar.
Engelli maaşı kesiliyor. Bakım ücreti kesiliyor. Üstelik bakımı üslenen kardeşe SGK’ dan bir uyarı yazısı geliyor. Bu engelli için Genel Sağlık sigortası destek pirimi olarak ayda 120 TL ücret yatırması isteniyor.
Günler süren tartışmalar yaşanıyor. Önce İl Müdürü ikna oluyor, memurlar onu farklı gerekçeler söyleyerek “olmaz” noktasına getiriyorlar. Sonra Bakanlıktaki yetkililer devreye girip, bakım ücretinin ödenmesi gerektiğini telefonla söylüyorlar, buradan yine farklı nedenler ileri sürülerek ret cevabı veriliyor.
Buraya kadar sadece hikâyeyi yazdım. Yarın hem mevzuatı, hem de kendi yorumumu yazacağım.