ŞURA’NIN NORMALLEŞMESİ

ŞURA’NIN NORMALLEŞMESİ


 

Askeri şura başlıyor. Her Ağustos’ta yaşanan tereddüt bu yıl daha da artmış gözüküyor. Çok sayıda general tutuklu ve bunlardan bir kısmının terfi sırası gelmiş durumda. Aslında yasalar açık, güç gösterisi yapmaya fırsat vermeyecek kadar açık. Geçen yıl yaşananlar düşünüldüğünde, bu yıl da aynı şeyler yaşanır mı sorusu gerilimi artırıyor.

Geçen yıl sivil otoritenin arzu ettiği şekilde sonuçlanan bir şura yaşanmıştı. Bu yıl iki tarafı da yıpratmayacak bir formül arayışı gözlerden kaçmıyor. Toplantılar yapılıyor. Ne sonuç çıkacak bekleyip göreceğiz.

Ancak Asker tarafında bir danışmanlık krizinin varlığı dikkat çekiyor. Özellikle Adli Müşavirlik konumunda bulunanların geçmiş süreç içerisinde yaptıkları işler, yargıya intikal etmiş olan teknik takip dökümleri, internet sitelerinde yer alan ses kayıtları o mekanizma içinde, amirlerini yanlış yönlendiren bir yapının varlığı dikkat çekiyor.

Siyasi sivil iradenin karşısında başka bir bürokratik irade varmış ve kendi aralarında uzlaşma ile ülkeyi idare ediyorlarmış gibi bir durum normal bir demokratik ülkede görülmez. Eğer yasalar herkese eşit uygulanacaksa teğmene uygulanan kurallar, generaller için de geçerlidir. Herhangi bir memur için geçerli olan kurallar kişi general olunca geçersiz olmaz.

Bu durumda hiç tereddüt kalmaması gerekir. Terfisi gelenler terfi edemez, tutukluluğu devam edenler geçici olarak da olsa görevlerinden alınırlar. Tutuklu olmasalar bile sanıkların görevlerinde kalmaları sakıncalı ise görev yerleri değiştirilebilir.

Adli müşavirlik, geçmişte kalmış gibi davranıyor. TSK’yi sonucu suç sayılabilecek yönlere teşvik ediyor. İlk planda bir şey yokmuş gibi gözükse de sonuçlar bir gün yargıya taşınıyor. Eski Genelkurmay Başkanları Yaşar Büyükanıt ve İlker Başbuğ şimdi yanlış yönlendirmeler sonucunda bugün sorgulanabilir konuma gelmişlerdir. Hukuk yanlışların hesabını sormaktadır. Yönlendirenler bütün bunları gördükleri halde yine de aynı şekilde amirlerini yanlış yönlendirmeye devam etmektedirler. Kendileri de bunların bir gün hesabını verme durumunda kalacaklardır.

Hukuk, güçlülere ve güçsüzlere göre farklı işlemez. Geçmişte böyle bir algı oluşmuş olabilir. Bir Albay bile sivil savcıya ifadeye gelmemiş ve bu normal karşılanmış olabilir. Şimdi durumun öyle olmadığını hala anlamamış olmak gariptir. Şu anda 44 muvazzaf general tutuklu bulunmaktadır. Bunlar içinde Orgeneral olan bile vardır. Bir zamanlar olduğu gibi emeklilerine bile dokunulamayan bir hukuk garabeti yok.

Ben sorunun merkezinin burası olduğunu düşünüyorum. Genelkurmayın hukuki konularda farklı açılardan kendilerine hizmet sunabilecek alternatifleri de değerlendirmelidir. Sorunun zirvelerde çözümünün aranması bile normal olmayan bir durumdur. Askerin yeni duruma uyum sağlama konusunda engeller oluşturan unsurları da, engel olmaktan çıkarması gerekir. İdari tasarruflarla sağlanabilecek bir gelişme için bile yargının karışmasını beklemek, yargı sonuçlarını beklemek sorunu ötelemekten başka bir işe yaramamaktadır. Bu şura bunun için yeni bir fırsattır ve işe adli danışmanlıktan başlanmalıdır.

Google+ WhatsApp