TAVŞAN ATLET, TAVŞAN ADAY

TAVŞAN ATLET, TAVŞAN ADAY


Uzun mesafeli yarışlarda tavşan atletler oluyor. Herhalde ilk çıkış noktası tazıyı hızlı koşturmak için yapay bir tavşanla yapılan çalışmalardan olmuştur. Tazı tavşanı gerçek sanarak koşarken, ona ulaşabilmek için tüm enerjisini ortaya koymakta, her seferinde performansını daha artırarak hızlı koşması ve dayanıklı olması sağlanmaktadır.

İnsanların yaptıkları yarışların daha hızlı olması, rekorlara ulaşılması için tempoyu yükseltmek maksadıyla yarışmacılar arasına konulan, aynı onlar gibi giyinmiş olan atletler bulunmaktadır. Bu atletler hızlı çıkış yapmakta, ilk turlarda önde koşmakta, sonra yarışı bırakarak ayrılmaktadır. İfade edildiğine göre bu görevlerinden dolayı da belli bir ücret almaktadırlar.

Atletizmden anlayan seyirciler daha baştan bunu bilmektedirler. Bazen da yarışmayı sunan televizyon spikerleri büyüyü bozarak bunların tavşan olduğunu ilan etmektedirler. Aslında gerçek yarışmacıların onların tavşan olduğunu bildikleri de bir gerçektir. Çok az saf seyirci dışında herkes gerçek yarışmacıların kimler olduğunu çok iyi bilmektedirler. Eğer bir bahis oyunu söz konusu olsa, o tavşan atletlere oynamak isteyen bulunmayacaktır.

Şimdi bunları anlatacak ne var ki dediğinizi duyar gibi oluyorum. Ben de tam bunu anlatmak istiyorum.

Siyaset, uzun mesafeli bir yarışa çok benziyor. Bu yarışta da tavşan atlet kullanma ihtiyacı içinde olanlar bulunuyor. Bu bazen rakip olmadığı için durağanlaşan siyasi atmosferi ateşlemek, heyecanı artırmak için gerekli oluyor. Bazen da, uzun mesafeli bu koşuda ileride kendisine rakip olabilecekleri çıkarıp, daha palazlanmadan saf dışı etmek için yapılıyor. Bazen da gerçek bir rakip varsa, muhalefetin bölünmesine ve kendi iktidarının devamına sebep oluyor.

Özellikle küçük yerlerde seçimler yapıldığında o kadar ayak oyunları yapılıyor ki, sıradan insanlar bunun farkına vardıklarında çoktan iş işten geçmiş oluyor.

Siyasette tavşan atleti keşfetmek o kadar kolay olmuyor. İşin içinde olanlar bile çoğu zaman nasıl bir tukaya geldiklerini anlayamıyorlar.

Gün oluyor, gerçek muhalif olanlarla tavşan aday arasındaki bağın zayıflığı dikkatlerden kaçıyor. Son ana kadar yarışın içinde olan da oluyor, yolun yarısında ben yoğum diyen de çıkıyor. Muhalifler adayı kullanarak iktidarla pazarlık yapıyor, istediklerini aldıklarında zavallı tavşanı üzmeyecek bir sonuçla işi bitiriyorlar. Yenildik ama ezilmedik duygusu veriyorlar. Yani bazen tavşan da kendisinin tavşan olarak kullanıldığının farkında olmuyor.

O aday, bir daha ki seçime tekrar girmemişse bilin ki, o ya tavşan olduğunu bilen biridir, ya da tavşan olarak kullanıldığını n farkına sonra varmıştır.

Parti içinde var olan muhalefet böylece kontrol ediliyor. İçten içe kaynayan, durumdan memnun olmayanlar, bir sonraki sefere hazırlanıyorlar. Ama onlar çoğu zaman tavşan atletlerle kontrol edilip, oyalandıklarının farkına varamıyorlar. İktidar tatlı geliyor, birileri uzlaşma yolunu seçiyor. İktidarın nimetlerini birilerine tümüyle kaptırmama düşüncesi, arkadaşlarını terk etme için ana gerekçe olabiliyor.

Öyle tavşan atlet deyip yabana atmayın. İnanın bizde işler böyle yürüyor.

Partilerimizin il başkanlığı seçimleri yakında yapılacak. Bütün partilerde çıkacak adaylara bir de bu gözle bakın. Hatta seçimlerden sonra çıkacak neticeyi bir de bu gözle değerlendirin. Bana hak vereceksiniz.

Google+ WhatsApp