SUÇLARI NEYMİŞ?
Ahmet İlhan
Savcıların işi dava açmaktır. Polisin işi de zanlının ifadesini alıp, savcıya çıkarmaktır. Bu memlekette her konuda davalar açılır, mahkemeler kurulur. Bazı davalar şaşırtır, bazıları işgüzarlıktır. Her dava açılan mahkûm olsa, dışarıda kimse kalmaz.
Gelelim bizim davamıza:
“ Kadir Has Kongre ve Spor Merkezi’nde Kasım ayında oynanan maçta, tribünlerde 3 ayrı noktadaki grup, maçın başlamasıyla birlikte İsrail’in baskın yaptığı ‘Mavi Marmara’ gemisinin fotoğrafı ile Türk Bayrağı ve Filistin bayrakları açarak, “Kahrolsun İsrail” diye bağırmıştı. Polis ve özel güvenlik ekiplerinin müdahalesiyle tribünlerden dışarıya çıkartılarak gözaltına alınan, aralarında 9 kadının da bulunduğu 33 kişi, 6222 sayılı ‘Sporda Şiddetin Önlenmesi’ kanununa muhalefetten Kocasinan İlçe Emniyet Müdürlüğü’nde gözaltına alınmışlardı. 33 kişi, ifadelerinin alınmasının ardından bir gün sonra Cumhuriyet Savcılığı’nın talimatıyla tutuksuz yargılanmak üzere serbest kalmış. Protestocuların ifadeleri, polis tarafından ‘Spor’da Şiddetin Önlenmesi’ne dair kanun uyarınca Cumhuriyet Savcılığı’na gönderilmişti. Yeni iddianamede para cezasını öngören 14-1 yerine, hapis cezasını öngören ağırlaştırılmış 14-2’den cezalandırılmalı istendiği belirtildi.”Savcının iddiası şöyle:
“Yukarıda açık kimliği yazılı şüphelilerin suç tarihinde Kayseri Kadir Has Kongre ve Spor Merkezi´nde oynanan Kayseri Kaski Spor ile İsrail Ülkesinin Maccabi Bnot takımları arasında oynanan Euro CUP Kadınlar Basketbol müsabakası sırasında açık kimliği yazılı şüphelilerin maçı izledikleri sırada toplu olarak Filistin bayrakları açtığı ve yine hep birlikte “Kahrolsun İsrail” şeklinde slogan atmak suretiyle şüphelilerin üzerlerine atılı Din, Dil, Irk, Etnik Köken, Cinsiyet Veya Mezhep Farkı Gözeterek Hakaret suçlarını işledikleri anlaşıldığından...”
Davanın TCK 53/1 ve şiddet yasasının 14/2’den açılmış. Ben TCK 53/1’den bir şey anlamadım. Bir bağlantı da kuramadım.14/2 şöyle:
“Spor alanlarında veya çevresinde toplum kesimlerini din, dil, ırk, etnik köken, cinsiyet veya mezhep farkı gözeterek hakaret oluşturan söz ve davranışlarda bulunan kişi, fiili daha ağır cezayı gerektiren başka bir suç oluşturmadığı takdirde, üç aydan bir yıla kadar(2) hapis cezası ile cezalandırılır.”
Şu yasanın içinde parantez arası iki var ya, Aziz Yıldırım olmasaydı bu çocuklar için altı aydan iki yıla kadar hapis cezası öngörüyordu demek. Basit bir mantıkla soracak olursak;”İsrail” bir din midir, dil midir, ırk mıdır, etnik köken midir, cinsiyet midir, mezhep midir? Bunların hiçbiri değildir.”Kahrolsun İsrail” sözü içindeki “İsrail” sözü nasıl bu grubun içine sokulmuştur? Savcı da iddiasında “İsrail ülkesinin” diyor. İsrail isminin bir ülke adı olduğunu söylüyor. Peki, bizim hukuk tarihimizde “kahrolsun” sözünü hakaret kabul eden sonuçlanmış bir dava var mıdır? Acaba sanıklar sözle ifade ettikleri bu düşüncelerini hangi davranışa dönüştürmüşlerdir? Çünkü yasa söz ve davranışlar diyor.
Doğrusu merak ettiğim için soruyorum: Hakikaten bu gençlerin suçu neymiş?