CHP NİÇİN EŞİT DAVASI DA AÇTI
CHP’den iki milletvekili Üniversite sınavlarına giren adayların eşit katsayı ile sınava girmelerinin doğru olmadığı iddiasıyla, yürütmenin durdurulması için Danıştay’a dava açtı. Eğer amaçlarına ulaşırlar ve Danıştay talebi uygun görürse adaylar eşit olarak sınava giremeyecekler. Özellikle meslek liseliler daha az katsayı ile yarışa elli yüz metre geriden başlayacaklar.
İki milletvekilinin dava açması CHP’yi bağlamaz denilebilir. Ama biz başka türlü algılamıyoruz. Kamuoyu ve bizzat CHP’liler de öyle algılamıyorlar. Bunu CHP’nin yaptığını düşünüyorlar. Hatta bazı CHP’liler bunun yapılması gerektiğini ve başvurunun iyi olduğunu söylüyorlar. Biz yanlış algılıyor isek, bizim yanlış anlamamız düzeltilebilir. CHP’li açıklama yapmaya yetkili biri çıkar, biz bu milletvekillerinin başvurusunu doğru bulmuyoruz, biz eşitlikten yanayız, İHL’liler de eşit olarak bu sınava girebilirler der, biz de yanlışımızı düzeltiriz.
Danıştay’a dava açmak suç mu denilebilir. Hani Demirel vari bir ifadeyle dava açılmayacaksa Danıştay niye var diye sorulabilir. Elbette herkesin hakkını hukukunu araması için mahkemeler vardır. Vardır da yaşını başını almış, kariyer sahibi iki milletvekilinin öğrencilerin eşit bir sınava girmesinden dolayı hangi zarara uğradıkları, hangi mağduriyeti yaşayacakları merak konusudur.
Aslında hepimiz bu davanın açılış nedenini biliyoruz. Çok yakın bir geçmişte 28 Şubat diye bir askeri müdahale sonrasında memleket çocukları arasına kat sayılar konulmuştu. Bu devletin okullarında okuyan çocuklar sınıflandırılmıştı. Devletin okulları arasına kast sistemi konulmuştu.
Sırf ideolojik saplantılar nedeniyle milyonlarca çocuğumuzun geleceği ile oynanmıştı. Ülke ekonomisini zaafa uğratmasına ve hukuku hiçe saymasına rağmen bu karar zorla uygulanmıştı.
Millet eline geçen ilk fırsatta, süreci tersine çevirdi. Kendisine zorla uygulatılan hukuksuzluklara karşı bir siyasi iradeyi iktidara taşıdı.28 Şubatı alkışlayanları da müzmin ve zavallı muhalefetliğe mahkûm etti.
Eşitsizliği savunmak ancak bir ideolojik saplantı ve paranoya ile mümkündür.
28 Şubatın yargı ve bürokrasideki etkileri nedeniyle bir sonuç alınabileceği umudu ile ya hukukun dediği olursa arasına bocalayan CHP doğrudan kendisi karşı çıkmayarak, hem muhtemel bir ret karşısında açığa düşmemeyi, hem de milyonlarca meslek liseli ve ailelerini doğrudan karşısına almamayı hedeflemiş olabilir.
Bir sendikanın CHP İl binası önündeki protestosuna verilen tepki, partinin nasıl iki arada kaldığının bir ifadesi olmuştur.
Mahkeme sonucu ne olursa olsun, CHP asıl niyetini açık etmiştir. Garip bir davaya daha imza atmıştır. Niçin bütün öğrenciler eşit diye dava açmıştır. Bu ayıp da CHP’ye yeter.