PKK’NIN VEKİLLERİ

PKK’NIN VEKİLLERİ


Herkesin bildiğini, herkesten saklamak mümkün mü? Sade Türkiye’de değil, dünyadaki sağır sultanların bile bildiği bir gerçeğin görüntülerinin ortaya çıkması, gerçeğin ne kadar yalın olduğunu ortaya koydu.

Ortada demokratik bir mücadele yoktu. Hatta demokratik seçimler bile yoktu. Terör örgütü sandıkları kontrol ediyor, silahla ve zorla kendi elemanlarını seçtiriyordu. Silahların baskı ve korkusu altında kalan halk eylemlere zorlanıyordu.

Ak Parti hükümeti silahlı vesayetin bir kanadını kaldırmayı başarmıştı. Ancak diğer silahlı vesayet bütün zorbalığı ile bölgede hakim durumdaydı.

Yaşanan olaya baktığımızda bizim gördüğümüz sarmaş dolaş olmuş insanlardı. Taraflardan bir bölümünün katiller olması görüntüyü ilginç kılıyordu. Oysa bizde sol diye bilinen tüm siyaset ve kalem erbabının içlerinde ukde olarak kalan dağdan inecek gerillaların yapacağı devrim hayali, üzerlerinde var saydıkları gerilla üniforması ve silah görüntüsü hayali, kaybettikleri devrimci kişiliklerine hayat öpücüğü sunan bir hayaldi.

Yıllarca üç yiğide ağıtlar türküler dizen bu kesim kendi ideolojileri ile bağdaşmasa da faşist unsurlar taşısa da yaşam ümitleri için ikinci sınıf devrim olarak gördükleri Kürt teröristlere sempatilerini içlerinde taşıdılar. Terörü lanetlerken bile içlerinde bir sempati taşıdılar. Onlarınki tam bir takiyye idi.

Örgüt her kesimden sempatizanlarına takiyyeyi bırakın dedi. Emretti. Koşup gittiler, teröristlerle kucaklaştılar. Artık bütün cephelerde savaş alarmı verilmişti. Meclise gönderdikleri de buna dahildiler. Onları da cepheye sürdüler. Yedekleri de cepheye sürdüler. Bir yandan demokrasi yolu açık kalsın, düz ovada siyaset olsun söylemleri ile yedek kuvvetler harekete geçirilecek, bir yandan da canlı kalkan olunması için vekiller harekete geçirilecek. Vekiller terör örgütünün sözcüsü olarak konuşmaya başlayacaklar. Toplumun bunu kabullenmesi istenecek.

Gaziantep’te bombalı saldırı olunca BDP bunu kınadı. İşin aslı arkadan gelen haberdeydi. Olayı PKK üstlenmemişti. BDP, PKK’nın üstlendiği bir eylemi kınamaya cesaret edebilir miydi? PKK’dan bağımsız bir politika yapabilir miydi? Teröristlerle sarmaş dolaş görüntü vermekten çekinmeyen bu insanların bağımsız vekiller olması mümkün müydü?

Türkiye, artık herkesin bildiği ve bilmezden geldiği bu takiyyeye bir son vermek zorundadır. Toplumun büyük kesimini rahatsız eden, cephede verilen savaştan çok, arkadan vurma ihaneti olarak görülen bu tutumdur.

Mecliste PKK’nın vekilleri olduklarını saklamayan, PKK’yı ve kendilerini özgürlük mücadelesi verenler olarak ifade eden bir yapının, o meclisin askerine polisine kurşun sıkanlarla sarmaş dolaş olan bir yapının o çatı altında kalmaları düşünülemez.

Hiç bir ülkenin hukuku kendisini yok etmeye azmetmiş olanlara bu imkânı vermez.

Google+ WhatsApp