
KARAYILAN BİLMECESİ
İran’ın PKK’nın Kandil’deki elebaşını Murat Karayılan’ı yakaladığı haberi, hem yalanlandı, hem de tartışılmaya devam ediyor. İran’ın normalde PKK ile bir meselesi yok. Pjak isimli terör örgütü ile uğraşıyor ve Kandil’deki üslerine operasyon yapıyor. Son zamanlarda bu operasyonlar dolayısıyla, içerde İran’ın yaptığını biz niçin yapamıyoruz serzenişleri yükseliyordu. İran’ın fiilen bölgede denkleme girdiği ve açık ve kapalı infermasyon ile bölgede inisiyatifi ele almaya çalıştığı görülüyor.
Doğru olmayan bu haberin arkasında ne vardı? Şimdi tahlil edilmeye çalışılan soru budur. Durup duruken İran gibi bir devlet yetkilisi sözlerini niçin tekzip etsin? Devletin haber ajansı teyit edilmemiş bir bilgiyi niçin servis etsin? Haberin başka bir gerçeği gizleme amaçlı çıkarılmış olması mümkün mü? Çok uzun olmayan bir süre içinde başka sorular da dahil cevapları öğreneceğiz. Çok merak belki de iyi olmayabilir. Ancak gazetecilerin bu merakı taşımaları işlerinin gereği olarak görülmelidir.
Şimdi yapılan değerlendirmeler spekülatif değerlendirmelerdir. Henüz gerçeğe ulaşılamamıştır. Yine de bilmece meraklısı olanlar gibi tahminleri dile getirmekte bir mahzur yok.
İran böyle bir hamleyle Türkiye’ye Suriye konusunda, bir hamle yapmadan önce bekle düşün, burada ben de varım ve senin temel sorunun terör konusunda yakın komşun olarak etkili bir güce sahibim demek mi istemiştir?
Karayılan, İran tarafından değil ama başka güçler tarafından gerçekten yakalanmış, İran istihbaratı bunu haber almış ve deşifre etmek istemiş olabilir mi? Öcalan da başka güçler tarafından paketlenmişti. Sanki haberi yalanlanması istenir gibi bir tavır Türkiye tarafından sergilendi. Acaba yakalanma gerçekleşmiş, tehlikeli bölge aşılmamış, yakalayanların güvenliği için haber yalanlanmış olabilir mi? Bunu Türk güvenlik güçleri gerçekleştirmiş olabilir mi? K.Irak yönetimi ya da ABD güçleri ele geçirmiş olabilir mi? Karayılan yakalanmış, taraftarlarının tepkileri zaman yayılarak, alıştırılarak haber veriliyor olabilir mi? Son zamanlarda PKK sivil, asker kişileri kaçırmaya başladı. Bu kaçırılan kişiler pazarlık konusu yapılıyor olabilir mi? Haber bu kişilerin can güvenliği için yalanlanıyor olabilir mi? Başbakan’ın Ramazan ayı ifadesi, yakalanma ile doğacak çatışma ve protestoların bu aydan sonrasına ertelenmesi ifadesi olabilir mi?
İran, Kandil’e Türkiye tarafından yapılacağı tahmin edilen operasyonundan rahatsız olup, böyle bir haberle operasyonu tehlikeye sokabilecek istihbarata sahip olduğunu göstermek istemiş olabilir mi?
Olayın arkasında hiçbir şey yoksa o zaman İranlı düşük düzey bir yetkilinin boşboğazlığı olarak kalacaktır. İranlıların bir acem abartması ile karşılaşmış olabiliriz de.
Türkiye gibi büyük bir devlet en üst düzeyde alarma geçiyor ve haberi yalanlıyor ise o kadar da eften püften bir durum olmadığı değerlendirmelidir. Biraz daha sabredersek işin aslını öğreneceğiz. Bakalım söylenenlerin hangisi doğru çıkacak. Gerçek bir bilmece ile karşı karşıyayız. Bilmeceyi bu sefer zaman çözecek.