ÇARESİZ DEĞİLMİŞİZ

ÇARESİZ DEĞİLMİŞİZ


 

 

21 Haziran’da;”Neden hiç değilse bir kez, askerlerimizi şehit edip kaçanların toptan imha edildikleri gibi, bu mücadelede çaresiz olmadığımızı gösterecek bir hamle üstünlüğümüz bulunmamaktadır. Dağlıca’ya saldıran 300 terörist imha edilseydi, bundan sonra saldırabilme cesareti bulabilirler miydi? Terörün destekçi ve uzantıları müzakere ve barış oyunları oynamaya devam edebilirler miydi?

Neden terörle mücadele tarihimiz içinde örgüte bir kez bile diz çöktüremedik? Biz bu kadar mı çaresiz ve güçsüzüz?

Artık kendimizi aldatmayı bırakalım. Jetlerimiz havalandılar ve terör yuvalarını imha ettiler yalanını bırakalım. Teröristler kuşatıldı, sıcak takip devam ediyor, kanları yerde kalmadı sahte tesellilerini bırakalım. Aynı uçaklar, kaçakçıların tamamını imha etmeyi başarırken nasıl oluyor da teröristleri vuramıyorlar?” diye yazmıştım.

 Ardından gelen olaylar, güvenlik güçlerimizin başarılı operasyonları çaresiz olmadığımızı gösterdi. Önce terörün mali kaynakları imha edildi:

“12 köyde, yaklaşık 500 dönüm alanda ekili bulunan 3 milyon 49 bin 293 kök kenevir bitkisi imha edildiğini belirten Toprak, "Bu, 125 ton toz esrar ve 250 ton kubar esrara tekabül etmektedir. Ayrıca, 790 kilogram toz esrar ve 328 kilogram kubar esrar olmak üzere piyasa değeri 1,7 milyar TL olan uyuşturucu madde ele geçirilmiştir."

Sonra da örgütün hain planları ve tuzakları başlarına geçirildi:

“Şemdinli'yi ele geçirerek isyan başlatmayı planlayan PKK'ya asker ve polis anında karşılık verdi. PKK eğer başarılı olabilseydi, hain planını Şemdinli'de hayata geçirecekti. Şehir ele geçirilip kamu binalarına PKK bayrağı asılacaktı. Suriye benzeri bir isyanın fitilinin Şemdinli'den yakılması sağlanacaktı. Ancak termal kamera eğitimi alan PKK'lılar Şemdinli'ye sızmak isterken karşılarında güvenlik güçlerini buldu. Aralıksız süren dağlık alanlardaki çatışmalarda 2 asker şehit oldu, 10 asker yaralandı. PKK ise ağır kayıplar vermeye devam ediyor. Yoğun çatışmalarda havadan yapılan bombardımanlarla kırsal alanda 100'e yakın PKK'lının öldürüldüğü öğrenildi.”

Bu yazıdan ölümlerden mutlu olduğum anlamı çıkarılmasın. O yazımda da söylediğim gibi:

“Savaşı ve ölümleri hiç istemem. Ancak savaşı ve ölümleri bitirecekse ölmeye bile razı olurum. Ölümler biter ise şehidimin anası teselli bulur. Ölümler biterse teröristin ağlayan anası da, acısını içine gömer. Ölümler devam ettikçe, her şehitle birlikte şehit oğlunu yeniden ölmüş bilir, gaziler yaralarını sızladığını duyar.

“Silahını gönüllü bırakmayan, bedelini canıyla öder. Ondan sonra hala bedelini canıyla ödeyecekleri bir davaları olduğunu düşünenler kalırsa, silahlarıyla direnirler. Ama herkes bilir, elinde silah olanın sonu ölümdür.”

 

Google+ WhatsApp