MİLİTANLIK VE YARGIÇLIK

MİLİTANLIK VE YARGIÇLIK


Önce Kılıçdaroğlu Yargıtay hakimlerini militan olarak niteledi. Sonra kendi partisinden Yargıç kökenli Emine Ülker Tarhan’ın ses kaydı ortaya çıktı. O Genel başkanının aksine militan yargıçlar istiyordu. Yaptığı açıklamada sözlerini doğruladı, hatta kendisinin de militan olduğunu söyledi:

"Ben yaşamımın her döneminde militan ruhumu hiç ama hiç kaybetmedim. Çocuklarıma da sözlerim gibi sahip çıkarken de işimi şevk ve coşkuyla yaparken de inandığım değerleri savunurken de. İşte bu yüzden bağımsızlığın ve demokrasinin
militanıyım. Hukukun verdiği güçle sonuna kadar da savaşırım, tek başıma da kalsam. Birileri beğenmeyebilir, rahatsız olabilir, birileri de sessiz kalabilir, selamı sabahı kesebilir. Ancak yargıçlığı nasıl yaptıysam siyaseti de öyle yapacağım, adaletle ve ilkelerle. Birileri siyasetin yazılı olmayan kurallarını hatırlatabilir, her yere gülücük dağıtanlardan hoşlananlar olabilir, birileri
karşılarında bir krema görmek isteyebilir ama ben bu çatıya pasta yapmaya değil, iktidarın tehlikeli sularda gezinmesini denetlemeye geldim. Halkın bana verdiği yetkiyle geldim. Ben krema, pasta değil, demir leblebi olmayı tercih ediyorum.”

Peki, militan kelimesi ne anlama geliyor?

“Bir ideolojinin, ya da düşüncenin gerçekleşebilmesi için mücadele eden kimse. Terörle ilgili olduğunu zannetmek yanlıştır. Zira bir düşüncenin gerçekleşmesini sağlamak için illa terör uygulamaya gerek yoktur.

“Ne yazık ki ülkemizde büyük bir çoğunluğun terörist ile eş anlamlı sandığı kelime, hâlbuki militan bir yola baş koymuş ve o yolda mücadele eden (her şekilde mücadele olabilir) kişidir.

Sağ ideolojilerin gerçekleşmesi için savaşanlar kendisine nasıl mücahit diyorlarsa solsosyalist bir devrim olması için mücadele edenler de kendine militan diyorlar genellikle. “

Bu ifadelerden hareketle militan olmak, bir davanın taraftarı olmak çok da yadırganacak bir durum değil. Hatta gençlerin bir ideallerinin olması bir davaya hizmet etmeleri istenilen bir durumdur. İnsanlar sol bir ideolojinin militanı olabilirler. Bu uğurda çalışabilirler. Terör ve şiddet olmadığı sürece yanlış görülmez.

Emine Ülker Tarhan’ın siyasette militan bir tavır takınması da kendi bileceği bir iştir ve kınanamaz. Bunu seçmenleri değerlendirir.

Ancak bir Yargıcın bir ideolojinin militanı olması kabul edilemez. Sözlerine çeşitli kılıflar giydirse de kendisi yargıçken de militan olduğunu ifade ediyor. Buna biz de şahidiz. TKMM toplantıları için Kayseri’ye geldiğinde bir yargıçtı. Konuşmaları Onun bir hukuk dilini değil, bir ideolojinin dilini kullandığını gösteriyordu. Tavırları militancaydı. Hukuki kararlarında bu militan tavrı ne kadar yansımıştır bilemeyiz.

Bizim bildiğimiz Yargıcın resmi ideolojinin bile militanı olamayacağı, olmaması gerektiğidir. Öyle olursa ne olurun cevabı hukuk tarihimizde birer kara leke olarak duran kararlarda vardır. İstiklal mahkemelerinin, Yassı ada mahkemesinin, Sıkıyönetim mahkemelerinin militan yargıçlarının altına imza attıkları kararları bugün sade biz değil, herkes birer hukuk cinayeti olarak kabul ediyor.

Sayın emine Ülker Tarhan ve CHP’ye militanca bir soru:

Siz böyle militan bir hukuk yapısını mı istiyorsunuz, özlüyorsunuz?

Google+ WhatsApp