
NURSAÇAN VE HACILARLI İŞ ADAMLARI
“Kayseri'nin manevi dinamiklerinden Eski Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Necmettin Nursaçan Hocaefendi, Peygamber Efendimizin Ramazan'ın son 10 gününde kendisini büsbütün ibadete verdiğini söyledi. Nursaçan, bayramın tatil olarak geçirilmemesi konusunda da uyardı” başlıklı haberi facebook’ta paylaşınca, altına bir arkadaşım şöyle bir yorum yapmış:
” Kayserinin manevi dinamiği bu hoca Kayseri'ye ve Kayseriliye ne anlattı Allah aşkına bırakın yaaaa.”
Benzer cümleleri geçmiş zaman içinde ben de kullandığım için, arkadaşıma söyleyecek bir sözüm yok. Ancak kendime zaman zaman söylediklerim var. Ben Hocaefendiye haksızlık yaptığımı düşünüyorum. Bunun için kendime göre değerlendirmelerim var. Bunlardan bazılarını anlatmaya çalışacağım. Ancak önceden peşin olarak söyleyeyim. Hacılarlı değilim. Hocaefendi ile de Hoca cemaat ilişkisi dışında oturmuşluğumuz ve konuşmuşluğumuz yoktur.
Aklımın erdiği son kırk yıl içinde bu şehirde olanı, değişimi, yaşananları az çok biliyorum. Bunlardan bir tanesi bile görüşlerimizi değiştirmeye yetecek kadar önemli.
Kırk yıl önce bu şehrin ticaret hayatı nasıldı? Ticaret kimlerin elinde idi. Ticaret ahlakı nasıldı? Bu şehrin zenginleri dindar mıydı? Bu şehrin zenginleri hayırsever miydi?
Bu sorulara benim yaşımda olanların verecekleri cevapları vardır. Olumlu cevaplar da gelecektir, ancak ekserisi olumsuz olacaktır.
Şehirde bu süre içinde sınıf değişimleri yaşandı. Köylü alt sınıflar, değişimi doğru okuyarak, zenginleştiler. Bunun öncülüğünü de Hacılar’lılar yaptılar. Bu değişim hiç de kolay olmadı. Çatışmalar yaşandı. Hacılar’lılar geleneksel aile dayanışması ve iddiacı yapılarıyla zorlukları ve engelleri aşarak şehirde tutunmayı başardılar. Daha sonra diğerleri onları takip ettiler.
Şehrin bilinen yerli zenginlerinin birçoğu, daha çok ekonomik nedenlerle büyük şehirlere gidince de kalıcı oldular. Ayrıca yatırımlarını ısrarla bu şehirde kullandılar ve burada büyümeye devam ettiler.
Böylece, yeni bir sanayici ve iş adamı profili ortaya çıktı. Dindar, muhafazakar ve hayırsever. Mütevazi ve köklerine yabancılaşmayan.
İşte bu değişimin manevi dinamiklerinden birinin ve en önemlisinin Nursaçan Hoca olduğunu düşünüyorum. Yeni zengin sınıfının karakterinin oluşumunda Onun vaaz ve sohbetlerinin ikili ilişkilerinin ve telkinlerinin önemli olduğunu görüyorum.
Bildiğim kadarıyla toplumların kimlik ve karakterleri alt orta sınıflarda oluşuyor. Farkına varmamış olabiliriz, belki bir zaman sonra anlayacağız, ama bu kimlik oluşumunda Onun etkisini görmezden gelemeyiz.
Bu ifadeler sadece O gibi, bir iddiayı içermiyor. Ancak O da, bu toplumun gerçek manevi dinamiklerinden biridir, ifadesini hak ediyor.