APARTMAN ÇETESİ

APARTMAN ÇETESİ


Dün torun nöbeti bendeydi. Akşama kadar evde kaldım. Torun yedi yaşında bu yıl okula gidecek. Ele avuca sığmayan çağını yaşıyor. Bahçeye inip arkadaşlarıyla oynamak istiyor. Annesi son bir aya kadar kontrollü olarak bahçeye indiriyordu. Şimdi aklı eriyor ve verilen talimatlara uyuyor. Annesi de bahçeye inmesine izin veriyor.

Ben de annesinin her zaman söylediklerini söyledim. Bahçenin dışına çıkmayacaksın. Bahçede oynayacaksın. Dışarı çıkarsan bir daha indirmem dedim. Aslında Ondan birkaç yaş büyük ama aşağı yukarı aynı boyda dört beş arkadaşı var. O,tabiri caizse çeteye yeni katıldı. İçlerinde en ufak tefek görünen Selim çetenin lideri. Hem çocuk arabasındaki kardeşini hem de çeteyi çekip çeviriyor. Mustafa zayıf uzun boylu biraz kavgacı. Mahmut en irileri ama aynı zamanda en sessiz ve sakin olanı. Mehmet, biraz Mustafa’ya biraz da Mahmut’a benziyor. Bir de Onunla aynı yaşta Emirhan var. Çok kurnaz ve çekingen. Hepsi de iyi arkadaşlar.

Bizim torun son bir ay içinde o kadar sokak çocuğu oldu ki, annesi Ona sokak itim diyor. Biz de böyle seviyoruz. O da hiç itiraz etmiyor. Bahçeye ineli yüzünün rengi değişti. Yemesi içmesi değişti. Şimdi artık iyi besleniyor. Daha gürbüz görünüyor. Geçen gün annesi aşağı göndermediğinde yanıma gelip annesini şikâyet etti.”Dede, ben sokak itiyim değil mi? Sokak itleri ne yapar? Sokakta gezerler. Acıkınca evlerine gider karınlarını doyururlar. Sonra da tekrar sokağa giderler. Annem hem bana sokak itim diyor hem de aşağı indirmiyor. Ne olur dede aşağı ineyim.”Şaşırdım kaldım. Söylediklerine yanlış dememe imkân vermeyen bir mantıkla konuşuyordu.

Nöbetimin başından itibaren, emanete riayet için sık sık balkona çıkarak kontrol ediyorum. Apartmanın 15-16 yaş versiyonu çamların arasına zulaladıkları bir paketi alıp uzaklaşıyor. Meğer okey taşlarını oraya saklıyorlarmış. Bizim çete ise ısrarla alt apartmanın önündeki bir arabayla ilgileniyorlar. Bense kural gereği bahçe dışındaki bu oyunu engellemeliyim. Onu çağırıyorum.”Tamam dede” diyor. İçeri girdiğimde tekrar gidiyor. Baktım olmayacak aşağı inip Onu zorla yukarı çıkardım. O arabada ne var diye sordum.”sır” dedi, güldü. Ne olduğunu söylemiyordu. Çocuklar teker teker arabanın bagajına eğiliyor, iki ellerini yüzlerine perde yaparak içine bakıyorlar. Sonra aynı şeyi yapmaya devam ediyorlar.

Ona iki saat evde kalma cezası verdim. Biraz film izledi. Biraz oyuncaklarıyla oynadı. Çamaşır mandallarından robot yaptı. Sonra tekrar yalvarmaya başladı. Dayanamayıp tekrar aşağı inmesine izin verdim. Ama bu sefer kesinlikle bahçe dışına çıkmayacaktı. Bahçede çocuklar için her türlü oyun alanı var. Toprakla oynamaya bisiklet binmeye ya da oyun için yapılmış salıncak gibi oyun setlerine kadar hepsi var. Ayrıca ağaçlar ve kamelyalarla, çim alan içinde saklambaç oynamak, kovalamaca yapmak gibi oyunları oynamak için de uygun bir bahçemiz var. Bu sefer bahçedeki yaşıtı kızlarla oyuna daldı. Annesi gelinceye kadar bahçede kaldı. Çetenin diğer üyeleri aynı yerde aynı şeyleri yapmaya devam ediyorlardı.

Annesiyle beraber eve geldiğinde merak ettiğim soruyu annesi sordu. Bana vermediği cevabı annesine söyledi. Annesinden gizleme veya yalan konuşma huyu yok. Açık açık anlattı. Ben de ağzım açık dinledim. Bakın bizim çetenin hayal gücüne.

“Arabanın kapısı açıktı. Bagajında oyuncaklar vardı. Niyetleri arabayı alıp, pikniğe gitmekti. Aralarına makbule teyzelerinin kızını da alıp pikniğe gideceklerdi. Arabayı Selim sürecekti.”Ben sürebilirim” diyordu. Arabayı Mustafa’nın bisiklet anahtarı ile çalıştıracaklardı. Koltukları yükseltecekler ve büyük adam gibi görüneceklerdi. Eğer polisle karşılaşırlarsa ellerini sigara içer gibi ağızlarına götürerek büyük adam gibi görüneceklerdi.”

Apartman çetesinin planı arabanın sahibinin gelip arabayla oradan ayrılmasıyla sona erdi. Bakalım şimdi hangi hayal oyununu kuracaklardı. Benimkisi bir günlük nöbette gördüklerimdi. Her gün kim bilir daha ne yaratıcı hayaller kuracaklardı. Acaba yanlarında oradan oraya kuşlar gibi koşuşturan çocukların dünyasından büyüklerin haberi oluyor muydu?

Google+ WhatsApp