MUHALEFET YİNE AK PARTİYE ÇALIŞIYOR

MUHALEFET YİNE AK PARTİYE ÇALIŞIYOR


Siyasette gerilim politikası, bizim siyasi geleneğimizin eskiden beri var olan yöntemlerindendir. Hatta geçmişte sistem bunun üzerine kurulmuştu bile denebilir. Her dönemde birbiriyle atışan iki parti, iki lider kapışması olmuştur. Bunun iki büyük partiye yaradığı bilindiği halde küçük partiler de sisteme ayak uydurmuşlar, böylece de kendi sonlarını hazırlamışlardır. Çok uzağa gitmeye gerek var mı? Demirel ve Ecevit kapışmalarını unuttuk mu? Seçmen geç de olsa bunların birbirlerinden farklı olmadıklarını anladığında olan olmuştu zaten.

Şimdi hiçbir şey olmasa bile seçmen CHP’ye karşı AK Partide, AK Partiye karşı da CHP’de kümelenecektir. BDP’yi saymazsak arada sadece MHP kalmıştır. Yeni bir seçimde ona da elveda diyebiliriz.

Son on yıldır daha anlamadık mı? Bu kavgayı bilinçli olarak yapan ve her seçimde kendi hanesine daha fazla oy olarak döndüren hep R.T.Erdoğan olmuştur.

Sayın Bahçeli olur olmaz şeylere bağırıp çağırmıştır. Sesi hep yüksek çıkmıştır. Ama ancak kendisi söylemiş, kendisi dinlemiştir. O ses yüksek yerlerden yankı bulmamıştır. Cevap verilecek içeriği olmamıştır. Söylenenler boş laf olarak görülmüştür. Kendisi gerilmiştir de muhataplarını zerrece gerememiştir.

Sayın Baykal, kaset olmasaydı da pes demişti. O Sayın Erdoğan ne zaman isterse ve de nasıl isterse o zaman ve o şekilde karşılık vermiş, müthiş laf ebeliğine rağmen her seçimde Erdoğan’ın değirmenine su taşımayı sürdürmüştür.

Sayın Kılıçdaroğlu, ilk tartıda hafif kalmıştır. Partisinin içini düzenlerken bile farkında olmadan Erdoğan’a güç kazandıracak yöntemleri kullanmıştır. Hala partisinde iktidar olma çabası içindedir. Parti içi iktidar mücadelesinde olanlar, buna Kılıçdaroğlu’da dahildir, Erdoğan’ın ekmeğine yağ sürmektedirler.

CHP’nin yükselttiği son kavganın mantıklı düşünüldüğünde şu an için bir faydası olabilir mi? Herhalde düşünülen parti içindeki kutupları ortak düşmana karşı birleştirmektir. Tepedekiler için bir anlam ifade etmese de partide var olan gelenekçi ve yenilikçi tabanın iç kavgayı bırakıp rakibe yönelmesini sağlamaktır.

28 Şubat darbecilerinin ve 28 Şubatçı partilerin yapılan tüm seçimlerde defalarca yenilmelerine rağmen,28 Şubatçı bir refleksle yeni eğitim sistemini boğmaya çalışmak, bunu kavgayla, şiddetle yapmak, iktidar alternatifi bir partinin yapacağı bir iş değildir.

Biz bunu yaptırmayacağız demek yerine biz iktidara geldiğimizde bunu değiştireceğiz ve şöyle iyi bir sistemi getireceğiz denilmesi gerekmez mi? Bugün yapılanın başka bir açıdan tercümesi, ben asla iktidara gelemem, ancak darbecilerin getirdikleri eğitim yapılanmasının kalması ve değişmemesi için vuruşurum demek değil midir?

28 Şubata sahip çıkmak dışında eğitimdeki değişikliğe getirilebilen bir eleştiri veya öneri de görülmediğine göre bu kavga kimler arasında olacaktır?

Bu açık değil midir?27 Nisan bildirisine balıklama atlayan Baykal orada duruyor. Seçim sonuçları da masanızda duruyor.

Bu kavgayı siz millete karşı veriyor oluyorsunuz. Millet kendisine silah doğrultanları hiç affetmemiştir. Hep sandığa gömmüştür. Erdoğan, milletin olduğu tarafta durduğu için destek buluyor ve kazanıyor. Yine Onunla savaşa yanlış bir alanda girişiyorsunuz. O,bunu gördüğü an hodri meydan diyor. Bunu da kazanacağından emin olarak söylüyor. Çünkü O milletin bu konuda nerede durduğunu biliyor.

Google+ WhatsApp