ÇEÇENLER VE ÇEÇENİSTAN

ÇEÇENLER VE ÇEÇENİSTAN


Bir zamanlar parmak ısırtan Çeçen Cihadına şahit olmuştuk. Şeyh Şamil’in torunları, tıpkı kahraman cetleri gibi az bir güçle büyük Rus ordularını perişan etmişlerdi. Bütün dünya Müslümanları bu cihada destek olmuşlardı. Hiç bir şey yapamayanlar gönülleri ile duaları ile Çeçen Mücahitleri desteklemişlerdi. O Mücahitler ümmetin umudu olmuştu.

Kayseri çok sayıda çerkezin yaşadığı bir şehir olduğu için bu duyguları daha yoğun yaşamıştı. Maddi, manevi desteğiyle öne çıkmıştı. Hatta bazı Çeçen liderler Kayseri’ye gelmişlerdi. Kapalı spor salonunda yapılan destek gecesinin sunuculuğunu yapmıştım. Yardım kutuları kendilerine ulaşmayanlar, ceplerimi altın ve parayla doldurmuşlardı.

Sonra yenilgiler dönemi geldi. Çeçenler parçalandılar ve yenildiler. Aldığımız haberler, bazı grupların mafyalaştığı yönündeydi. Rus şehirlerindeki terör eylemleri birbirini izledi. Sonra da Çeçen Mücahit avı başladı. Çeçenistan ve Rusya dışındaki liderler teker teker infaz edilmeye başladı.

Son olarak infaz edilen üç çeçen, Türkiye’deki infazların ilki değil, daha önce de infazlar yapılmıştı. Bazıları bu infazları Rus gizli servisinin yaptığını söylüyor. Bazıları da şu an Çeçenistan’ı yöneten Kadirov’un adamlarının gerçekleştirdiğini iddia ediyorlar.

Burada bir parantez açarak Kadirov yönetimindeki Çeçenistan konusundaki garip gelişmelere de değinmek istiyorum. Son zamanlarda Çeçenistan yönetimi çeşitli vesilelerle Türkiye’den kanaat önderlerini ülkesine davet ediyor. Gezdiriyor. Başta devlet televizyonu olmak üzere çeşitli kanallarla bu süreç Türkiye kamuoyuna sunuluyor. Sunulan görüntülerden çıkarılan sonucu garip buluyorum. Bu görüntülere göre Çeçenistan’da İslam’a hizmet eden bir yönetim var. Türkiye’deki selâtin camilerin birer örnekleri Çeçen şehirlerini süslüyor. Din eğitimi için açılan medreseler tıpkı, Selçuklu Nizamül Mülk medreseleri gibi yapılmış. Halkın refah seviyesi yükselmiş. Çeçen halkı Kadirov’u seviyor. Orada işleyen iyi bir rejim var. Kanaat önderleri konuşturuluyor ve tam da bu sözleri söylüyorlar.

Bütün bunların anlamı Cihada ne gerek var demeye geliyor. Cihadı sürdürmek isteyenlere destek olmayın deniliyor. Çeçen cihadı artık bitmiştir deniliyor.

İyi de madem artık çatışma yok, cihada bitti, bu infazlar niçin yapılıyor? Başka ülkelerde yaşamak durumunda kalan insanlara, bazen onların ailelerine karşı yürütülen bu yok etme gayreti nereden çıkıyor? Özellikle Türkiye kendisine sığınmış bu insanları korumak konusunda neden isteksiz görünüyor? Bütün bunlarda Türkiye’nin zımni onayı mı var?

Bir de en çok böyle durumlarda bizim operasyonsal olamayışımıza üzülüyorum. Rusya, ABD, İsrail, hatta Çeçenistan başka ülkelerde operasyonlar yapıyorlar. Tereyağından kıl çeker gibi infazlar yapıp kayboluyorlar. Bizim ülkemize ve vatandaşlarımıza büyük zararlar veren unsurlar için yapabildiğimiz bir şey yok. En çok da buna üzülüyorum.

Bütün bu yazdıklarımı bir arada düşündüğümde nedenler ve niçinler konusunda bir değerlendirme yapamadığımı söylemeliyim. Belki de görünenlerin dışında yaşanan ve benim bilmediğim gerçekler bu soruları cevaplayabilir. Kayseri’de bu konuda bilgi sahibi olan insanların olduğunu biliyorum. Bu sütunlar onların vereceği aydınlatıcı bilgilere de açık olacaktır.

Çeçenistan ve Çeçenler daha dün denecek kadar kısa bir süre öncesine kadar yüreklerimizin birlikte attığı ve heyecan veren, ilgimizi çeken konulardı. Üç Çeçenin öldürülmesi niçin bu kadar sessiz karşılandı?

Google+ WhatsApp