
CHP, GERÇEKLERLE YÜZLEŞİYOR
CHP İl Başkanı Ayhan Gülsoy bir açıklama yaparak Liderinin Kayseri iddiaları konusunda Lideri gibi konuşmuş. Herhalde başka bir tavır da beklenemezdi. Ağanın sözünün üstüne söz mü olur?
CHP, bugünkü yapısıyla aynı tavrı göstermeye devam edebilecek mi göreceğiz. Çok yakın bir gelecekte Lider tavrını değiştirirse, izleyenler de onunla beraber dönecekler mi? Malum CHP Liderinin mümeyyiz özelliklerinden biri de çok sık çark etmesi. Aynı cevvaliyeti İl Başkanı gösterebilecek mi?
CHP, bu konuda gerçekle mutlaka yüzleşecek.
Başka konularda da gerçeklerle başı dertte. CHP Tunceli Milletvekili Hüseyin Aygün'ün Dersim'le ilgili "Atatürk'ün Dersim harekâtından haberdar olmaması mümkün değil" sözleri CHP'de geçtiğimiz günlerde tartışma başlatmıştı. Salı günü gerçekleştirilen ve CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun KKTC'deki törenler nedeniyle katılmadığı basına kapalı grup toplantısında söz alan bazı milletvekilleri, Aygün'ün Atatürk ve partiye hakaret ettiğini öne sürmüş ve isyan bayrağını çekmişti. Samsun Milletvekilli Haluk Koç, "Haberin üzerinden 6 gün geçti. Genel Başkan ve Myk'nın suskun kalması işin teyidi anlamına gelir" demiş, Ankara Milletvekilli İzzet Çetinde Aygün'ün Seyit Rıza'nın torunuyla diğer siyasi partileri ziyaret etmesi ve Çankaya Köşkü'nden randevu talep etmesini eleştirmişri. Bu eleştiriler üzerine söz alan Aygün de, "Benim demecimi iyi okursanız, ne Atatürk'e ne de CHP'ye herhangi bir hakaretin olmadığını görürsünüz. Ama 1938 Dersim olayları ile de yüzleşmemiz lazım" demişti.
Grup toplantısında Nur Serter, İsa Gök, Haluk Koç, Ali Rıza Öztürk, Dilek Akagün Yılmaz gibi isimlerin sert eleştirilerine maruz kalan Hüseyin Aygün, sözlerinin arkasında olduğunu belirterek “Her satırı doğrudur” karşılığını verirken, ilginç bir çıkışın da birkaç gün önce Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu'dan geldiği öğrenildi. Kürt sorunu ve terörle ilgili açıklamaları nedeniyle “BDP ağzıyla konuşuyor” tepkisiyle karşılaşan Tanrıkulu'nun, “Üzerimize gelmeye devam ederseniz, bize siyaset yapacak yer mi yok” diyerek BDP'yi işaret ettiği öne sürüldü.
Öte yandan SABAH Gazetesi, CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun Silivri Cezaevi ziyareti sonrasında gündeme getirdiği, hükümetin Mehmet Haberal ile ilgili Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) sahte belgeler sunduğu iddiasını çürütecek belgelere ulaştı. Kemal Kılıçdaroğlu, 10 Kasım günü Silivri Cezaevi'ne giderek partisinin Zonguldak Milletvekili Mehmet Haberal ile İzmirMilletvekili Mustafa Balbay'ı ziyaret etmişti. Kılıçdaroğlu cezaevi önünde yaptığı açıklamada hükümetin AİHM’ DE devam eden bir davaya Haberal'ın sağlık durumu hakkında sahte belgeler gönderdiğini iddia etmişti.
CHP, kendi gerçeklerini ve geçmişini inkâr ederek devam edebilir mi? CHP Lideri, aslını araştırmadan ortaya attığı iddialarında gerçekler yüzüne vurulduğunda, hala hiçbir şey olmamış gibi davranabilir mi? Hadi O davrandı diyelim, CHP’liler aynı tavrı sürdürebilirler mi?
Artık mızrak çuvala sığmıyor. CHP Lideri tartışılıyor. CHP, gerçeklerle yüzleşiyor. CHP İl Başkanına yanlışları polemikle savunmak yakışmıyor. Kişiler gidicidir, kurumlar kalıcıdır.
Daha önceki bir yazımda “Kayserili CHP’liler bu konuda ne diyorlar?” diye sormuştum. İl Başkanının vicdanının söylediğini açıklamasını beklerdim. O yüzden tıpkı o yazım gibi bu yazımı da “edep ya Hu” diye bitiriyorum.