
HEYECAN İYİ AMA
Suriye konusunda gençler bir adım önde gidiyorlar. Sosyal medyada mesaj üstüne mesaj atarak, eylem çağrısında bulunuyorlar. Alanı yalnızca mazlumlar olan örgütlerimiz ve bu örgütler etrafında toplanmış duyarlı insanlarımız ve bunların çeşitli girişim ve çabaları varken, bunlarla yetinmeyen daha fazlası olsun diye heyecanlanan gençlerimizin bu heyecan ve gayretlerini takdir ediyoruz. Ancak sorumlusu olmayan, bir merkeze dayanmayan eylemlerin başka güç ve amaçlar için de kullanılmaları mümkündür ve geçmişte yaşanmıştır.
Yapılması gerekenler konusunda akıl yürütmek ve yollar belirlemek gerekiyor. Ancak Suriye konusunda çok fazla sivil düşündüğümüzü görüyorum.
Suriye’de yaşananlar bizim açımızdan iki devletin politikalarının karşılaşması gibi gözükse de birçok başka gücün de devrede olduğu biliniyor. Yapacağımız çalışmaların hangi politikayla uyumlu olacağını önceden bilemiyoruz. Yahut yaptığımız eylemlerin hangi gücün politikalarına hizmet edeceğini de kestiremiyoruz.
Suriyeli muhaliflerle Kayseri’de yaptığımız görüşmeden sonra nasıl bir yol izleyeceğimiz konusunda sıkıntı yaşadığımızı söylemeliyim.
Onların bizde istedikleri yardım konusunda birkaç yerle temasa geçince bu sıkıntımız daha da arttı. Onlar bizden gıda, giyim ve nakit yardım istiyorlardı. Kendilerine doğrudan yardım yapamayacağımızı, İHH ve KİMSE YOK MU gibi yardım kuruluşlarımız aracılığı ile yardım yapabileceğimizi söyledik. Tıbbi malzeme konusundaki yardımlarımızı da ancak aynı kanalla yapabileceğimizi belirttik.
Hasta ve yararlıların tedavisi konusunda istekleri için özel hastanelerimizle temasa geçtik. Fazla sivil olduğumuzu bu temasımızda anladık. Hastane yetkilileri bize şöyle dediler: Suriye’den gelen bir yaralı Türkiye devletinin izni ve desteği olmadan buraya nasıl gelebilir? Eğer böyle bir ihtiyaç olursa devletimiz de bizden isterse hastanelerimizi boşaltır seve seve bu yaralıları tedavi ederiz. Zaten böyle bir ihtiyaç olursa da devletin çok daha donanımlı hastaneleri var, oralara gönderilir ve tedavileri yapılır.
Şu an Suriye’de bir savaş yaşanıyor. Devletimiz sığınmacılar konusunda ciddi tedbirler almaya çalışıyor. Sığınmacılar arasına sızmış çeşitli ajan ve grupların varlığı, bilinmezliği dolayısıyla güvenlik konusunda çok dikkatli davranılıyor. Devletten tamamen bağımsız çalışma ve yardımların ters sonuçlar verme ihtimali büyük. Heyecanımız, muhataplarımızın gerçek kimliklerini bilmediğimiz sonucunu örtmemeli. Yapacağımız yardımların yanlış ellere ve amaçlara ulaşmaması için de azami dikkat gerekiyor. Eylem ve duruşumuzun çeşitli terör örgütlerinin ve Türkiye düşmanlarının işine yaraması ihtimalini de düşünmeliyiz.
Devletimizin bu konuda geçmiş olaylardaki hükümetlere bakarak bizim duygularımıza paralel politikalar ürettiği ve uyguladığı gerçeği de dikkate alınarak hareket edilmeli, sivil toplum örgütlerimizin ve devletimizin çalışmalarına destek olmalıyız. Ne kadar heyecanlı olursak olalım, kendi başımıza ve fevri davranışlar içine girerek kendimizi, insanımızı zarara sokacak davranışlardan kaçınmalıyız.