
KURBANLA SEVABI KATLAMAK
Kurban ibadeti kulu Allah’a yaklaştıran ibadetlerimizden biri. Hem teslim olmak var hem de boyun eğmek. Hem uğruna fedayı can edilen bir kudrete sığınma hem de Onun gösterdiği hedefe yönelme var.
Bu ibadetin çeşitli veçheleriyle ele alınması mümkün. Ancak biz bu yazımızda sadece sosyal yönü üzerinde duracağız. Kayseri’de geleneksel olarak kurban bayramı çok canlı yaşanır. Bu aynı zamanda ekonomik bir canlılık demektir. Kurban vesilesi ile çeşitli kuruluşlar aracı olarak yoksullara ulaşmaya kurbanın bereketinden yararlanmaya çalışırlar. Yarım kalmış birçok hayır işi kurban derisinin gelirlerine göz diker. Son yıllarda refah seviyesinin yükselmesiyle sadece derisi değil, eti de aracılar vasıtasıyla yoksula daha sistemli ulaşır oldu. Birçok kuruluş vekâletle kurban keserek, kurbanın tümünün yoksullara ulaşması için çalışıyorlar. Hatta uluslar arası çalışan derneklerimiz, dünyanın yoksul Müslüman ülkelerinde kurbanlar keserek uzak coğrafyalara da ulaşıyorlar.
Bir memur ya da işçide bir iş adamı da bir kurban kestiğinde görevini yapmış oluyor. Bir işçinin yüz katı gelire sahip birisinin tek kurbanla iktifa ederek sevabını katlamaktan imtina etmemesi gerekir. Peygamberimizin son veda haccında yüz kurban kestiği rivayet edilmektedir. Böyle yapıldığında herkese yetecek miktarda kurban kesilmiş olacaktır. Hem yurt dışındaki yoksullara kurbanlar gönderilecek, hem de yurt içinde ilimizde faaliyet gösteren, sosyal yardımlara aracı olan dernek ve vakıfların talepleri karşılanacaktır.
Ailesi kalabalık ve gelir durumları düşük olanlar kurban kestiklerinde kurban etlerinin tümünü evlerinde tüketebiliyorlar. Bunun dışında olanlara asgari üçte birini yoksullara vermeleri tavsiye edilmektedir. Bugün şehrin birçok kesiminde bu ibadetin gereğini yapabilecek yoksul bulunmamaktadır. İşte vakıf ve dernekler ibadeti yapmayı kolaylaştıracak bir görev üslenmektedirler. Hem yoksul ailelere ulaşmakta, hem de şehrimizde eğitim gören evlerde ya da yurtlarda kalan öğrencilere etlerin ulaşmasında aracı olmaktadırlar. Verecek kimse yok ne yapalım mazereti yerine, hiç kimseyi bulamasak bile kurban kesenlere ikram etmek pay göndermek, kısaca vermek suretiyle sevabı katlamak gerekmektedir. Kestiğimiz kurbanların etleri ve kanları Allah’a ulaşmamaktadır. Allah’a ancak bizim niyet ve takvamız, sorumluluk bilinci içinde verdiklerimiz ulaşmaktadır. Gerçekten karlı bir ticaretle karşı karşıyayız. Kurban bu ticaretin karını katlamaktadır.
Kurbanın derisi ibadetin gereği bağışlanmak durumundadır. Birçok kuruluş yaptıkları faaliyetleri küçükmüş gibi gözüken bu bağışları değerlendirerek yapmaktadır. Okul, yurt, cami, aşevi sayılamayacak kadar çok hayır işinin temelinde kurban derileri bulunmaktadır.
O zaman bu yıl şöyle bir taksim yapabiliriz. Kurbanlarımızın bir kısmını vekâletle yurt dışında kestirelim. Burada kestiğimiz kurbanların etlerinin bir kısmını vakıf ve dernek hizmetlerine verelim. Derileri de en yakınımızdan başlayarak hayır kurumları, camiler, dernek ve vakıflara bağışlayalım.