
BU BAYRAK NEDİR?
Yeni Anayasayı tartışıyoruz. İş gelip, eski tartışmada düğümleniyor. Bizi ayrıştırmayacak, bir arada tutacak, ama haklarımızı da teslim edecek ifadeler arıyoruz.
Sonra herkes başladığı yere dönüyor ve kendini en dar kimliğiyle tanımlıyor ve ötekileştiriyor.
Hiç kimse dönüp geçmişe bakmıyor. Biz bunları tartışmıştık demiyor. Bu uğurda koskoca bir imparatorluğu kaybettiğimizi düşünmüyor.
Bayrağımızın ve İstiklal Marşımızın bize verdiği mesajları da okuyamıyor, anlayamıyoruz.
Mehmet Akif Merhum, bu uğurda ömür tüketmiş, tefrika derdinin doğurduğu acıları yaşamış ve İstiklal Marşını bu duygularla yazmış. Akif diyor ki;”Ey cemaati Müslimin, siz ne Arapsınız, ne Türksünüz, ne Arnavutsunuz, ne Kürtsünüz, ne Lazsınız, ne Çerkezsiniz, siz ancak bir milletin efradısınız ki, o millet-i muazzama İslam’dır. Müslümanlığa veda etmedikçe, kavmiyet davasında bulunamazsınız.”
Sözün kısası “siz İslam Milleti”ndensiniz diyor. İstiklal Marşında tanımladığı millet de aynı millet.
Hemen sizin bu söylediğiniz “ümmetçilik” der gibi olduğunuzu duyuyorum. Bizim İslam ümmetinden olmamız doğru değil mi? Biz reddetsek de başkaları bizi zaten böyle görüyor. Var olan bir gerçeğin, aynı zamanda çözüm olan bir gerçeğin inkâr edilmesi ne kadar doğrudur?
Hadi başkaları bu fikirden rahatsız olurlar, ayrışmamızdan ve çatışmamamızdan çıkarları vardır. Peki, bu durum bizi niye rahatsız etmektedir? Bu konu tabu gibi görülmektedir?
Türkiye Cumhuriyeti devletini uluslar arası toplumda var kılan Lozan anlaşması da bunu tescil ediyor değil midir? Bu anlaşmaya göre azınlık olanlar yalnızca Müslüman olmayanlardır. Diğer bütün unsurlar bu devletin asli sahibidirler ve aynı millettendirler. Peki, diğer bütün unsurların ortak özelliği nedir? İslam’dır.
Kafamızdaki tabuları yıkamıyorsak, başımızı kaldırıp bayrağımıza bakalım. O Hilal orada durdukça anlamı gayet açıktır. O Hilal “La ilahe İllallah, Muhammedün Rasulullah” demenin sembolüdür. Hani bazıları tevhid bayrağı açtılar diye şikayetleniyorlar, ülkenin bütün doruklarında zaten bu bayrak dalgalanmaktadır.
Hadi canım sen de diyenleri de duyar gibi oluyorum. Ben de onlara aynısını diyorum. Niye Müslüman milletlerin bayraklarında hilal, Hıristiyanlarınkinde haç var? Neden bizim Kızılay’ımız var da onların Kızılhaçları var? Niye asırlardır Hilalle Haçın savaşından söz ediliyor?
Bayrağımıza renk veren, Onu emsali içinde en güzel yapan Aziz Milletimizin şehit evlatlarının kanlarının rengi değil mi? Çanakkale’de, Dumlupınar’da yan yana koyun koyuna vatan toprağına karışmış şehitlerimizin, Türk mü, Kürt mü, Arap mı olduğuna bakıyor muyuz?
Madem bu Bayrak, bağımsızlığımızın ve birliğimizin sembolüdür. Madem bu Bayrak, hepimizin bayrağıdır. İçinde taşıdığı semboller hepimizi içine almaktadır. Şairin dediği gibi:
“Sabah olmasın, günler doğmasın ne çıkar. Yurda ay yıldızın ışığı yeter. Savaş bizi karlı dağlara götürdüğü gün. Kızıllığında ısındık, Dağlardan çöllere düşürdüğü gün. Gölgene sığındık. “
Gelin bu bayrak ışığımız olsun, çözüm için yolumuzu aydınlatsın. İçimizdeki karanlık tabuları yıkıp, serinliğe ve esenliğe ulaştırsın.